"en sevdiğin" - Traduction Turc en Arabe

    • المفضل
        
    • المفضلة
        
    • المفضّل
        
    • المفضله
        
    • المفضّلة
        
    • مفضل
        
    • مفضلتك
        
    • المفضلين
        
    • مفضلة
        
    • المُفضل
        
    • المُفضّلة
        
    • مفضّلكَ
        
    • أنت تفضل
        
    • المُفضّل لديكِ
        
    Tarlanı sürerken En sevdiğin kasetleri dinleyebilirsin... klima sayesinde de sıcaktan bunalmazsın. Open Subtitles بإمكانك الحراثة و الإستماع إلى شريطك المفضل .بينما مكيف الهواء يبقيك بارداً
    Umarım bu senin En sevdiğin silahındır. Umarım bu silahı seviyorsundur. Open Subtitles أتمنى أن هذا كان مسدسك المفضل أتمنى أن تكون قد أحببته
    Merkezde bir toplantı senin En sevdiğin pazar günü aktivitesi değil biliyorum. Open Subtitles أعلم أن اليوم المفتوح في المركز ليس يوم الأحد المفضل بالنسبة لك
    Çok komik! 3 gündür sana En sevdiğin yemekleri yapıyorum. Open Subtitles مضحك جداً إنني أطهو لك أكلتك المفضلة منذ ثلاثة أيام
    En sevdiğin ev yemeğini bu akşam kaçta servis etmemi istersin? Open Subtitles كنت أتسال متى تريديني أن أبدا في طبخ وجبتك المفضلة الليلة؟
    Bir yıl önce birisi bana En sevdiğin rengi sorsa nasıl giyindiğini göz önüne alırsak renk körü olduğunu varsayardım. Open Subtitles قَبلَ عام إذا سَألَني شخص ما ما هو لونكَ المفضّل كُنتُ سَأَفترضُ بأنّك كُنتَ مصاب بعمى الألوان، بسبب طريقَة لباسك.
    Yani biz bir aileyiz, ama En sevdiğin rengi bile bilmiyorum. Open Subtitles أقصد, نحن عائلة, لكنني لا أعرف حتى ما هو لونك المفضل
    Bana söyler misin, En sevdiğin Woody Allen filmi hangisi? Open Subtitles و أخبريني ما الفيلم المفضل لديك من إنتاج وودي آلن؟
    Eşinin parfümünü veya En sevdiğin yemeğin tadını hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تتذكر رائحة عطر زوجتك أو طعم طعامك المفضل ؟
    Bunu düzeltebilirim. Tıpkı En sevdiğin bardağı kırdığım zamanki gibi. Open Subtitles يمكنني إصلاح ذلك ، مثل ما فعلت مع كوبك المفضل
    En sevdiğin İngiliz yemeğinin Çin yemeği olması çok komik. Open Subtitles أعتقد أنّه من المضحك أنّ طعامك الإنكليزي المفضل هو صيني
    En sevdiğin renk açık kahverengi, beyaza yakın ama daha zarif. Open Subtitles لونك المفضل هو البيج الخافت القريب من الأبيض لكنه راقي أكثر
    Yemekte bize, En sevdiğin yemeği yediğimizi söylemiştin. Open Subtitles لقدقلتلناأثناءالعشاء، أنك تأكلين طبقك المفضل
    Çünkü senin En sevdiğin şeylerin hepsinin benimkiyle aynı olması biraz garip. Open Subtitles لأنه غريب نوعاً ما ان جميع اشيائك المفضلة هي نفسها اشيائي المفضلة.
    Ve kocanın çekmecesindeki En sevdiğin çantanda da bırakmazsın. Open Subtitles ولا تتركها لزوجها ولكن فى حقيبتها المفضلة
    Ve kocanın çekmecesindeki En sevdiğin çantanda da bırakmazsın. Open Subtitles ولا تتركها لزوجها ولكن فى حقيبتها المفضلة
    - Biftek ve patates kızarmatı var, En sevdiğin yemekler, değil mi? Open Subtitles القطع لامب والمقليات الفرنسية. المفضلة لديك ، أليس كذلك؟
    En sevdiğin tatlı biliyorum, ama daha yavaş ye. Open Subtitles اعلم انها الحلوى المفضلة لك ولكن كلها ببطأ
    Eğer o senin En sevdiğin gömleğinse, ...ona düzgün davran, bir yıka. Open Subtitles ،أنا فقط أقول ،إذا كان قميصك المفضّل عامله صحيحاً، و إعطه حمّاماً
    En sevdiğin dans olduğunu bildiğimden birkaç ders almıştım. Open Subtitles كنتُ آخذ دروساً بها لأنني اعرف انها المفضله لديكِ
    Sen ne yapıyorsun? Eve gelmenin şerefine, sana, En sevdiğin yemeği hazırlıyoruz. Open Subtitles ,تكريماً لرجوعك للمنزل نقوم بإعداد وجبتك المفضّلة
    Senin En sevdiğin çift çikolatalı decadence keki yapmaya ne dersin? Open Subtitles ما رأيكِ بأن نصنع ماهو مفضل لديكِ مثل كعكة الشوكولاتة المزدوجة المقلوبة؟
    En sevdiğin şeyi yaptım. Hindi pastırması ve yumurta beyazı. Open Subtitles طبخت مفضلتك لحم مقدد وبيض
    En yumuşak ve lezzetli olan En sevdiğin üç arkadaşın Open Subtitles ثلاثه من رفاقك المفضلين اكثر مرونه ولذيذين
    Ben, En sevdiğin kişi olmayan olarak bütün yaz seninle televizyon izlemeye razıydım. Open Subtitles أنا الغير مفضلة لديك لم أمانع مشاهدتك للتلفاز طوال الصيف
    En sevdiğin ve tek amcanı ve dostun avukat hatunu da kaybedersin. Open Subtitles ونفس الحال مع عمك الوحيد المُفضل وتلك المحامية صديقتك
    Başlangıç olarak, gideceğin yeri En sevdiğin şarkıdan seçtin. Open Subtitles حسنٌ، أوّلًا، أخترت وجهتك حسب أغنيتك المُفضّلة.
    En sevdiğin elbiseymiş hani. Open Subtitles تَستمرُّ بقَول بأنّه كَانَ مفضّلكَ.
    En sevdiğin reçel kayısılı. Open Subtitles أنت تفضل نكهة المشمش
    Sana En sevdiğin kekten bir parça ayırdım. Open Subtitles حَفظتُ لكِ قطعة من الكعك المخمّل الأبيض المُفضّل لديكِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus