O nedenle En kısa sürede nihâi kararı vermemiz gerektiğini hissettim. | Open Subtitles | لذلك شعرت أن الواجب يقتضى الوصول لحل نهائى بأسرع ما يمكن |
Barış koruyucularını sevk edin, ama En kısa sürede geri çekin. | TED | أذا أبعث بقوات حفظ السلام هناك، ولكن أرجعهم لبلدانهم بأسرع ما يمكن |
Bu karavanı alabilirsin ve büyük bir ihtimalle iyi fiyat olur çünkü En kısa sürede şehirden ayrılmak istiyor. | TED | تستطيع شراء هذه المقطورة، و ربما تحصل على عرض جيد حقا لأنه يريد الخروج من البلدة بأسرع وقت ممكن. |
Binbaşı Gant'ı alın. En kısa sürede bana rapor verin. | Open Subtitles | خذوا مايجور جانيت وارجعوا لي بالتقرير في أقرب وقت ممكن |
Biyolojik annesini mümkün olan En kısa sürede buraya getirmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نجلب أمها البيولوجية إلى هنا بأقرب وقت ممكن |
Bombayı En kısa sürede bilgisayara bağla. | Open Subtitles | نريدك أن توصل القنبلة مع الكمبيوتر وتبدأ عملية التحقق في أسرع وقت ممكن |
En kısa sürede harekete geçeceğim. | Open Subtitles | سأبدأ الهجوم حالما أستطيع جـــاك , سأتصل بك حالما يتموضع رجالى |
En kısa sürede bitirmeye çalışmamı isterdi. | Open Subtitles | كان سيريد مني المحاولة في إنهائها بأسرع مايمكن |
Sanırım En kısa sürede Londra'ya dönmek istiyorsunuz. | Open Subtitles | أفترض بأنك تريد العودة بأسرع ما يمكن الى لندن |
Birkaç sorum var. En kısa sürede bitireceğiz. | Open Subtitles | حسناً , فقط بضعة أسئلة وسننتهى من المسألة بأسرع ما يمكن |
Evet, mümkün olan En kısa sürede Amsterdam'a tek gidiş bileti almak istiyorum lütfen. | Open Subtitles | مغادرة بأسرع ما يمكن. كيف تعرفتما على بعض أنتما الاثنان؟ |
Tamam, mümkün olan En kısa sürede içeri girip çıkın. Tamam? | Open Subtitles | علينا فقط أن ندخل ونخرج بأسرع وقت ممكن ، حسناً ؟ |
Sadece bir kaç gün kalırız. En kısa sürede orada olacağım. | Open Subtitles | لن يأخذ الأمر أكثر من يومين سأكون هناك بأسرع وقت ممكن |
Bu lanet şeyleri En kısa sürede çıkaracağım. | Open Subtitles | سأخلع عنك تلك الأشياء اللعينة بأسرع وقت ممكن |
Şuna eminim ki, takımım mümkün olan En kısa sürede gelip, seni alacaktır. | Open Subtitles | أنا سوف أتاكد أن شخص من فريقي سيصل إليك في أقرب وقت يستطيع |
Bu size bahsettiğim test. En kısa sürede uygulamanızı istiyorum. | Open Subtitles | هذا الاختبار الذى كنت احدثك عنه اريدك ان تقومى به بأقرب وقت ممكن |
Todd onlara En kısa sürede cinsel istismar semineri ver. Tamam mı? Kaç kere anlamsızca dava edildiğimizi bilsen şaşardın. | Open Subtitles | تود أعطهم محاضرة التحرش في أسرع وقت ممكن , حسناً ؟ سوف تندهش من عدد القضايا التافه التي تأتي |
Şu an cevap veremiyorum, bu yüzden lütfen bip sesinden sonra adınızı ve mesajınızı bırakın En kısa sürede sizi geri ararım. | Open Subtitles | لايمكننيالردحالياً، لذا ، رجاءً دع اسمك ورسالة مختصرة وسأعاود الاتـّصال ، بكَ أو بها حالما أستطيع |
Evet, bana bu koordinatları En kısa sürede gönder. | Open Subtitles | أجل، أرسل لي هذه الإحداثيات بأسرع مايمكن |
Tamam, biraz ara ver ve En kısa sürede cepheye dön. | Open Subtitles | حسنا خذ استراحة قصيرة وبعدها عد للخطوط الامامية بأسرع ما يمكنك |
- Rahat koltukta sen otur. - En kısa sürede gidip geleceğim. | Open Subtitles | يمكنك أن تأخذي المقعد المريح سعود بأسرع ما يمكنني |
Eczaneyi arayıp, ilaçların En kısa sürede buraya getirilmesini söyler misin? | Open Subtitles | لذا أرجو منك الاتصال بهم وإحضارها بأقصى سرعة ممكنة |
Avukatlarım En kısa sürede salıverilmesi için tüm güçlerini kullanacaklar. | Open Subtitles | المحاميين يقومون باقصي مافي قوتهم لاطلاق صراحه في اقرب وقت |
En kısa sürede adliyeye birini gönderin. | Open Subtitles | أرسلوا شخص ما إلى المحكمة بأسرع وقتٍ ممكن |
Satın alma hususunda ilgiliyiz. Ve uydularınızdan birini yörüngeye çalıştırmak istiyoruz. En kısa sürede. | Open Subtitles | نحن مُهتمّون جداً في شراء وإطلاق أحد أقمارك الصناعيّة في المدار في أقرب وقتٍ مُمكن. |
Şu an kimse yok, ama mesajınızı bırakın ve En kısa sürede size geri dönelim. | Open Subtitles | لا احد هنا الان لكن اترك رسالة وسوف نعاود الاتصال بك في اسرع وقت ممكن |