Seni davet etmedim, Hag ve kendi efendinin emirlerini çiğnemeyeceksin. | Open Subtitles | ،أنا لم أستدعيكِ أيتها الشمطاء وأنتِ لن تتخطين أوامر سيّدتكِ |
Efendimizin yeni emirlerini kendi rızanızla kabul edecek misiniz? | Open Subtitles | فهل ستقبلان بامتنان أوامر مولانا الجديدة؟ |
Görevini ve emirlerini verirler o kadar, bilmen gerekenler sadece onlardır. | Open Subtitles | لديك مهمتك ، لديك أوامرك هذا كان كل ما تحتاج معرفته |
Senin emirlerini sorgusuzca yerine getirmek. Gerekirse ölümüne gitmek. | Open Subtitles | طاعة أوامرك بصورة عمياء بدون اسئلة ولو إقتضت الضرورة، حتى الموت |
emirlerini gözden geçir çünkü kendimi ölüyormuş gibi hissetmiyorum. | Open Subtitles | ربما ينبغي أن تراجع الأوامر التي صدرت لك فأنا لا أشعر أني أحتضر |
Ama sorun şu ki, evden ayrılıp üniversiteye gittiğimde, onun emirlerini özlemeye başladım. | TED | لكن المشكل أنه، حين خرجت من البيت وذهبت للجامعة، بدأت أفتقد أوامره. |
emirlerini yerine getirmediğinde gerçekten öfkelenirler ama buna katlanmak zorundasın çünkü yaşamak, yemek ve okula gitmek için paraya ihtiyacın var. | Open Subtitles | وإنهم يغضبون بشدة عندما لا يتم تنفيذ أوامرهم لكن عليك أن تتحمل دون شكوى، لأنك بحاجة لمال لتعيش وتأكل وتذهب للمدرسة |
Şiddet bölüğü, Humperdinck' in emirlerini yerine getirmekle meşguldü. | Open Subtitles | و أطلقت أيادى الفرقه الشرسه لتنفيذ أوامر هامبردينك |
Onbaşı uçuş sahasına kadar görevlilerle size eşlik edecek ayrıca da istediğin bütün nakil emirlerini alabilirsin. | Open Subtitles | سيرافقكم العريف بنفسه في طريقكم للميناء الجوي و يمكنك أخذ كل أوامر النقل التي تحتاجها |
Ve ben onun emirlerini bütün sadakatimle yerine getirirdim. | Open Subtitles | أوامره كانت أوامر العشيرة وقد نفذتها بكل اخلاص |
Evet, babam büyük ihtimalle KGB emirlerini kitaplardan aldı. | Open Subtitles | نعم.ربما حصل والدى على أوامر ال كى جى بى من الكتب, |
Evet, babam büyük ihtimalle KGB emirlerini kitaplardan aldı. | Open Subtitles | نعم.ربما حصل والدى على أوامر ال كى جى بى من الكتب, |
Evet, babam büyük ihtimalle KGB emirlerini kitaplardan aldı. | Open Subtitles | نعم.ربما حصل والدى على أوامر ال كى جى بى من الكتب, |
Onun Jaffa'ları, onun ismiyle senin emirlerini dinleyecekler,fakat diğerleri dinlemeyecekler. | Open Subtitles | الجافا الخاصه به ستتبع أوامرك بأسمه لكن الأخرين لا |
Oraya geldiği zaman, onu korumaları için emirlerini sorgulamaksızın yerine getireceklerinden emin olduğun adamlar seç. | Open Subtitles | تأكد أن مَن سيحرسها يتبع أوامرك بدون نقاش |
Sen gerçek biri bile değilsen, neden senin emirlerini dinleyelim? | Open Subtitles | إذن ، طالما أنك لست حتى شخصاً حقيقياً ، فلم يجب أن أتبع أوامرك ؟ |
SECNAV'ın emirlerini uyguluyorum. | Open Subtitles | أنا أتبع الأوامر المباشرة من سكرتير البحرية |
Daedalus'un emirlerini yerine getiremeyeceğinden kaygılanıyoruz diyebilirim. | Open Subtitles | دعنا فقط نقول أننا نخشى أن ديدالوس لن تتمكن من تنفيذ الأوامر الدائمة الخاصة بك |
Ve bu yüzden ona dünyanın her yerindeki yeğenlerine emirlerini eposta yoluyla iletebilmesi için altın bir daktilo yaptım. | TED | وبالتالي صنعت له آلة كاتبة ذهبية من خلالها يمكنه أن يوزع أوامره على أبناء وبنات اخوانه حول العالم كرسالة إلكترونية. |
Şu anda, üstlerimize güvenip, onların emirlerini uygulamalıyız. | Open Subtitles | لا نستطيع سوى الوثوق بالمقر الرئيسي و إتباع أوامرهم |
- Kaptan, T.S.S. SKUNK ve kara bataryası ateş emirlerini bekliyorum. | Open Subtitles | مستعدون لأوامر إطلاق النار على السفينة الصينية و المدافع الأرضية |
O zaman Merkez'le irtibata geçip emirlerini onaylatalım. | Open Subtitles | إذًا، لنتصل بالمركز، ونتأكد أن أوامرها حقيقية |
O vakte kadar, oğlumun tüm emirlerini benim emrimmiş gibi uygulayacaksınız. | Open Subtitles | حتى ذلك، انتم ستطيعوا كل اوامر ابني كما لو انهم مني |
Peki bütün bu güvenlik ve refahlık için yapılan yer değiştirmelerin emirlerini kimden alıyorsun? | Open Subtitles | اذاً ممن تأخذ اوامرك مقابل كل هذا الامان و الازدهار؟ |
emirlerini yerine getirip, getiremeyeceklerini kanıtlamak için, onları 40 yıl boyunca çöllerde yürüttü, ta ki Tanrı'nın gözünde günah işleyen nesil yok olana dek. | Open Subtitles | و ليتبين ما إذا كانوا سيلتزمون بوصاياه أم لا فقد جعلهم يهيمون فى البرارى لـ 40 عاما حتى فنى الجيل الذي إقترف الآثام |
Ama belki ona itaat edersem, emirlerini uygularsam beni geri alabilir. | Open Subtitles | ربما اذا اطعته وتبعت اوامره سيعيدني كما كنت |
Kadın, beni fino köpeğin ettin ayağının önünde oturtup emirlerini yerine getirdim... | Open Subtitles | يا امرأة، أصبحتُ مثل الكلب عندكِ، أجلس بالقرب من قدميكِ وأتلقى أوامركِ. |
Kahinlerle birlikte, Tanrı'nın emirlerini içeren sandığı taşıyacaksınız daha sonra, yedinci günde, kentin çevresini yedi kez dolanacaksınız. | Open Subtitles | احمل التابوت معك انه يحمل وصايا الله وفي اليوم السابع، ستدوروا حول المدينة 7 مرات |