Peki, dipteki milyar, bu eşiğin altında mı, üstünde mi? | TED | إذاً فالسؤال هو، هل المليار السفلى أعلى أم أدنى خط العتبة ذلك؟ |
Yeni kopmuş cila parçaları ve eşiğin her iki tarafında da sürtünmeden kaynaklanan toz izleri buldum. | Open Subtitles | ولدي شضايا حديثة و ما يبدو وكأنه فراغات من الغبار على العتبة بشكل عشوائي على جوانب الفارغات |
Pekala,... o zaman, sanırım ağrı eşiğin ne kadar yüksekmiş onu öğreneceğiz. | Open Subtitles | حسناً .. إذاً .. أخمّن أننا سنكتشف كيف ستكون هذه "العتبة" مؤلمة لك |
Buna karşın odun veya kâğıt gibi yakıtlar birkaç yüz derece yanarlar; bir plazma için düşünülen eşiğin çok altında. | TED | على العكس، يحترق الوقود مثل الخشب والورق عند حوالي المئات من الدرجات -أقل بكثير من عتبة ما تصبح بلازما عادةً. |
"Kaynak laneti" bu ülkelerde yok gibi, yönetimin belirlediği eşiğin altında tutuluyor. | TED | لعنة الموارد تقتصر تماماً على البلدان تحت خط عتبة الحوكمة. |
Biz, alçakgönüllü tövbekarlar... bu eşiğin üzerinde onu çağırıyoruz... bu eşiğin üzerinde onu çağırıyoruz... aynada belirecek... aynada belirecek... bir geçit... dünyalar arasındaki dünyaya. | Open Subtitles | نحن التائبون بقلبٍ متواضع. على هذه العتبة ندعوا... على هذه العتبة ندعوا. |
Neal burada, eşiğin altında olman gerek. Gölgenin karşısına dikilebileceksin. | Open Subtitles | (نيل)، عليك أنْ تكون هناك تحت العتبة ستجد نفسك تحت الظلّ مباشرةً |