Pazar günleri birlikte Sausalito'da yemeğe çıkan galeri sahipleriyle eleştirmenlerin oluşturduğu gizli bir topluluk neyin "havalı" olduğuna karar veriyor. | Open Subtitles | هناك مجتمع سري مكون من مالكي المعارض و النقاد يجتمعون على الغداء كل يوم أحد ليقرروا ما هو الفن الجميل |
eleştirmenlerin beğenmesi hoşuma gitti, umarım okuyucu da beğenir. | Open Subtitles | أنا مسرور بأنها أعجبت النقاد وأتمنى أن تعجب الجمهور أيضاً |
eleştirmenlerin ne dediği pek umurumda değil başka bir kitap yazmaya iznim olduğu sürece. | Open Subtitles | أنا لا أهتم بما يكتبه النقاد طالما أنى مسموح لى أن أكتب غيره |
eleştirmenlerin bana yapacaklarıyla karşılaştırınca, Darwin ucuz kurtulmuş. | Open Subtitles | داروين نفد بجلده بسهولة مقارنة بما سيفعله بي النقّاد. |
Bunlar eleştirmenlerin dikkatini çekecek. | Open Subtitles | هذا لكي يسترعي انتباه النقّاد |
Dinleyin, eleştirmenlerin iyice şarhoş olduklarından emin olalım | Open Subtitles | اسمعوا دعونا نتأكد ان اولئك النقاد قد شربوا كثيرا |
Mickey'nin eskiden kitaplarının çıkışının arifesinde tüm eleştirmenlerin evine birer fahişe gönderdiğini biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعلمون أن ميكي قد قام بـإرسال شراب إلى بيوت كل النقاد. في ليالي نشر كتبه ؟ |
Le Guide'dan eleştirmenlerin yeni menünü sunduğun gün geleceklerini duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت ان النقاد من الدليل قادمون في يوم تقديم قائمتك الجديدة. |
Eğer Claire ikinci gece sahneye çıkarsa eleştirmenlerin yeni keşfi olabilir. | Open Subtitles | إذا استطاعت "كلير" التألق في الليلة الثانية فستصبح حديث النقاد الجديد. |
Paul Goldberger, Bilbao'nun eleştirmenlerin, akademisyenlerin ve kamunun bir bina etrafında birleştiği nadir anlardan biri olduğunu söylemişti. | TED | قال بول غولد برجر أن بيلباو كانت واحدة من تلك العلامات الفارقة حين يتحد النقاد والأكاديميون والعموم بشكل كامل بخصوص مبنى ما. |
Bunlar kızların kendilerinin hiç görmeden bize verdikleri resimler. eleştirmenlerin bilmediği ve dinlemedikleri şeyler işte bunlar, ve humanistik çalışmalar yapanlara tavsiye ettiğim araştırma türü işte bu. | TED | هذه صور لفتيات لم يروها بأنفسهم، لكنهم ارسلوها لنا هذه أمور لم يعرفها النقاد ولم يستمعوا لها وهذا نوع الأبحاث التي أوصيكم بها ، لمن يريد أن يعمل عملا إنسانيا. |
eleştirmenlerin görüşleri. | Open Subtitles | هذه بعض المراجعات التي قالها النقاد عني |
eleştirmenlerin seni göklere çıkardığı ya da Derek gibi yapımcıların çok para kazandığı türden bir başarı değil. | Open Subtitles | ليس النجاح الذي يجعل النقاد يحتفون بك، أو يجعل منتجين مثل "ديريك" يجنون المال الكثير. |
Bu eleştirmenlerin olmadığı bir dünyada film yıldızı olmak gibi. | Open Subtitles | انها مثل كونها نجمة سينمائية... ... في عالم خال من النقاد. |
"Tebrikler. 55 milyon gişe, eleştirmenlerin yanıldığını kanıtlıyor. " | Open Subtitles | "تهانينا، 55 مليون تثبت أن النقاد كانوا مخطئين". |
Filmciliğin bütün girdi çıktılarını biliyorum ama eleştirmenlerin "ana fikir" dediği şeyi kaçırıyorum sen benden daha iyisin. | Open Subtitles | أعرف جميع خدع صناعة الأفلام و لكن ما أفتقده هو ما أعتقد "بأن النقاد يسمونه "الجوهر و هذا هو أنت أكثر مني |
Ünlü bir dansçı koreograf, öğretmen ve eleştirmenlerin dediği gibi, bir dans mucidi. | Open Subtitles | ) إلي بولندا اليوم، راقص مشهور... مصمم رقص، معلّم... بينما النقّاد يدعونه، مبدع الرقص |