"e gidip" - Traduction Turc en Arabe

    • الذهاب إلى
        
    • الذهاب الى
        
    • أن أذهب إلى
        
    • الذهاب ل
        
    • سأذهب ل
        
    • لنذهب إلى
        
    • تذهب ل
        
    • ذهب الى
        
    • ان اذهب الى
        
    • وسأذهب إلى
        
    • سأهرع إلى
        
    • ذهبتي ل
        
    Ablamın dönüşünü üç yıl bekledikten sonra Çin'e gidip onu aramaya karar verdim. TED بعد ثلاث سنوات من انتظار عودة أختي قررت الذهاب إلى الصين للبحث عنها بنفسي
    "Minsk`e gidip Lipson, Yamaguchi ve Flank`le çalışmak istemiyorum. Open Subtitles لا اريد الذهاب إلى منك للعمل مع لبسون وياماجوتشي وفلانك
    Gan-geng'e gidip bize karşı dövüşmeye cesaret ediyorsun. Open Subtitles فأنت أسوأ، لقد جرؤت على الذهاب إلى الجانج جينج كى تقاتل ضدنا
    Los Angeles'e gidip parayı getirmek benim için zor. Open Subtitles سيكون من الصعب عليّ الذهاب الى لوس انجلوس وجلب المال
    Ne yani, Çin'e gidip herkesi bisiklete binmeleri için ikna mı etmem gerekiyor? Open Subtitles ماذا أيفترض بي أن أذهب إلى الصين و أقنع الجميع بركوب الدراجات ؟
    Madrid'e gidip döndükten sonra olmasını tercih ederim. Open Subtitles ولكني أفضل الذهاب ل (مدريد) ثم الرجوع مرة أخرى
    Inverness'e gidip, aramızdaki bağları daha da güçlendireceğiz. Open Subtitles لنذهب إلى قلعتك فى إنفرنس حتى يكون دينك علينا أكثر
    Celeste'e gidip onu hissetmek istiyorum. Open Subtitles أريد الذهاب إلى سيليست أريد الشعور بسيليست
    Gan-geng'e gidip bize karşı dövüşmeye cesaret ediyorsun. Open Subtitles فأنت أسوأ، لقد جرؤت على الذهاب إلى الجانج جينج كى تقاتل ضدنا
    Benim The Gull'e gidip süngerle bir ceset toplamam gerekiyor! Open Subtitles يجب عليّ الذهاب إلى الحانة. وأنألتقطجثةبقطعةاسفنج.
    Sence Ben'e gidip gerçeği anlatmalı mıyım? Open Subtitles هل تظن بأن علي الذهاب إلى بن وأخبره بالحقيقه؟
    Bunun anlamı seninle Lamb and Flag'e gidip bara oturup oradaki her sıradan adamla bakışmak. Open Subtitles تعنين الذهاب إلى الحانة معك والجلوس على البار لنغري كل شاب تافه في المكان.
    Jessica, Gibbs kolaylıkla Arjantin'e gidip Shelia'ya-- Open Subtitles حسناً جيسكيا جيبس تستطيع بسهوله الذهاب إلى الأرجنتين .. وتسأل شيلا
    Knoxville'e gidip amcasıyla tamirci açmak istiyordu. Open Subtitles يُريدُ الذهاب الى نوكسفيل والبدأ فى ورشة سيارات مع عمه
    Sonra Lyme Regis'e gidip tekrar düşünmemi önermişti. Open Subtitles ثم أقترح علي الذهاب الى رانيجرز ...لإعيد النظر في الأمور
    Çünkü L.A.'e gidip Sanchez'le buluşmak istiyorsa parayı hemen almam gerek. Open Subtitles لأنه أن كنتي تريدي مني أن أذهب إلى لوسأنجلوس،وترتيباللقاءإلىسانشيز، أريد أن أحصل على ذلك المبلغ الآن.
    Çin'e gidip üç aile seçiyoruz, TED لنذهب إلى الصين، ونأخذ ثلاث عائلات.
    Sana Wall Street'e gidip hayatın boyunca bir ofiste oturup, takım elbise giyen... Open Subtitles يجب أن تذهب ل"وول ستريت" و تقضي أفضل سنوات حياتك في مكتب
    Başsavcı Yardımcısı, Direktör'e gidip seni kontrol edemediğimi söylemiş. Open Subtitles النائب العام ذهب الى المدير اخبره بأنني لا استطيع ان اسيطر عليك
    Ben Easterhead'e gidip, Latimer'le biraz bilardo oynayayım. Open Subtitles انى افكر ان اذهب الى استرهيد, والعب مع لاتيمير بلياردو.
    Kalan Jedi'ları toplayıp, Geonosis'e gidip Obi-Wan'a yardım edeceğim. Open Subtitles سآخذ ما تبقى لنا من الجيداي وسأذهب إلى جيونوسيز لمساعدة أو بي وان
    Seni yollar yollamaz hemen Maine'e gidip oraya geri dönmenizi bekleyeceğim. Open Subtitles فور إرسالك إلى هناك سأهرع إلى "ماين" وسأنتظر هناك إلى حين عودتك لأعلى.
    Evet, senin yüzünden bitirmediğimi söylüyorum özellikle Harvey'e gidip bu olayı kendine çekmeyi sorduğun halde. Open Subtitles لا انا احاول ان اقول لك انا لم انهيه لأجلك لكن الواضح انك ذهبتي ل هارفي وطلبتي منه الإنظمام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus