Bu arada Ajan Rossi emekliye ayrıldı, ama DAB gittikçe büyüdü. | Open Subtitles | في الوقت الراهن تقاعد العميل روسي لكن وحدة تحليل السلوك نمت |
Dahası binlerce çalışanımız varken bile, 5.000 kişi İnsan Kaynakları birimimizde iki kişi vardı ve şükürler olsun ki biri emekliye ayrıldı. | TED | و أكثر، حتى عندما أصبح عندنا الالاف من الناس، 5000 شخص كان عندنا شخصان في قسم الموارد البشرية، و حمدا لله أحدهما تقاعد. |
Sonra emekliye ayrıldı. Yaşlandığında, emekliliğinden 6 yıl sonra | Open Subtitles | ومن ثم تقاعد وبعد ست سنوات من تقاعده |
Carl Snitcher 2006'da emekliye ayrıldı ve Primrose Hill, Londra'da yaşıyor. | Open Subtitles | كارل سنيتشر" تقاعد في عام 2006 ويقيم في "بريمروز هيل" في "لندن |
Evet, yeni emekliye ayrıldı. | Open Subtitles | نعم , ولقد تقاعد حديثا |
Komiser Carlson. Oakes erkenden emekliye ayrıldı. Yaptığınız yarım yamalak işi yöneten kişi olduğu için de azar yedi, Dedektif Linden. | Open Subtitles | (أوكس) تقاعد مبكراً مع ضربةٍ على المعصم، للفساد المتواجد بالشرطة، حضرة المحققّة (ليندن). |
Hashimoto Japonya'ya döndükten sonra yarbay rütbesiyle donanmadan emekliye ayrıldı. Daha sonra ise bir şinto rahibi oldu. | Open Subtitles | اما (هاشيموتو) تقاعد من الخدمة في البحرية برتبة مقدم ثم أصبح قساً في الديانة الشنتوية |
O emekliye ayrıldı. | Open Subtitles | لقد تقاعد. |
Pop emekliye ayrıldı. | Open Subtitles | أبي، تقاعد. |