Az önce onunla telefonda konuşuyordum. Sizin için çok endişeleniyor. | Open Subtitles | لقد تكلمت معه للتو على الهاتف إنه قلق جداً عليك |
İçinde olanlardan endişeleniyor ya da içinde ne var hatırlamıyor. | Open Subtitles | إنه قلق بسبب مابه. أو إنه لا يتذكر ما به. |
Babam benim için endişeleniyor olmalı. Senin baban yok mu? | Open Subtitles | لا بد أن أبي قلق جداً عليّ أليس لديكِ أب؟ |
Küçük karım sağlığım hakkında endişeleniyor, bu yüzden ne yiyorum? | Open Subtitles | زوجتى قلقة على صحتى . فما الذى حصلت عليه ؟ |
Benim için endişeleniyor. Ben de. | Open Subtitles | إنها قلقة علىّ و أنا قلق على نفسى فى الحقيقة |
Babam çok endişeleniyor. Lütfen filmden ayrılması için onu ikna et. | Open Subtitles | أبي قلق جدآ عليه لذا أرجوك أقنعه بأن يترك ذلك الفيلم |
Bir sonraki adım ve barınma için, nerede kalacağı konusunda polisin onu bulamayacağı, kendisine özel bir yer olacak mı diye endişeleniyor. | Open Subtitles | هو قلق للغاية بشأن الخطوة التالية، بشأن الإقامة، أين سيمكث، إن كان هناك مكان خاص حيث لا يتم اكتشافه من قبل الشرطة. |
İnsanlar buraya yaşanabilir bulmaz da muşambayı bana verir diye endişeleniyor musun? | Open Subtitles | انت قلق اذا الناس لم يجدوا المكان قابل للعيش ربما يعطونني الزعامة؟ |
Adamlarının üç gündür yemediği yiyecekler için endişeleniyor. | Open Subtitles | إنه قلق بخصوص طعام رجاله أن رجاله لم يأكلوا لمدة ثلاثة أيام |
Güvenlik açısından endişeleniyor, hepsi bu. | Open Subtitles | أنه قلق قليلا بخصوص الأمن، وهذا هو كل شيء. |
- Şirket, moral düşüklüğünün verimliliği kötü yönde etkileyeceğinden endişeleniyor. | Open Subtitles | ولكن يبدو لا الشركة قلقة إن انخفاض الروح المعنوية يضر الإنتاجية |
Bu yüzden tavukçu Ahjumma çok endişeleniyor. | Open Subtitles | لذا زوجة مالك محل الدجاج المقلي قلقة جداً |
Yani, diğerleri için endişeleniyor. | Open Subtitles | تعني انها قلقة بشأن شخصياتي الأخرى ذكرتهم لي |
Annesi, kardeşim, özellikle bu gece onun facebook'tan konuştuğu birinin yapacağı parti konusunda endişeleniyor. | Open Subtitles | امها ، اختي ، تبدو قلقة بشأنها خصوصاً بخصوص شئ من قبيل الحفلة سوف تجري الليلة |
Galiba şu cadaloz kız arkadaşın Casper aşkınla kaçıp gitmiş olmandan endişeleniyor. | Open Subtitles | أعتقد أن حبيبتك الساحرة قلقة من أنك تهرب رفقة مع حبيبتك الشبحية! |
Ne zaman seninle görüşsem bana seni soruyor. Senin için endişeleniyor. | Open Subtitles | هل تعرف، يسأل عنك في كل مرة أراك فيها يقلق بشأنك |
Oğlunun gizli köşelerde sigara içmesinden endişeleniyor. | Open Subtitles | وقد قالت أنها قلقه ابنها قد يكون التدخين على خبيث. |
Geçen yıl yaptığı bazı yatırımlar için endişeleniyor. | Open Subtitles | لقد كان قلقاً على بعض الإستثمارات التى قام بها فى العام الماضى |
Onu suçlama anne. O benim için endişeleniyor, o kadar! | Open Subtitles | لا تلوميه يا أمي إنه فقط قلقٌ علي |
İyi gibi davranıyor ama gideceğim zaman için endişeleniyor. | Open Subtitles | لكن كانت تشعر بالقلق للوقت الذي سأغيب فيه |
Sanırım onlar endişeleniyor bilirsin ben yeni bir ilişkiden çıktım. | Open Subtitles | أعتقد أنهم قلقون فقط, أنت تعلم لقد إنهيت علاقة للتو |
Babası konusunda endişeleniyor. Olağan bir durum. | Open Subtitles | إنّها قلقةٌ بشأن والدها، هذا أمرٌ مُتوقّع |
Kendi hayatı için endişeleniyor haklı olarak. | Open Subtitles | إنها تخشى حياتها |
Seninkilerle Müslümanlar arasındaki düşmanlığın artmasından endişeleniyor. | Open Subtitles | يخشى أنهُ سيكون هُناك تصعيد للأعمال العِدائيَة بينَ جماعتكَ و المسلمين |
Gömleklerini kontrol eden kadın hakkında endişeleniyor.Üç farklı mağazaya gittim | Open Subtitles | انه قلقا بشأن المرأة التي تتفحص قمصانه كنت في ثلاث محلات مختلفة |
Alicia ve ben endişeleniyor. Bir sürü mesaj yolladık sana. | Open Subtitles | أنا والشيا قلقين عليك لقد تركنا لك الكثير من الرسائل |
Cary ve benim onun uyuşturucu nakli yaptığını birilerine söylememizden endişeleniyor. | Open Subtitles | كان قلقًا من أن نقول أنا أو كاري لأي شخص أنه يهرب المخدرات |
Ailem, okulda kendi başınayım diye endişeleniyor. | Open Subtitles | عائلتي, إنهم يقلقون بشأن كوني وحيدة في المدرسة. |