"endişeleniyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • قلق
        
    • قلقة
        
    • يقلق
        
    • قلقه
        
    • قلقاً
        
    • قلقٌ
        
    • بالقلق
        
    • قلقون
        
    • قلقةٌ
        
    • تخشى
        
    • يخشى
        
    • قلقا
        
    • قلقين
        
    • قلقًا
        
    • يقلقون
        
    Az önce onunla telefonda konuşuyordum. Sizin için çok endişeleniyor. Open Subtitles لقد تكلمت معه للتو على الهاتف إنه قلق جداً عليك
    İçinde olanlardan endişeleniyor ya da içinde ne var hatırlamıyor. Open Subtitles إنه قلق بسبب مابه. أو إنه لا يتذكر ما به.
    Babam benim için endişeleniyor olmalı. Senin baban yok mu? Open Subtitles لا بد أن أبي قلق جداً عليّ أليس لديكِ أب؟
    Küçük karım sağlığım hakkında endişeleniyor, bu yüzden ne yiyorum? Open Subtitles زوجتى قلقة على صحتى . فما الذى حصلت عليه ؟
    Benim için endişeleniyor. Ben de. Open Subtitles إنها قلقة علىّ و أنا قلق على نفسى فى الحقيقة
    Babam çok endişeleniyor. Lütfen filmden ayrılması için onu ikna et. Open Subtitles أبي قلق جدآ عليه لذا أرجوك أقنعه بأن يترك ذلك الفيلم
    Bir sonraki adım ve barınma için, nerede kalacağı konusunda polisin onu bulamayacağı, kendisine özel bir yer olacak mı diye endişeleniyor. Open Subtitles هو قلق للغاية بشأن الخطوة التالية، بشأن الإقامة، أين سيمكث، إن كان هناك مكان خاص حيث لا يتم اكتشافه من قبل الشرطة.
    İnsanlar buraya yaşanabilir bulmaz da muşambayı bana verir diye endişeleniyor musun? Open Subtitles انت قلق اذا الناس لم يجدوا المكان قابل للعيش ربما يعطونني الزعامة؟
    Adamlarının üç gündür yemediği yiyecekler için endişeleniyor. Open Subtitles إنه قلق بخصوص طعام رجاله أن رجاله لم يأكلوا لمدة ثلاثة أيام
    Güvenlik açısından endişeleniyor, hepsi bu. Open Subtitles أنه قلق قليلا بخصوص الأمن، وهذا هو كل شيء.
    - Şirket, moral düşüklüğünün verimliliği kötü yönde etkileyeceğinden endişeleniyor. Open Subtitles ولكن يبدو لا الشركة قلقة إن انخفاض الروح المعنوية يضر الإنتاجية
    Bu yüzden tavukçu Ahjumma çok endişeleniyor. Open Subtitles لذا زوجة مالك محل الدجاج المقلي قلقة جداً
    Yani, diğerleri için endişeleniyor. Open Subtitles تعني انها قلقة بشأن شخصياتي الأخرى ذكرتهم لي
    Annesi, kardeşim, özellikle bu gece onun facebook'tan konuştuğu birinin yapacağı parti konusunda endişeleniyor. Open Subtitles امها ، اختي ، تبدو قلقة بشأنها خصوصاً بخصوص شئ من قبيل الحفلة سوف تجري الليلة
    Galiba şu cadaloz kız arkadaşın Casper aşkınla kaçıp gitmiş olmandan endişeleniyor. Open Subtitles أعتقد أن حبيبتك الساحرة قلقة من أنك تهرب رفقة مع حبيبتك الشبحية!
    Ne zaman seninle görüşsem bana seni soruyor. Senin için endişeleniyor. Open Subtitles هل تعرف، يسأل عنك في كل مرة أراك فيها يقلق بشأنك
    Oğlunun gizli köşelerde sigara içmesinden endişeleniyor. Open Subtitles وقد قالت أنها قلقه ابنها قد يكون التدخين على خبيث.
    Geçen yıl yaptığı bazı yatırımlar için endişeleniyor. Open Subtitles لقد كان قلقاً على بعض الإستثمارات التى قام بها فى العام الماضى
    Onu suçlama anne. O benim için endişeleniyor, o kadar! Open Subtitles لا تلوميه يا أمي إنه فقط قلقٌ علي
    İyi gibi davranıyor ama gideceğim zaman için endişeleniyor. Open Subtitles لكن كانت تشعر بالقلق للوقت الذي سأغيب فيه
    Sanırım onlar endişeleniyor bilirsin ben yeni bir ilişkiden çıktım. Open Subtitles أعتقد أنهم قلقون فقط, أنت تعلم لقد إنهيت علاقة للتو
    Babası konusunda endişeleniyor. Olağan bir durum. Open Subtitles إنّها قلقةٌ بشأن والدها، هذا أمرٌ مُتوقّع
    Kendi hayatı için endişeleniyor haklı olarak. Open Subtitles إنها تخشى حياتها
    Seninkilerle Müslümanlar arasındaki düşmanlığın artmasından endişeleniyor. Open Subtitles يخشى أنهُ سيكون هُناك تصعيد للأعمال العِدائيَة بينَ جماعتكَ و المسلمين
    Gömleklerini kontrol eden kadın hakkında endişeleniyor.Üç farklı mağazaya gittim Open Subtitles انه قلقا بشأن المرأة التي تتفحص قمصانه كنت في ثلاث محلات مختلفة
    Alicia ve ben endişeleniyor. Bir sürü mesaj yolladık sana. Open Subtitles أنا والشيا قلقين عليك لقد تركنا لك الكثير من الرسائل
    Cary ve benim onun uyuşturucu nakli yaptığını birilerine söylememizden endişeleniyor. Open Subtitles كان قلقًا من أن نقول أنا أو كاري لأي شخص أنه يهرب المخدرات
    Ailem, okulda kendi başınayım diye endişeleniyor. Open Subtitles عائلتي, إنهم يقلقون بشأن كوني وحيدة في المدرسة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more