"emniyette" - Traduction Turc en Arabe

    • بأمان
        
    • بمأمن
        
    • أمان
        
    • بالأمان
        
    • آمناً
        
    • آمنةً
        
    • آمنين
        
    • بامان
        
    • مأمن
        
    • تم تأمين
        
    - Eğer bu dünyada yavrucuklar emniyette olamaz ise, kimler olabilir ki? Open Subtitles إن لم تكن الجراء ستعيش بأمان في هذا العالم، فمن منا سيفعل؟
    Ve sokaklarda asla emniyette olamayız. Askerlerle birlikte güvende oluruz. Open Subtitles لن نشعر بالامان فى هذه المدينة، الجنود قد يبقوننا بأمان
    O küçük kızın emniyette olması için canını feda etti. Open Subtitles لقد دفع حياته مقابل أن يعرف أن الفتاة ستكون بأمان
    Pekala, şimdi biraz uyuyun. Hepiniz! Gece, burada emniyette olacaksınız. Open Subtitles حسناً، والآن لتخلدوا إلى النومِ جميعاً ستكونون بمأمن هنا الليلة
    Sevgili Madam, nişanlınız emniyette Kutsal Rahibelerle birlikte. Open Subtitles سيدتي، خطيبك في أمان برفقة أخوات القربان المقدس
    Sadece ben yanındayken kendini daha emniyette hisseder diye düşünüyorum. Tamam. Open Subtitles حسناً ، أعتقد أنه سيشعر بالأمان أكثر عندما أكون قريبةً منه
    Pazartesiye kadar mahkemeye çıkartılmayacak, o zamana kadar emniyette olur, tamam mı? Open Subtitles لن يتم إستدعاءه حتى يوم الأثنين حسناً، أسيكون بأمان حتى ذلك الحين؟
    Ama eğer onu bir yere saklayıp... emniyette olduğunu düşündüğümüze inandırırsak-- Open Subtitles ولكن لو فهم بإعتقادنا إنها مخبأة بأمان فى مكان ما
    McCoy. Kadın ve çocuklar emniyette oluncaya kadar harekata başlamıyoruz. Open Subtitles ماكوي، لا أحد يتحرك حتى يكون جميع النساء والأطفال بأمان!
    - Burada emniyette olursunuz. Kızı alıp buraya getireceğim. - Seninle geleyim. Open Subtitles أنتم يا رفاق يجب أن تكونوا بأمان , سأجلبها سآتي معك
    emniyette olmak için kitapların hepsini yaktık ama bunu sakladım. Open Subtitles لقد تخلّصنا من جميع كتبه لكي نكون بأمان فقط، لكنني أبقيت هذا
    "Gariban" bölümüne transfer edebilirdi. Orada emniyette olurdu. Open Subtitles كان يمكن أن ينقل الفتى للعزل الآمن كان سيكون بأمان
    emniyette olacağınızı bileceğim tek yer burası. Open Subtitles هذا المكان الوحيد الذي اعلم انك ستكونين فيه بأمان
    emniyette olmanın tek yolu bu. Open Subtitles بهذه الطريقة فقط ستكون فيها بمأمن
    Karını gördüm. Evde, emniyette. Open Subtitles .لقد رأيتها إنها بمأمن في المنزل
    Orada emniyette oluruz. Open Subtitles سنكون بمأمن هناك.
    Bildiğiniz gibi, rehineler artık emniyette. Open Subtitles انا مطمئن الآن الى ان الرهائن اصبحوا في أمان
    Şu anda emniyette fakat en kısa sürede yerine başkasını geçirmeliyiz. Open Subtitles رغم أنه فى أمان علينا إستبداله فى أقرب فرصة ممكنه
    Birlikteyken kendimizi emniyette hissettiğimizde, doğal tepkimiz güven ve işbirliğiydi. TED وحين أحسسنا بالأمان مع بعضنا، كانت النتيجة الطبيعية عبارة عن الثقة والتعاون
    Senin dosyanı bulacaklar. Burada emniyette değilsin. Open Subtitles إن اكتشفوا سجلك لن يكون المكان آمناً لك.
    O özgür olduğu sürece sen emniyette değilsin. Open Subtitles لن تكوني آمنةً ما دامت حرّة
    Tanrım onları acıdan koru ve senin ellerinde emniyette olsunlar. Open Subtitles يا إلهي، نجهم من المعاناة، واحفظهم آمنين .بين
    Birisinin emniyette hissettiğini duyduğumda, ben de mutlu oluyorum. Open Subtitles عندما احصل على كلمة تفيد بان شخصاما آويته اصبح بامان بعدها اكون سعيدة
    Bu uzak gelecekteki dünyaların üzerinde bulunan tüm yaşam emniyette olacaktır .ama milyar yıl uzunluğunda, muhteşem bir ışık gösterisine yarım trilyon yıldızın dansına tanıklık edecektir. Open Subtitles أي حياة على تلك العوالم المستقبلية البعيدة ينبغي أن تكون في مأمن لكنها ستتعامل مع عرض أضواء مدهش بطول مليار سنة ضوئية
    Valflar emniyette. Seviye sıfır. Open Subtitles تم تأمين صمامات الهيكل قراءة كلا من المستويين صفر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus