"elmasların" - Traduction Turc en Arabe

    • الماس
        
    • الألماس
        
    • الماسات
        
    • الألماسات
        
    • ألماس
        
    • ماس
        
    • الماسَ
        
    • الالماسات
        
    • ماساتك
        
    • للألماس
        
    • الماسِ
        
    Kör bir adam bile elmasların onun cebinde bulunduğunu görebilir. TED يمكن للرجل الأعمى أن يرى أن الماس ينتهي في جيبه.
    Bu da elmasların bende olmadığını açıklamamı daha da zorlaştırıyor. Open Subtitles مما يُصعب مهمتي في تفسير أننـي لا أملك هذا الماس
    Astarın altında elmasların saklanabileceği, gizli bir yer var. Open Subtitles هناك شئ مخفي في البطانة . شئ كالمقصورة و الذي يمكن أن الألماس يوضع فيها
    O gün, elmasların Amsterdam'a götürülmesi görevi, Open Subtitles في ذلك اليوم . وصلت شحنة جديدة من الألماس من أمستردام
    Şu kahrolası elmasların yerini bilen sadece benim,... ..yani beni öldürürseniz elmasları bulamazsınız. Open Subtitles أنا الوغد الوحيد هنا الذي يعرف أين الماسات لذا إن قتلتني لن تجدهم
    Takviye yolda,... ..sen de elmasların nerede olduğunu söyleyeceksin. Open Subtitles الدعم في طريقه الآن ستخبرني الآن أين هي الماسات
    elmasların birkaç gün içinde Hollanda'ya gönderileceğini yeni öğrendi. Open Subtitles لقد اكتشف انهم يمكن ان ينقلوا الماس من هولندا فى ايام قليلة
    Elmaslar onda. Bu elmasların herbiri 200.000 değerinde Open Subtitles كلّ واحدة من هذه الماس يستحقّ 200,000 أيضا.
    elmasların, güvenli ve iyi korunan bir yerde olduklarını söylemişti. Open Subtitles لقد قال ان الماس سيكون في مكان جميل وآمن
    İçinde kara elmasların bulunduğu kutu olmadığını söyle. Open Subtitles الآن ، أخبرني أن هذا الصندوق . ليس صندوق الماس الأسود
    Zift. elmasların olduğu kutunun içinde. Open Subtitles . الزفت , في الصندوق الذي يحتوي على الماس
    elmasların dilinden hiç anlamıyorum, ama Jules konuşunca birazcık korkutucu geliyor. Open Subtitles أجهل ماتعنيه بهذه الكلمات عن الماس لكن يُخفيني إلى حدٍّ ما أنّها على معرفة بذلك
    Yani elmasların üzerindeki bakterilerden yola çıkarak kimlerin dokunduğunu bulabiliriz diyorsun. Open Subtitles إذاً، أنتِ تقول بأنه يمكننا كشف من أمسك الألماس بواسطة البكتيريا التي تركوها خلفهم؟
    Şimdi elmasların çalındığı yerde çalışıyor. Open Subtitles وكان في المختبر عندما سُرق الألماس. إنهُ يتقدم.
    Yarım milyon dolarlık elmasların haberini aldık ofisteki kasasında. Open Subtitles هناك معلومات بأنه يملك نصف مليون دولار من الألماس و نقداً في الخزنة في مكتبه
    İnsanlar hep elmasların güzel olduğunu söylüyor. Open Subtitles الناس دائما تقول ان الألماس جميل لكن بالنسبة لي اشعر انه بارد
    Sadece üzerindeki elmasların bugün piyasadaki değerinin 50 milyon olduğu söyleniyor. Open Subtitles الماسات لوحدها تقدر بحوالي 50 مليون بسعر السوق حاليا
    Eğer ki, ördeğin "obua" olduğunu söyleseydin büyük ihtimalle elmasların yerini söylemiş olurdum ve cinayeti asla çözemezdik. Open Subtitles لو أخبرتيني فقط بأنّ البطة كانت مزماراً لأخبرتكِ بمكان الماسات وربما لم نتمكّن من حل هذه القضية أبداً؟
    Ona o adama mektup yazmasını elmasların yerini öğrenmeye çalışmasını söyledim. Open Subtitles طلبت منها أن تكتب للرجل وترى إن كانت تستطيع معرفة مكان الماسات
    Bu elmasların 50 milyon dolarında değerleri var. İçeride çok feci bir güvenlik olacak. Open Subtitles هذه الألماسات تساوي 50 مليون على الأقل ستكون الحراسة مشددة هناك
    Elmaslar, ha. elmasların sende olduğu saçmalığını da nereden çıkarıyorsun? Open Subtitles كيف لحثالة مثلك أن يحصل على ألماس
    O elmasların hepsini makinaya yükleyin. Open Subtitles ياقوت, ماس, أى شئ تجدوه
    elmasların vücudunda olduğunu biliyorum ama nerede? Open Subtitles أَعْرفُ بإنّ الماسَ في الجسد، لكن اين؟
    Çünkü bu boyutlardaki elmasların lazerle işlenmiş kimlik numaraları olur. Open Subtitles لأن الالماسات بهذا الحجم يكون عليها رقم تسلسلي مكتوب بواسطة الليزر
    Ben sana elmaslarını veririm elmasların dedim bak, sen de bana diski verirsin. Open Subtitles لذا سوف أعطيك ماساتك كما تريدين, و أنت تعطيني القرص
    İşlenmemiş elmasların keskin kenarları gibi. Open Subtitles النوع الذي تُصاب به من الحوافي المُدبّبة للألماس غير المُبلور.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus