| Şehrin kenarında küçük bir UHF istasyonu... yıllardır iflasın eşiğinde. | Open Subtitles | انها محطة صغيرة تعمل بالترددات الفوق عالية على حافة المدينة. |
| Bilim öncesi dönemlerde Dünya, bir devrimin eşiğinde ancak korkuyla yönetilen bir yerdi. | Open Subtitles | عالم ما قبل العلم العالم الذي حكمه الخوف كان على حافة من ثورة |
| Karısı felç geçirdi ve çocukları da açlıktan ölmenin eşiğinde. | Open Subtitles | فزوجته كسيحه و أطفاله على شفا الجوع هل أنت كاذب متعفن ؟ |
| Dumbo, başarının eşiğinde duruyorsun. Sakın aşağı bakma. Başın dönebilir. | Open Subtitles | أنت تقف على عتبة النجاح لا تنظر أسفل, ستدوخ |
| Yıkılmanın eşiğinde olan şehir, yelkenlerimin rüzgarını aldı, biliyor musunuz? | Open Subtitles | كون المدينة بأكملها على شفير الدمار نوعا ما ذلك ينزع مني الرغبة بالذهاب تعرف؟ |
| Bazı oluşumlar, insan görünürlüğünün eşiğinde. | TED | بعض التشكيلات تكاد تكون على أعتاب الرؤية البشرية. |
| Hayata tutunmaya çalışırlarken korku ve dehşetin eşiğinde cebelleşmelerini izlemek. | Open Subtitles | وشاهدتهم يصارعون على حافة الذعر والرعب محاولين المحافظة على حياتهم |
| Ama bu arada benim kendi klanım iç savaşın eşiğinde bocalıyor. | Open Subtitles | ولكن في الوقت الحالي عشيرتي تتأرجح على حافة هاويه لحرب أهليه |
| Sürekli savaş eşiğinde olan bir millete koşu kavramını nasıl açıklarsınız? | TED | كيف يمكنك أن تقدِّم مفهوم الجري لأمة هي دائماً على حافة الحرب؟ |
| Neden evreni tam da bir faz geçişinin eşiğinde bırakacak kadar doğru değerde? | TED | لماذا هي بالكاد صحيحة للحفاظ على الكون على حافة التغيير في الطور؟ |
| Ekonomi şu an durgun -- bir kırılmanın eşiğinde sendeliyor. | TED | الاقتصاد الآن يتأرجح على حافة الانهيار. |
| Bu, bazılarının destansı bir zaferin eşiğinde diye adlandırdığı oyuncudur. | TED | هذا اللاعب على حافة ما يسمى فوز أسطوري. |
| Çünkü baban bir sinir krizi eşiğinde olduğumuzu söyledi. | Open Subtitles | لأن والدك أخبرنا بأن أسرتنا على شفا جرفٍ هار |
| cevapları bulmanın eşiğinde, olduklarına ikna eden 2 kişi ile tanıştım. | Open Subtitles | أقنعاني بأنهما على شفا العثور على الجواب |
| Geri kalanlarımızın başarısızlığın eşiğinde olmadığımızı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن البقية ليسوا على شفا التحرر من هنا ؟ |
| Şok geçirdim. Kapı eşiğinde görmeyi beklemiyordum. | Open Subtitles | لقد كنت فى حالة صدمة, اعنى لم اتوقع ظهوره على عتبة بابنا |
| Bugün biz, onların gördüğü dünyanın, kapısının eşiğinde dikiliyoruz. | Open Subtitles | اليوم، ما زلنا فقط نقف على عتبة العالم الذي شاهدوه. |
| Ülkelerimiz herhangi bir belirsizlikte patlayabilecek bir savaşın eşiğinde. | Open Subtitles | بلادنا على شفير الحرب التى يمكن اشعالها بعدم اليقين |
| Düşman kapınızın eşiğinde. Vekilharc olarak şehrin müdafaası sizin öncelikli vazifeniz. | Open Subtitles | العدو على أعتاب أبوابك كمشرف فإن معك التكليف |
| Depresyonun eşiğinde olanlar nerede? | Open Subtitles | الناس يَتأرجحونَ على الحافةِ يأسِ أصيلِ؟ |
| Ama insanlar ancak yıkımın eşiğinde değişme arzusuna kavuşur. | Open Subtitles | لكن على حافّة الهاوية فقط، تجد الناس الرغبة في التغيير |
| Bu, eşiğinde görmek isteyeceğin son şeydir. | Open Subtitles | هذا آخر شيء تريده على عتبتك الأمامية |
| Bu işi aldıktan hemen sonra, kendimi bir sinir bozukluğunun eşiğinde hissettim. | Open Subtitles | فور أن قبلت هذه المهمة شعرت وكأني كنت على وشك الانهيار النفسي |
| Fakat durum şu ki, Fransız bölgesi savaşın eşiğinde. | Open Subtitles | المغزى هو أنّ الحيّ الفرنسيّ على شفى حرب |
| Biz, tövbeliler, âciz bir şekilde bu kapının eşiğinde seni çağırıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ منيبون بقلب متواضع خلال هذه العتبة نستدعيك |
| Savaş bölgesinde, insanlar ayrılmaya başladığında ölümün eşiğinde olduğunuzu bilirsiniz. | TED | في منطقة الحرب تدرك أنك تقترب من الموت عندما يرحل الناس |