"elimden geldiğince çabuk" - Translation from Turkish to Arabic

    • حالما أستطيع
        
    • بأسرع ما يمكنني
        
    • بأسرع وقت ممكن
        
    • في أقرب فرصة
        
    • هنا بأسرع ما
        
    • هناك بأقصى سرعة
        
    • بأسرع ما أستطيع
        
    Babanla ben ilgilenirim ve Elimden geldiğince çabuk oraya gelirim. Open Subtitles اذهب. سأتعامل مع والدك وسأكون هناك حالما أستطيع
    Ona, yardım etmek için Elimden geldiğince çabuk döneceğimi söyledim ama... Open Subtitles أخبرته أنني سأحاول العودة حالما أستطيع للمساعدة, ولكن..
    Elimden geldiğince çabuk döneceğim. Eski Dünya'nın sihrini hissediyor musun? Open Subtitles سأعود بأسرع ما يمكنني هل يمكنك تذوق سحر العالم القديم؟
    Elimden geldiğince çabuk geleceğim, ama şimdi dışarı çık ve bir daha gelme. Open Subtitles سوف أتي بأسرع ما يمكنني لكن اخرج من هنا بسرعة و لا تعد أبدا
    Elimden geldiğince çabuk geldim. Open Subtitles المعذرة جئت هنا بأسرع وقت ممكن
    Bizi Elimden geldiğince çabuk iyileştirdim. Open Subtitles . لقد شفيت أنفسنا بأسرع وقت ممكن
    Gerçek Hortkuluğu çaldım ve Elimden geldiğince çabuk yok etmeye niyetliyim. Open Subtitles "لقد سرقتُ الـ"هوركروكس" الحقيقيّ وأنوي تدميره في أقرب فرصة".
    Elimden geldiğince çabuk geldim. Durumu iyi mi? Open Subtitles وصلت إلى هنا بأسرع ما يمكن ، هل هي بخير؟
    Elimden geldiğince çabuk çıktım ama o terli antrenmanınızın görüntüsü retinama kazındı ve çıkmıyor! Open Subtitles خرجت من هناك بأقصى سرعة ولكن صورة تمرينك المتسخ علقت فى عينى ولن تزول
    Birkaç saat. Elimden geldiğince çabuk gelirim. - Bir saat. Open Subtitles ساعتين سأنجزها بأسرع ما أستطيع
    Elimden geldiğince çabuk dönmeye çalışırım. Open Subtitles وسأعود حالما أستطيع إبقى هنا فحسب
    Bir işim var. Elimden geldiğince çabuk gelmeye çalışacağım. Open Subtitles "اضطررت للاعتناء بأمر، وسأعود حالما أستطيع"
    Elimden geldiğince çabuk seninle ilgileneceğim. Open Subtitles وسوف أعود أليكِ حالما أستطيع.
    Elimden geldiğince çabuk eve döneceğim. Open Subtitles سأعود للبيت حالما أستطيع
    Affedersin Liam. Elimden geldiğince çabuk dönerim. Open Subtitles أسفه ليام سأعود حالما أستطيع
    Sadece ben vardım. Bu yüzden Elimden geldiğince çabuk aradım. Open Subtitles أنا فقط، و لهذا إتصلت بأسرع ما يمكنني.
    Elimden geldiğince çabuk geldim. Open Subtitles لقد وصلت الى هنا بأسرع ما يمكنني
    Programımı ertelemelerini söyleyeceğim. Oraya Elimden geldiğince çabuk geleceğim. Open Subtitles "سأقول لهم أن يؤجلوا جدول أعمالي سأصل لهناك بأسرع وقت ممكن"
    Elimden geldiğince çabuk döneceğim. Open Subtitles . سأعود بأسرع وقت ممكن
    Gerçek Hortkuluğu çaldım ve Elimden geldiğince çabuk yok etmeye niyetliyim. Open Subtitles "لقد سرقتُ الـ"هوركروكس" الحقيقيّ وأنوي تدميره في أقرب فرصة".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more