"ekmekle" - Traduction Turc en Arabe

    • الخبز
        
    • بالخبز
        
    • رغيف
        
    Tatlım, bunlardan biraz al ve ekmekle beraber tabağa koy. Open Subtitles عزيزي، ضع بعضاً من هذه على الطبق مع بعض الخبز
    Sizi su ve ekmekle kutsasın bu musibeti göğsünden koparıp alsın. Open Subtitles عليهِ أن يُبارك الخبز والمياه وهو سيأخذ المرض بعيدًا عن وسطك.
    Bir keresinde onu parmaklıkların arkasında, bir küp su ve kuru bir ekmekle resmetmişti. Open Subtitles لقد رسمها وهي خلف القضبان مع كسرة من الخبز وكوب ماء
    Biri masa örtüsünü kirletir, ötekine bir şey beğendirilmez ve çocuk da midesini kuru ekmekle doldurur. Open Subtitles لقد أفسد مفرش المائدة, وهي لا يعجبها شيئًا, والصبي يحشو معدته بالخبز.
    Senin yumurtayı ortası çıkartılmış ekmekle sevdiğini sanıyordum. á la ben! Open Subtitles لقد اعتقدت أنك تفضل البيض بالخبز ذو الفتحة في المنتصف
    Hayır, somun ekmekle başlayıp, onu daha küçük parçalara bölüyoruz bunlara da dilim deniyor, yani her bir dilim ekmek bölünmüş bir birim oluyor. TED لا فنحن نبدأ مع رغيف من الخبز ونقطعه إلى قطع صغيرة تدعا شرائح، وهكذا فإن كل شريحة من الخبز هي وحدة مقسمة. وتشمل الأمثلة الأخرى لوحدات مقسمة
    Ton balığını ekmekle tercih ederdim ama elbette lavabodan çıkmış hâliyle de aynı lezzette! Open Subtitles كنت أفضل التونة على الخبز لكنها لذيذة ايضاً من المغسلة مباشرة
    Tamam,ama sipariş vermeden önce çocukların ekmekle şişmesini sağla. Open Subtitles حسنـاً،ولكن تأكدي من الأطفال أن يملؤا الخبز. قـبل أن يطلبوا.
    Cesedi yatırırlar... göğsüne ekmekle tuz... gözüne madeni para koyarlarmış. Open Subtitles يممدِدون الجسد ويضعون الخبز والملح على الصدر والعملات المعدنية على العيون
    Unutmadan, hayat nimetlerle dolu, ...sadece ekmekle doyurmayın karnınızı. Open Subtitles و تذكروا الحياة .. مليئة بالمقبلات لذا لا تملؤوا الخبز
    - Olmaz da bir hafta sadece ekmekle su yemiş gibi olacaksın. - Efendim? Open Subtitles لا لكنك ستشعر بأنك لم تتناول سوى الخبز ولم تشرب سوى الماء لأسبوع
    Eğer ağzım yumurtalı ekmekle dolu olmasaydı bana bir tane getirmeni isteyebilirdim. Open Subtitles حسنا, لو انني لم آمتليء من الخبز الفرنسي كنت طلبت منك أن تجلبي لي, أراك في المدرسة
    - Kolunun altında ekmekle bisiklete binen Fransız adamın olduğu kartpostalı hatırlıyor musun? Open Subtitles أتعرفين بطاقة المعايدة التي فيها الرجل الفرنسيّ على درّاجة و الخبز الفرنسي تحت ذراعه؟
    Bu sabah bir parça ekmekle çay verdim ama yemek istemedi. Open Subtitles أعطيتها بعض الخبز والشاي في الصباح لكنها لم ترغب بالأكل
    Evet, Bu sadece iki ekmekle oluşturulmuş bir kız modeli Open Subtitles اجل , قطعتين من الخبز وضعها معآ واصبح فتاة
    Bu gece, yüzümdeki tereyağını bir ekmekle sildim. Open Subtitles الليلة استخدمت لفة الخبز لازالة الزبدة من على وجهى
    Mantar kızarmış ekmekle daha iyi gider. Open Subtitles هل ترغب في السوبر هامبورغ ويرافق سوبر برجر من قبل الكثير من الخبز المحمص زبدة
    İnsan yalnız ekmekle değil Tanrı'nın ağzından çıkan her sözle yaşar. Open Subtitles الانسان لا يحيا بالخبز وحده بل بكل كلمة تخرج من فم الله
    Onlara sadece ekmekle yaşamamayı öğrettin. Open Subtitles أنت علمتهم ألا يعيشون بالخبز وحده
    Onlara sadece ekmekle yaşamamayı öğrettin. Open Subtitles أنت علمتهم ألا يعيشون بالخبز وحده
    Büyük ödül olan, 100 bin cast puanıyla mı yoksa teselli ödülü olan fasulyeli ekmekle mi hücrelerine geri dönecekler? Open Subtitles ،مئة ألف نقطة في انتظار الفائز ! البقية سيخرجون ومعهم رغيف محلى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus