Çok fazla kan kaybettim, hayal edebileceğiniz gibi aşırı miktarda. | Open Subtitles | نزفت بشدة كما يمكنك أن تتخيل, لقد نزفت كمية مريعة |
Ama tahmin edebileceğiniz gibi, yoluna çıkan diğer şeyleri de yakalıyor. | TED | ولكن كما يمكنك أن تتخيل ، يمكنها اصطياد أي شيء آخر في طريقها أيضا |
Tahmin edebileceğiniz gibi birkaç ilginç sohbette bulundum. | TED | كانت لدي احاديث ممتعة كما يمكنكم التخيل |
Tahmin edebileceğiniz gibi bu sonuç bir dördüncü sınıf öğrencisi için pek popüler değil. | TED | والاَن كما يمكنكم ان تتخيلوا هذا غير منتشر بين طلبة الصف الرابع |
Havalar, hayâl edebileceğiniz gibi, bu yaz olmasına rağmen, 61 metre olan bir buz parçasında duruyorsunuz. | TED | الطقس، كما قد تتخيلون، هذا الصيف ، وكنت واقفا على 200 قدم من الجليد. |
İçeri girince, tahmin edebileceğiniz gibi karıncaların hücumuna uğruyor. | Open Subtitles | حالما يدخل، يبدأ النمل بمهاجمته كما قد يترائى لك. |
Tahmin edebileceğiniz gibi, dediklerimden kimse birşey anlayamaz, ve bu da beni çok rahatsız ediyor. | TED | لا أحد يستطيع أن يفهم شئياً مما أقول،وهوما يحبطني للغايه. كما يمكن أن تتخيلوا |
Fakat tahmin edebileceğiniz gibi Kuzey Dakota hapishanesinde geçen on yılın ardından hala biraz kızgın. | Open Subtitles | لكن, كما تتخيل بعد عشر سنوات في سجن دكوتا الشمالية لا يزال غاضبا |
Tahmin edebileceğiniz gibi, ağır hamilelik depresyonu geçirdi. | Open Subtitles | كما يمكنك ان تَتخيّليُ كانت تعاني من اكتآب حاد بعد الولادة |
Tahmin edebileceğiniz gibi birlikte üniversiteye gittik. | Open Subtitles | كنا في المدرسة الثانوية سوية كما يمكنك ان تستنتج |
Tahmin edebileceğiniz gibi biraz sarsılmış durumdayım ama... | Open Subtitles | اعني انا فقط منصدم قليلاً كما يمكنك التخيل ولكن |
Merakım, tahmin edebileceğiniz gibi, sınır tanımıyordu. | Open Subtitles | أنا مفتون جدا، كما يمكنك أن تتخيل. |
Hayal edebileceğiniz gibi, anasız büyümek küçük Jamaal, Lee Harveyand Shonté Junior için pek kolay değildi. | Open Subtitles | كما يمكنك التصور، لم يكن سهل... على جمال الصغير ولى هارفى وشونتى الابن الترعرع دون أم. |
Tahmin edebileceğiniz gibi nihayet sonuçları aldığımızda pek iyi değillerdi. | TED | كما يمكنكم التخيل، عندما حصلنا على النتائج في النهاية، لم تكن جيدة. |
Tahmin edebileceğiniz gibi ev arkadaşlarım bunları pek sevmezdi. | TED | كما يمكنكم تصور أن زملائي بالسكن لم يعحبهم ذلك أبدًا. |
Tahmin edebileceğiniz gibi, bu inanılmaz önemliydi ve bir şeylerin değişmeye başlaması için belki de en önemli şeydi. | TED | وهذا بالتأكيد، كما يمكنكم أن تتخيلوا، أصبح مهماً جدا، وحتي أساسيا، كشيء لبداية التغيير. |
Tahmin edebileceğiniz gibi arada ilginç bir fark var. | TED | هذا فرق مثيرة لاهتمام، كما قد تتصورون. |
Tahmin edebileceğiniz gibi biraz acele ederek | Open Subtitles | على عجل الى حد ما كما قد تتخيل |
Tabii tahmin edebileceğiniz gibi bu bir şok etkisi yarattı. | Open Subtitles | جاء ذلك صدمة لا بأس بها كما قد تتخيل |
Buz çekirdeği araştırmalarından o soğuk koşullardan sıcak koşullara geçişin kolay olmadığını biliyoruz, güneş ışınımındaki yavaş artıştan tahmin edebileceğiniz gibi. | TED | و استنتجنا من دراسات اللبيات الجليدية أن الإنتقال من هذه الظروف الباردة إلى الظروف الدافئة لم يكن سلسا، كما يمكن أن تتوقعوا من الإرتفاع البطيء لأشعة الشمس |
Tahmin edebileceğiniz gibi bebeklerin ilgilendiği bir şeyden yararlanmamız gerekiyordu. Bu yüzden bebekler için altın değerindeki balık krakerleri kullandık. | TED | والآن، كما يمكن أن تتخيلوا اضطررنا للعمل مع مصدر يكترث له الأطفال حقاً لذلك استخدمنا النظير المماثل للأطفال من الذهب يدعى المفرقعات الذهبية |
Tahmin edebileceğiniz gibi Klaus'un hukuki savı, | Open Subtitles | كما يمكن أن تتخيلوا بشكل جيد، فإن حجة "كلاوس" القانونية |
Tahmin edebileceğiniz gibi, bizi dışarıya pek fazla çıkarmıyorlar. | Open Subtitles | كما تتخيل انهم لا يخرجوننا كثيرا |