| Merhum en iyi arkadaşımın yatağında bir gece daha geçirebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظنني أستطيع تحمل ليلة أخرى في سرير أعز أصدقائي المتوفى. |
| Bakımevindeki işimden kovulup eve döndüm ki karımı en iyi arkadaşımın üstünde buldum. | Open Subtitles | بإمكانك أن تقولي ذلك , لقد طُردت من عملي في الملجأ ثم عدت للمنزل لأجد زوجتي تضاجع أعز أصدقائي |
| en iyi arkadaşımın erkek arkadaşının gece yarısı araması garip bir durum. - Tiina'yla birlikte değilim. | Open Subtitles | فمن العجيب أن أفضل صديق لي في صديق الصبي يدعو لي في الليل. |
| Eski en iyi arkadaşımın kelepçesini karımın çantasında buldum. | Open Subtitles | وجدت صورة صديقي المفضل سابقاً في محفظة زوجتي |
| Ve ben en iyi arkadaşımın işinin başkasına verilmesine sevinmeli miyim? | Open Subtitles | أيفترض أن أكون سعيداً لأن هناك من حصل على وظيفة أفضل أصدقائي ؟ |
| Vardı, ama en iyi arkadaşımın bana ihtiyacı oIduğunu söyIedim onIara. | Open Subtitles | لديّ، لكني أخبرتهم بأنّ أعز صديقاتي بحاجة إليّ. |
| Tüm hayatım boyunca evde öğrenim gördüm ama geçtiğimiz sene en iyi arkadaşımın annem olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | ,طوال حياتي ولكن السنة الماضية أدركت أن أعز أصدقائي كانت أمي |
| Binlerce dolar kaybettim ve en iyi arkadaşımın eli bile kesildi. | Open Subtitles | خسرت ألآف الدولارات و أعز أصدقائي قُطعت يده |
| en iyi arkadaşımın ablasını görmek isterim ve futbol takımının kızlarını. | Open Subtitles | أريد أن أرى... ...شقيقة أعز أصدقائي الكبرى... ...و البنات من فريق كرة القدم |
| Yalvarırım Peder. en iyi arkadaşımın ruhuyla sorunları var. | Open Subtitles | من فضلك أبي، أفضل صديق لي يواجه أزمة بالروح |
| Boom, 47 milyon dolar hesaba yattı ve Aruba'ya gitmek üzere en iyi arkadaşımın teknesindeyiz. | Open Subtitles | ازدهار ، 47 مليون دولار من الرسوم في وقت لاحق نحن هنا مع أفضل صديق لي في قارب فى طريقنا إلى أروبا |
| Arkadaşlık kanunlarına göre Caroline ve senin yaşadığın gibi durumlarda kesinlikle en iyi arkadaşımın tarafında olmam gerekiyor. | Open Subtitles | الدول كود صديق أن في مسائل مثل يدكم وأنا يجب كارولين، دون استثناء، تأخذ من جانب أفضل صديق لي. |
| en iyi arkadaşımın, gözümün önünde yarısının ısırılması ve ardından canlı olarak yenmesi sana sahte gibi mi geldi? | Open Subtitles | وهل بدت لك مزيفة؟ عندما قطع صديقي المفضل لقطعتين أمام ناظري وأكل حياً وهو يصرخ؟ |
| en iyi arkadaşımın doğru kadınla evlendiğine emin olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أتأكد ان صديقي المفضل يتزوج الفتاة المناسبه |
| en iyi arkadaşımın kendisine ateş edildiğini iddia ettiği bir kurşun. | Open Subtitles | غلاف الرصاصة الغريب والذي أدعى أفضل أصدقائي أنها أطلقت عليه. |
| en iyi arkadaşımın doğum günü partisi vardı, ve ben çok içtim. | Open Subtitles | لقد كانت حفلة عيد ميلاد أعز .صديقاتي لهذا شربت قليلاً |
| en iyi arkadaşımın, ölmüş köpeğim için hayatını riske atmasına neden oldum. | Open Subtitles | سمحت لأعز أصدقائي أن يعرض حياته للخطر من أجل أن استعيد كلبي الميت |
| en iyi arkadaşımın babası ölmüş. Bu epey önemli bir şeydir. | Open Subtitles | والد صديقتي الأعزّ مات، وهذا أمر مهمّ جدًّا. |
| Ve en iyi arkadaşımın beni yargılamadığını bilmeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | وانا اريد فقط ان اعلم ان صديقتي المفضلة لا تلومني |
| Hey, konuştuğun kişi en iyi arkadaşımın kız arkadaşı. | Open Subtitles | احترس أنتَ تتكلّمُ عن حبيبةِ أعزّ أصدقائي |
| Hayatta seninle alay etmem. en iyi arkadaşımın sen olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | فانت أفضل أصدقائى ، هل تعلم هذا ؟ |
| en iyi arkadaşımın yüzünü kadın bedeninde görmekten daha güzel bir şey olabilir mi? | Open Subtitles | هل يوجد شيء أفضل من وجه صديقي الأعز على جسد فتاة؟ |
| Şu İskoç goriline koca ağzını kapatmasını söylesene. - Hakkında konuştuğu kişi, en iyi arkadaşımın annesi. | Open Subtitles | أخبر ذلك الغوريلا السكوتلاندية المشوهه أن يصمت انه يتحدث عن والدة أعز اصدقائي |
| Bugün en iyi arkadaşımın dul eşini aradım ve tek çocuğunun öldüğünü haber verdim. | Open Subtitles | كان علي اليوم أن أتّصل بأرملة أعز صديق لي و أخبرها أن ابنها الوحيد قد مات |
| Bir zamanlar ben de en iyi arkadaşımın bir beyaz olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | كان هناك وقتا إعتقدت أن أفضل صديقاتي كانت بيضاء اللون |