"en acımasız" - Traduction Turc en Arabe

    • أشرس
        
    • أقسى
        
    • الاقسى هو
        
    • الأكثر قسوة
        
    O yaşta ebeveynlerinin Japonya'nın en acımasız Yakuza patronu tarafından öldürülüşlerine şahit oldu. Open Subtitles و هى فى هذا السن شاهدت مقتل والديها على يد أشرس رجل عصابات بالياكوزا اليابانية
    Bu da onu doğadaki en acımasız ve en hızlı yangınlardan biri yapıyor. Open Subtitles مما يجعلها واحدة من أشرس و أسرع الحرائق في الطبيعة.
    Oyuncak ayıların yumuşak tüyleri olsa da, kutup ayısı dünyanın en acımasız etçillerinden biridir. Open Subtitles رغم فراءه الناعم و مظهره الطيب الدب القطبي من أشرس الحيوانات آكلة اللحوم فى كوكبنا
    Aslında kapitalizm, en acımasız formunda psikopatlığın fiziksel bir manifestosu. TED في الحقيقة، الرأسمالية في أقسى صور وحشيتها، هي تجسيد مادي للسيكوباتية.
    Bu gördüğüm en acımasız, en haksız adam kaçırma. Open Subtitles هذا أقسى إختطاف غير مبرر رأيته في حياتي كم واحد رأيتي؟
    en acımasız cezaevini kendi korku ve pişmanlıklarımızla, biz kurarız. Open Subtitles السجن الاقسى هو الذي بنيناه لأنفسنا جرّاء الخوف والندم
    Dünyanın tüm denizlerini İspanyol kanıyla boyamış olan özenle seçilmiş en acımasız korsanlar da yanımda olacak. Open Subtitles برفقة طاقم اختير بعناية من القراصنة الأكثر قسوة. ‏. ‏.
    Bu civarın en acımasız, en sert silahşörü. Open Subtitles أعنف و أشرس حامل بندقية فى هذه الانحاء
    O yaşta, anne ve babasının Japonya'nın en acımasız yakuza patronu Patron Matsumoto tarafından öldürülmesine tanık oldu. Open Subtitles و هى فى هذا السن شاهدت مقتل والديها على يد أشرس رجل عصابات بالياكوزا اليابانية - بوس ماتسوموتو
    O artık yeryüzündeki en acımasız varlık. Open Subtitles لقد أصبحت الآن أشرس كائن على وجه الأرض
    en acımasız savaşçılarımızdan biridir. Open Subtitles وهي واحدة من أشرس المحاربين لدينا
    Dünyanın en acımasız, en edepsiz, en iğrenç yol yarışı olan Kanlı Yarış'a hoş geldiniz. Open Subtitles مرحباً بكم في الأكثر لؤماً أشرس , أقذر سباق الطرق فيالعالم...
    Ve ben en acımasız rakibin olacağım. Open Subtitles وسأكون أشرس الخصوم لك
    Jackie'nin sana öfkeli olması hayattaki en acımasız duygudur ya. Open Subtitles أقسى شيء بالعالم هو أن تكون جاكي غاضبة منك يا صديقي
    Ve hayranlar en acımasız insanlardır. Open Subtitles و الجمهور هو أقسى الاشخاص على الاطلاق يلومونني ؟
    Bütün bunlar Amerikan tarihinin en acımasız basın incelemesine herkes dahilken oluyor. Open Subtitles وكل هذا، بالوقت نفسه، دخل الجميع بذلك تحت تدقيق أقسى إعلام بتاريخ أمريكا.
    Bütün bunlar Amerikan tarihinin en acımasız basın incelemesine herkes dahilken oluyor. Open Subtitles وكل هذا، بالوقت نفسه، دخل الجميع بذلك تحت تدقيق أقسى إعلام بتاريخ أمريكا.
    Bu, seni onun en acımasız eleştirmeni yapar, ve aynen böyle istiyorum. Open Subtitles وهذا يجعلك أقسى نقّادها وأريد الأمر بصراحة لذا...
    en acımasız cezaevini kendi korku ve pişmanlıklarımızla, biz kurarız. Open Subtitles السجن الاقسى هو الذي نبنيه لأنفسنا جرّاء الخوف والندم
    "en acımasız cezaevini kendi..." Open Subtitles "السجن الاقسى هو الذي "
    Büro 39, gezegenimizdeki hemen hemen en acımasız gizli örgüt olarak bilinir. Open Subtitles المكتب 39 هم المنظمة الأكثر قسوة وسرية في العالم
    Büro 39, gezegenimizdeki hemen hemen en acımasız gizli örgüt olarak bilinir. Open Subtitles مكتب 39 هم المنظمة الأكثر قسوة وسرية في العالم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus