Ölüm ışını ile dünyayı ele geçirmek için... planlar mı yapıyorsun? | Open Subtitles | أنا اسفة. هل تخطط للاستيلاء على العالم عن طريق شعاعك المميت؟ |
Gemiyi ele geçirmek için bizimle savaşırsanız sizi özgür bırakacağız. | Open Subtitles | حاربوا معنا للاستيلاء على السفينة وسنمنحكم حريتكم بمجرد أن ننتهي |
GETTOYU ELE GEÇİRMEK İÇİN SAVAŞMALARI GEREKTİĞİNİ BİLİYORDU. | Open Subtitles | يتوجب عليهم القتال للسيطرة على الحي اليهودي |
O dışarıdan geldi, Dan, kasabanı ele geçirmek için. | Open Subtitles | اتى الى هنا من الخارج, يا دان, للسيطرة على مدينتك. |
biz de Berlin'i kontrolü ele geçirmek için gerekli ivmeyi yakalamış olacağız. | Open Subtitles | سنحظى بالزخم الذي نحتاج للإستيلاء على السلطة في برلين |
Afyonu ele geçirmek için. | Open Subtitles | لتولي أمر الأفيون الخاص بكما. |
İnsanlar, gezegeni ele geçirmek için geldiklerini sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد النّاس أنهم جاءوا هنا لاحتلال الكوكب |
Muhammed kervanı ele geçirmek için Medine'den 300 adamla yola çıktı. | Open Subtitles | تَركَ محمد المدينه مَع 300 رجل ليستولي على القافلةِ. إذهب إلى مكة المكرمة. |
100 milyon dolar. Şehri ele geçirmek için tüm ihtiyacıma karşılık. | Open Subtitles | مئة مليون دولار مقابل كل ما أحتاج للاستيلاء على هذه المدينة. |
Örneğin, prenslere iktidarı ele geçirmek için gerekli tüm acımasızlıkları değerlendirip gelecekteki istikrarı sağlamak için tek bir hamlede yapmaları söylenir. | TED | على سبيل المثال، يطلب من الأمراء اعتبار جميع الأعمال الوحشية ضرورية للاستيلاء على السلطة، وإلزامهم بضربة واحدة لضمان الاستقرار في المستقبل. |
Yerel halk onu intikam için ve zehiri ele geçirmek için öldürdü | Open Subtitles | السكان المحليين قتلوه للانتقام و للاستيلاء على السّمّ |
Kenworth ve Diaz dünyanın yönetimini ele geçirmek için... bu toplantıyı kullanacaklar. | Open Subtitles | كنورث و دياز سيستخدموا الاجتماع للسيطرة على العالم |
Yükleyiciyi, bu santrallerin kontrolünü ele geçirmek için kullanacaklarını farzetmeliyiz. | Open Subtitles | لابد أن نفترض أنهم استخدموا هذا الصاعق للسيطرة على هذه المفاعلات |
Seattle'ı ele geçirmek için bu kadar hazırlıklı olmanıza sevindim, ama bunlar sona erdiğinde şehrimi geri istiyorum. | Open Subtitles | وأعرف أين أرسلهم للسيطرة على المدينة أنا مسرورة أنكَ مستعد جدا، للسيطرة على سياتل |
Hitler'in yakın çevresi yeniden toparlanmak için kıvranırken Berlin'i ele geçirmek için gerekli ivmeyi yakalamış olacağız. | Open Subtitles | بينما بِطانَةُ هتلر تكافح لإعادة التجمع سنحظى بالزخم الذي نحتاج للإستيلاء على السلطة في برلين |
Ölmekte olan gezegenlerini terk etmek zorunda kalıp bizimkini ele geçirmek için geldiler. | Open Subtitles | لقد أجبروا على مغادرة كوكبهم الميت و قد جاءوا للإستيلاء على كوكبنا |
Kıtada iktidarı ele geçirmek için, İngiltere ve Fransa arasında devam etmekte olan savaşın üçüncü yılıdır. | Open Subtitles | بين انجلترا وفرنسا للإستيلاء على القارة |
Şehri ele geçirmek için hangisi daha iyi görünür? | Open Subtitles | ما أفضل منظر لتولي المدينة ؟ |
Siz iki dahi birbirinizi öldürmekle meşgulken Bay Moss ve yeni çetesi kontrolü ele geçirmek için hazır olacaktı. | Open Subtitles | الآن عندما تنتهيان أيّها العبقريّان الجنائيّان من قتل بعضكما البعض، فإنّ السيّد (موس) هنا وعصابته الجديدة مُستعدّين لتولي السيطرة. |
Güçlü ordusu en korunaklı şehirlerinin içinde konuşlanıp başkenti ele geçirmek için hazırlanıyordu. | Open Subtitles | قام بجمع جيش قوي جداً في أكثر مدينة محصنة لديهم حيث يدرب جنوده لاحتلال العاصمة. |
Nihayet vakit gelmişti düşman mevzilerini ele geçirmek için yola çıktık. | Open Subtitles | -أخيراً،حانت الساعة -وانطلقنا لاحتلال مواقع العدو |
Ayrıca Onza'nın bölgesini ele geçirmek için burada olduğunu da biliyoruz. | Open Subtitles | وهو هنا ليستولي على الأقليم لاأونزا |