"emekli bir" - Traduction Turc en Arabe

    • متقاعد
        
    • مُتقاعد
        
    • متقاعدة
        
    • الحاصل على
        
    Oldukça iyi görünüyor, belki de yaşlı ve emekli bir adamındı. Open Subtitles هذا شكل لطيف حقا ربما رجل عجوز متقاعد كان محتفظا بها
    John emekli bir tarih profesörü, kendisi Virginia'lı. TED جون هو استاذ تاريخ متقاعد من ولاية فرجينيا.
    Ben emekli bir dedektifim ve sen gemi inşaatı işindesin. Open Subtitles وانا محقق متقاعد وأنت تعلم فى مجال صناعة السفن
    Sizin gibi emekli bir tüccarın gösteri dünyasına ilgi duyması hoşuma gitti. Open Subtitles أحببت فكرة أن تاجر مُتقاعد مثلك أن يستثمر في أعمال المسرح
    emekli bir hiç kimseyi kurtarmak için dört bin. Open Subtitles أربعة آلاف دولار في أسبوع واحد لإنقاذ شخص مُتقاعد
    emekli bir öğretmen. İşte burada Sosyal Güvenlik Kurumu yöneticisi ile beraber, TED مدرسة متقاعدة. ها هي مع مسئول التأمين الإجتماعي,
    emekli bir profesör olarak, neden acıttığını biliyor olmalısın. Open Subtitles أنت الحاصل على الشهادة الفخرية . . يجب أن تعرف لماذا يؤذي
    İmparatorluk Donanması'ndan emekli bir subay. Çok iyi ve cesur bir adam. Open Subtitles ضابط متقاعد من الأسطول البحري الإمبراطوري، رجل جيد و شجاع.
    Neden emekli bir müteahhit Bay Cornelius'a yüksek meblağlı ödemeler yapsın? Open Subtitles لماذا يجب على بنًاء متقاعد ان يعقد هذه الصفقات الكبيرة مع السيد كورنيلس ؟
    Ve emekli bir tarih professoru hiçbir gelir getiren yetenegi olmayan biri. Open Subtitles وأستاذ تاريخ متقاعد بدون قدرة على جمع المال هو الأساس
    Çok güzel, ilanlara bakmıştım da kimse emekli bir general aramıyor. Open Subtitles شئ جيد لأنى كنت أبحث فى أعلانات الوظائف لم أجد أحد يطلب جنرال متقاعد للعمل
    Bayan Rivers, ben emekli bir FBI ajanıyım, medyum değilim. Open Subtitles آنسة " ريفرز " أنا فيدرالي متقاعد ولست وسيطاَ روحانياَ
    İspanyol bir tesisatçı, emekli bir beyaz polis, afrika-amerikalı bir öğretmen... Open Subtitles سباك اسباني ,شرطي ابيض متقاعد معلم أفريقي أمريكي
    Wyoming'li bir striptizci nasıl oluyor da Brooklyn'li emekli bir polisle birlikte olabiliyor? Open Subtitles أقصد، بجد، كيف لراقصة تعرّي من (وايومنغ) أن ترتبط بشرطي مُتقاعد من (بروكلين)؟
    - Kimin ne beklentisi olacak ki emekli bir... Open Subtitles ما الذي سيحتاجه شخص ما من مُتقاعد... -ماذا؟
    Araba Clark Jaffe adında emekli bir polis adına kayıtlıymış. Open Subtitles تلك السيّارة التي رأتها؟ يبدو أنّها مُسجّلة لشُرطي مُتقاعد يُدعى (كلارك جافي).
    Yani, nasıl desem, siz emekli bir hanımsınız... ..yalnız yaşayan, bekâr bir hanım... Open Subtitles اعنى, انت سيدى معتزلة متقاعدة سيدة وحيدة, تعيشين بمفردك
    Kadın oğlunu arayan emekli bir hemşire. Open Subtitles إنها ممرضة متقاعدة تبحث عن ابنها الذي فقدته منذ زمن بعيد
    Annesi emekli bir belediye başkanı babası ise orduda albaymış. Open Subtitles والدته محافظة متقاعدة ووالده كان عقيدًا في الجيش
    emekli bir profesör olarak, neden acıttığını biliyor olmalısın. Open Subtitles أنت الحاصل على الشهادة الفخرية . . يجب أن تعرف لماذا يؤذي !

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus