Papaz, ekmeğin içine nüfuz eden efendimizi kutsadığımızda. | Open Subtitles | عندما يبارك القسيس الخبز يحوله الرب إلى خبز عادي |
Crane aile spesiyalitesi. Yağ içinde yüzen yumurta. Ortası delik beyaz ekmeğin üzerice konmuş. | Open Subtitles | بيض مقلي يسبح في الدهن,بالاضافه الى خبز ابيض يشع من كثرة السعرات |
Özür dilerim tatlım. İşte mısır ekmeğin. Gitmem lazım. | Open Subtitles | المعذرة، عزيزي، هاك خبز الذرة ، علي الذهاب |
Bence bunun sebebi... ...bu çeşit ekmeğin... ...gerçekten de güvenilir olduğunu düşünmemizden dolayı. | TED | وأعتقد أنه بسبب أنّنا نعتقد أنّ هذا النوع من الخبز يرمز إلى الأصالة. |
Evet, insanlar dışarıdan ekmeğin kokusunu alırlar, içeri girerler ve para harcarlar. | Open Subtitles | أتعرفين كيف يبيع الخباز خبزه؟ أجلّ, يشم الناس في الخارج رائحة الخبز |
İhtiyacım olan tek şey, senin yumurtalı ekmeğin. | Open Subtitles | جل ما أريده هو خبزك الفرنسي المحمص |
Sadece ekmeğin beyaz tarafını sevemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكن جزء من الخبزة |
yanına iyotla birlikte yiyebileceği ekmeğin var mı? | Open Subtitles | هل لديك أيّ خبز . ؟ شي ما يُمْكِنُ أَنْ يَأْخذَ مَعه؟ |
Bebe, Londra gibi yerde... buzdolabını açıyorsun, tereyağını çıkarıp ekmeğin arasına sürüyorsun sonrada yiyorsun. | Open Subtitles | ..لندن مثل إفتحي البراد وأحضري الزبدة إقطعيها ثم إدهنيها بقطعة خبز وأكليها |
Shaggy'nin yanında ekmek kırıntıları vardı revirde Manami'ye verilen ekmeğin aynısıydı. | Open Subtitles | كان هناك فتات خبز بجانب الكلب وكان نفس الخبز الذي اعطي لمانامي في دار الحضانة |
Kenarları kesilmiş zeytinli ekmeğin içinde hem de tam sevdiğimiz gibi. | Open Subtitles | إنتزعت القشرة ووضعتها على خبز زيتون تماماً كما تحبينها |
Lekeli sarı önlüğüyle, kottan bozma şortuyla ekmeğin arasına tıka basa koyduğu et parçacıklarıyla geçinip gidiyor işte. | Open Subtitles | مريلة صفراء ملطخة سروال جينز قصير يجني رزقه من بيع أجزاء خنزير موضوعة في خبز |
George, sence Dallas senin zeytinli ekmeğin olabilir mi? | Open Subtitles | جورج,هل تعتقد ان دالاس قد تكون هي خبز الزيتون الخاص بك |
Muzlu ekmeğin içinde pişirip çok etkili bir sürülebilir reçelin içine aşıladım. | Open Subtitles | إنها مخبوزة مع خبز الموز ومنقوعة في مربى دهن فعال |
"Taze ekmeğin var mı, fırıncı?" | Open Subtitles | هـل لديك أيّ خبز طــازج، أيها الخباز؟ |
ekmeğin tadına bakan ilk insanların bunlar olduğunu düşünmek inanılmaz. Evet. | Open Subtitles | ذلك غير معقول للتّفكير ان هؤلاء هم أول البشر ليتذوقوا الخبز.نعم. |
Gazlı içecekler ve beyaz ekmeğin benzer glisemik endeksi vardır. Çünkü kan şekeri üzerine etkileri benzerdir. | TED | الصودا و الخبز الأبيض لهما نفس الإضافات السكرية إذاً لهما نفس التأثير على السكر في الدم |
ekmeğin tereyağlı kısmının yere düşmesini biraz yazmıştım. | TED | كتبت فيه قليلاً عن الخبز المحمص الذي يسقط على الوجه المغطى بالزبدة. |
ekmeğin bana yolculuğumda öğrettikleri. | TED | هذا هو ما عملني اياه الخبز خلال رحلتي معه |
Çünkü sen ekmeğin kabuklarını kesiyorsun. | Open Subtitles | لأنك تزيل قشور خبزك |
#..pişkin ekmeğin kokusu gibi.# | Open Subtitles | مثل رائحة الخبزة الطازجة |