Babanla ben ilgilenirim ve Elimden geldiğince çabuk oraya gelirim. | Open Subtitles | اذهب. سأتعامل مع والدك وسأكون هناك حالما أستطيع |
Ona, yardım etmek için Elimden geldiğince çabuk döneceğimi söyledim ama... | Open Subtitles | أخبرته أنني سأحاول العودة حالما أستطيع للمساعدة, ولكن.. |
Elimden geldiğince çabuk döneceğim. Eski Dünya'nın sihrini hissediyor musun? | Open Subtitles | سأعود بأسرع ما يمكنني هل يمكنك تذوق سحر العالم القديم؟ |
Elimden geldiğince çabuk geleceğim, ama şimdi dışarı çık ve bir daha gelme. | Open Subtitles | سوف أتي بأسرع ما يمكنني لكن اخرج من هنا بسرعة و لا تعد أبدا |
Elimden geldiğince çabuk geldim. | Open Subtitles | المعذرة جئت هنا بأسرع وقت ممكن |
Bizi Elimden geldiğince çabuk iyileştirdim. | Open Subtitles | . لقد شفيت أنفسنا بأسرع وقت ممكن |
Gerçek Hortkuluğu çaldım ve Elimden geldiğince çabuk yok etmeye niyetliyim. | Open Subtitles | "لقد سرقتُ الـ"هوركروكس" الحقيقيّ وأنوي تدميره في أقرب فرصة". |
Elimden geldiğince çabuk geldim. Durumu iyi mi? | Open Subtitles | وصلت إلى هنا بأسرع ما يمكن ، هل هي بخير؟ |
Elimden geldiğince çabuk çıktım ama o terli antrenmanınızın görüntüsü retinama kazındı ve çıkmıyor! | Open Subtitles | خرجت من هناك بأقصى سرعة ولكن صورة تمرينك المتسخ علقت فى عينى ولن تزول |
Birkaç saat. Elimden geldiğince çabuk gelirim. - Bir saat. | Open Subtitles | ساعتين سأنجزها بأسرع ما أستطيع |
Elimden geldiğince çabuk dönmeye çalışırım. | Open Subtitles | وسأعود حالما أستطيع إبقى هنا فحسب |
Bir işim var. Elimden geldiğince çabuk gelmeye çalışacağım. | Open Subtitles | "اضطررت للاعتناء بأمر، وسأعود حالما أستطيع" |
Elimden geldiğince çabuk seninle ilgileneceğim. | Open Subtitles | وسوف أعود أليكِ حالما أستطيع. |
Elimden geldiğince çabuk eve döneceğim. | Open Subtitles | سأعود للبيت حالما أستطيع |
Affedersin Liam. Elimden geldiğince çabuk dönerim. | Open Subtitles | أسفه ليام سأعود حالما أستطيع |
Sadece ben vardım. Bu yüzden Elimden geldiğince çabuk aradım. | Open Subtitles | أنا فقط، و لهذا إتصلت بأسرع ما يمكنني. |
Elimden geldiğince çabuk geldim. | Open Subtitles | لقد وصلت الى هنا بأسرع ما يمكنني |
Programımı ertelemelerini söyleyeceğim. Oraya Elimden geldiğince çabuk geleceğim. | Open Subtitles | "سأقول لهم أن يؤجلوا جدول أعمالي سأصل لهناك بأسرع وقت ممكن" |
Elimden geldiğince çabuk döneceğim. | Open Subtitles | . سأعود بأسرع وقت ممكن |
Gerçek Hortkuluğu çaldım ve Elimden geldiğince çabuk yok etmeye niyetliyim. | Open Subtitles | "لقد سرقتُ الـ"هوركروكس" الحقيقيّ وأنوي تدميره في أقرب فرصة". |