Onun zihinsel savunmasını kırmak için, egosunu tamamen ortadan kaldırmalıyız. | Open Subtitles | من أجل كسر دفاعاته العقلية علينا أن نحطم غروره تماماً |
Bu da egosunu tatmin etmeye ve izlerini yok etmeye yarıyor. | Open Subtitles | وهذا بدوره يغذي غروره ويجعله يواصل إخفاء آثاره |
egosunu tatmin edecek. Kalıp izlemek isteyecek. | Open Subtitles | ستغذي الصحافة غروره سيرغب في البقاء والمشاهدة |
Yoksa sadece hayat boyu erkeklerin egosunu mu paramparça ediyorsun? | Open Subtitles | أم إنّك تحطّمين كبرياء الرجال من أجل كسب لقمة العيش؟ |
Önce egosunu şişirirsin. | Open Subtitles | أولاَ تقولين شيئاَ .. يضخم كبرياء الأيقو |
Sadece ateşin üzerindeki kömürü kürer gibi egosunu okşamak istemedim. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريد أن أزيد من غرور ذلك الرجل. |
Neden, çünkü kendi egosunu kamu yararının önüne koydu diye mi? | Open Subtitles | لماذا، لأنها تضع الجمهور الرعاية قبل لها الأنا الخاصة ؟ |
egosunu tatmin edebilir, başka yere gitmesini engelleyebiliriz. | Open Subtitles | ربما يغذى هذا غروره تخفف من وقع خسارته لموقعه |
Beni gıcık etti. Gitsin kendi kovalasın." diyemezsiniz. Sürü, egosunu yutabilmeli, | TED | لقد اغضبني .. دعه يلاحق وحده " لذا كان يتوجب على الجميع ان يبتلع غروره |
söylemek zor, erkek egosunu bir şekilde kırdım. | Open Subtitles | يُصعب علي قول هذا, إذا لم أُحطم غروره |
Dostum, egosunu öylece yükseltmeyeceğim. | Open Subtitles | . يا رجل ، لن أقوم بإشباع غروره هكذا |
Bazen gerçek bir erkeğin egosunu bir kenara bırakıp yenilgiyi kabul etmesi ve sadece her şeye baştan başlaması gerekir. | Open Subtitles | في بعض الأحيان يحتاج الأمر رجلا حقيقيا ليضع غروره جانبا، ويعترف بالخسارة, وببساطة... يبدأ كل شيء من جديد. |
Ne rahatlatıcı. Yine egosunu tatmin ediyor. | Open Subtitles | كم يطمئنني أن غروره تحت السيطرة. |
Üzerinde çalışmak için oğlunun egosunu kullanan biri neden spor salonunda egzersiz yapmaya ihtiyaç duysun ki? | Open Subtitles | من يحتاج أن يتدرّب في حين أن لديك كبرياء إبنك لتوسعيه ضرباً؟ |
Her zeki kadının bunu hassas bir erkek egosunu yaralamadan geri çevirme yöntemi vardır. | Open Subtitles | كل امرأة ذكية لديها سبلها الخاصة بالرفض دون جرح كبرياء الرجال الحساس |
Hakkıyla bu işi yapacak özgüveni ve alçakgönüllüğü bulmak çok yorucu olabiliyor. Alçakgönüllülük kısmı tasarımcı egosunu biraz zorluyor. | TED | إيجاد الجرأة والتواضع لتقوم بما يصلح. يمكن أن يكون مرهقا جدًا، والتواضع جزء، قاس قليلًا على غرور التصميم. |
Hayatımın kalanını bir adamın mükemmel egosunu besleyerek geçiremem. | Open Subtitles | لا اقدر ان اقضي بقية حياتي وانا البي غرور احد الرجال |
Adamlarımız sebepsiz yere ölecekler siparişi ihlal edilen bir adamın egosunu kurtarmak için. | Open Subtitles | ..رجالنا سيموتون من دون سبب لحفظ غرور الرجل الذي يأمر بالحظر |
egosunu okşayan ve onun kral olduğunu bilmesine izin veren biri. | Open Subtitles | أعني، شخص بمقدوره الطرق على شبق الأنا لديه وتعلمان، جعله يعرف أنّه ملك. |
Her şeyi yap ama Jaikant Shikre'nin egosunu incitme. | Open Subtitles | هل أي شيء ولكن لا تؤذي الأنا Jaikant Shikre ل. |
Evet, "onu kabul edemeyiz çünkü edersek onun egosunu tatmin etmek için ek bina inşa etmemiz gerek" gibi şeyler söylüyorlardı. | Open Subtitles | لا يمكننا تقبل ذلك لأننا يجب أن نبني جناح منفصل لغروره. شيء من هذا القبيل. |
Onu boş ver. Sadece egosunu tatmin etmek istiyor. | Open Subtitles | تجاهلية , أنة فقط يريد أن يُقوى غرورة |