Önceden de söylemiştim. Benim için endişelenmen gerekmiyor. | Open Subtitles | أخبرتك , ليس عليك أن تقلق بشأني كثيراً |
Biraz endişelenmen gerekmiyor mu? | Open Subtitles | أليس عليك أن تقلق قليلاً؟ |
Her neyse Howard, çocuk hakkında endişelenmen gerekmiyor. | Open Subtitles | المهم يا (هاوارد)، ليس عليك أن تقلق بشأن الصبي. |
Neyse ki bu dizi ölçülü olduğundan sansür konusunda endişelenmen gerekmiyor, Tabi, gündüz yayınlanıyor sonuçta. | Open Subtitles | من حسن الحظ ليس عليك القلق بخصوص الرقابة بالمسلسل لأنه وديع. بالطبع، إنه برنامج نهاريّ. |
David'in ölümüyle, seninle yaptığı telefon görüşmesi arasında bir bağlantı olduğu hususunda endişelenmen gerekmiyor. | Open Subtitles | ... ليس عليك القلق حول وجود إرتباط ما بين موت دايفيد بالمر و المحادثة التى جمعتكما سوياً |
endişelenmen gerekmiyor. | Open Subtitles | ليس عليك القلق حيال ذلك كلا... |
Charlie, onun hakkında endişelenmen gerekmiyor. | Open Subtitles | تشارلي ) , ليس عليك أن تقلق بشأنه ) |
Ruiz konusunda endişelenmen gerekmiyor... | Open Subtitles | ليس عليك القلق بشأن (رويز)... |