Ayakları yaklaşık 200 santigrat derecede dışarıdaki başları ise üç santigrat dereceye maruz kalıyor. bu adeta, elinizin kaynar suda ayağınızın buz gibi suda olmasına benziyor. | TED | أقدامها حوالي 200 درجة حرارة مئوية ورأسها أعلى من ثلاث درجات مئوية، هذا أشبه بوضع يدك في ماء مغلي وقدميك في ماء متجمد. |
Basit ancak zekice yapılmış. Ve tam elinizin içine oturuyor. | Open Subtitles | إنه اختراع بسيط ، ومع ذلك عبقري ويمكنه إتساع راحة يدك |
Sol elinizin geçmişinizi, sağ eliniz ise geleceğinizi gösterir. | Open Subtitles | يدك اليسرى تريكى الماضى يدك اليمنى تريكى المستقبل |
Bir kavgada, dikkatli olmalısınız birisinin yüzüne vururken elinizin küçük kemiklerini kırmamalısınız. | Open Subtitles | .. في المعركة , عليك أن تكون حذراً حتى لا تنكسر عظام يدك في وجه أحدهم |
Bir kavgada, dikkatli olmalısınız birisinin yüzüne vururken elinizin küçük kemiklerini kırmamalısınız. | Open Subtitles | .. في المعركة , عليك أن تكون حذراً حتى لا تنكسر عظام يدك في وجه أحدهم |
Buradaki kavram sol eliniz ile sağ elinizin birbirinin yansıması olması. | Open Subtitles | مفهومها يكون فقط كما تكون يدك اليسرى ويدك اليمنى تكون صورة طبق الاصل من الاخرى. واضح؟ |
Daha siz 911'i arayamadan elinizin içinden bir mermi geçirebileceğimi bildiğim gibi. | Open Subtitles | وبنفس الطريقة وأنا أعلم أنني يمكن وضع رصاصة من خلال يدك قبل أن تتمكن من الاتصال ب 911. |
Ee, ee, bildiğiniz gibi elinizin altındaki tuş yatağın yanındaki makineden morfin veriyor ve sizin kontrolünüzde. | Open Subtitles | إذًا أنت تعلم أن هذا الزر في يدك يتحكم بالمورفين من هذه الآلة التي بجوار سريرك |
Kılıç elinizin titremesi duruşunuz burada korkusuzca durmanız eskiden aksiyonlu bir hayatınızın olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | استدلالًا بقامَتك وارتجاج أصابعك في يدك المبارِزة، ووقفتك الجريئة أقول أنك رجل رزين الحركة والتصرُّف |
Basitçe sağ elinizin içinde parmaklarınızın arkasında tutacaksınız. | Open Subtitles | ببساطة احتفظت بها في يدك اليمنى وراء الأصابع |
Bir diğer sebep, elinizin görmek istediğiniz şeyi kapatacak olması, üçüncü ve kazanan sebep ise parmaklarınızın ekranı kirletecek olması ve bu sebeple parmaklarınız hiçbir zaman kullanacağınız bir araç olmayacaktı. | TED | ثانيا لأن يدك قد تغطي ما تريد أن تراه، وثالثا، وكان هو الفائز، هو أن أصابعكم ستوسخ الشاشة، وبالتالي، لن تكون الأصابع أبداً أداة يمكنكم استخدامها. |
Düşünün, gelecekte bu tür teknolojiyi geliştirdiğimizde, eliniz hareket ettiğinde otomatik olarak hareket eden ve elinizin hangi tuşu aradığını anlayabilecek zekada klavyeler yaratılacak. | TED | يمكنك أن تتخيل في المستقبل ونحن نتطور هذا النوع من التكنولوجيا لوحة المفاتيح تتحرك تلقائيا كلما أبعدت يدك و تتوقع بذكاء أي مفتاح أردت تشغيله بيديك |
Gidin kendi elinizin üstünde sevişin anne! | Open Subtitles | مارسي الحب في يدك الخاصه يا أمي |
elinizin iyileşmesini beklerken başka bir cerrah bulmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت إيجاد جراح أخر بينما تشفى يدك |
elinizin durduğu yer mükemmel. Harika. Pekala. | Open Subtitles | مكان يدك مثالي رائع, حسناً , لنبدأ |
elinizin durduğu yer mükemmel. Harika. Pekala. | Open Subtitles | مكان يدك مثالي رائع, حسناً , لنبدأ |
HASEL'lar içinse tek fark elinizin veya ağırlığın uyguladığı kuvvetin elektriksel bir kuvvetle değişmesi. | TED | الأمرُ في عضلات (هيزل) يختلف من حيثُ مصدر القوّة، فبدلاً من ضغطِ يدك أو الأوزان، يتمّ استخدامُ قوّةٍ كهربائية. |
elinizin ayasını kullanın ve yukarı itin. | Open Subtitles | استخدمي كعب يدك ودفعتك |
elinizin ayasını kullanın ve yukarı itin. | Open Subtitles | استخدمي كعب يدك ودفعتك |
elinizin boynumda olması bana iyi geldi. | Open Subtitles | ..يدك على عنقي قدمتَ لي خدمة |