Svaşa gitmişlerdi, çünkü ülkeleri öyle emretmişti. | Open Subtitles | لقد دخلوا الحرب لأن بلادهم أمرتهم بذلك. |
Savaşa gitmişlerdi, çünkü ülkeleri öyle emretmişti. | Open Subtitles | لقد دخلوا الحرب لأن بلادهم أمرتهم بذلك. |
Firavun bu espriyi cenazesinde söylememi emretmişti. | Open Subtitles | أمرني الفرعون أن اقول هذه النكتة في جنازته |
Washington bana bir mektubu iletmemi emretmişti. | Open Subtitles | واشنطن أمرني لتوصيل رسالة رسمية |
Vaktinde gelmemi emretmişti. Neredeyse geç kalıyordum. | Open Subtitles | لقد أمرنى أن أوقظه باكراً كاد يمر موعد إيقاظه |
Beni soğukkanlı bir suikastçi yapmak için ustamız bize kendi dostlarımızı öldürmemizi emretmişti. | Open Subtitles | السيد أمرنا بان نقتل رفاقَنا لأصبح باردة الأعصاب |
Vakitli gelip seslenmemi emretmişti. | Open Subtitles | أمرني أن اوافيه في ساعة مبكرة |
Bana kutuyu teslim etmek için beklememi emretmişti. | Open Subtitles | لقد أمرنى أن أنتظر تعليمات التوصيل يجب أن أرجعها |
Beni soğukkanlı bir suikastçi yapmak için ustamız bize kendi dostlarımızı öldürmemizi emretmişti. | Open Subtitles | السيد أمرنا بان نقتل رفاقَنا لأصبح باردة الأعصاب |