Bir otobanda kendi halinde duran, terk edilmiş bir araba değiliz. Ama eğer bir şekilde öyleysek bile, Endişelenmeyin. | TED | نحن لسنا سيارات متروكة مركونة وتجلس فارغة في احد الطرق السريعة، وإذا كنا كذلك بطريقة أو بأخرى، لا تقلق. |
Bu para için Endişelenmeyin Mösyö, en kısa zamanda geri vereceğim. | Open Subtitles | . لا تقلق سيدي بشأن المال. سأعيده لك حالما يمكنني ذلك. |
Artık Endişelenmeyin, bayan. Kocanızın cesedini bulması için özel köpek birimimizden birini yollayacağım. | Open Subtitles | لا تقلقي يا سيدتي، سنرسل أحد كلابنا البوليسية المميزة للبحث عن جثة زوجك |
Endişelenmeyin.Ben onunla konuşurum. Öğrenmesi gereken tek şey bu kadına katlanmak. | Open Subtitles | لا تقلقي,سأتحدّث معه,هو فقط يحتاج أن يتعلّم أن يوقف تلك المرأة |
Ve benim için Endişelenmeyin daha önce hiç tek hücreli canlılar tarafından yenilmedim. | Open Subtitles | لا تقلقوا على انا لم اهزم ابدا من كائن حى ذو خليه واحده |
Yapıldı. - Adli tabip doku ve lifleri alacak... - Endişelenmeyin, efendim. | Open Subtitles | ــ الفحص الطبي سيحصل على النسيج والألياف ــ لاتقلق سيدي |
Fakat Endişelenmeyin. Bunu getirdim | Open Subtitles | ولكن لا تقلقا بهذا الشأن لأننى أحضرت لكما هذه |
Gelecek konusunda da Endişelenmeyin çünkü o daha ortalarda yok. | Open Subtitles | و لا تقلق بشأن المستقبل ، لأنه لم يأتِ بعد |
Bu resmi olmayan bir emir, o yüzden fazla Endişelenmeyin. | Open Subtitles | هذا مجرد استدعاء غير رسمى لذا لا تقلق بشأنه كثيرا |
Eğer matematik becerileriniz yetersiz ise, hiç Endişelenmeyin. | TED | إذا كنت ضعيفا بعض الشيء في المهارات الرياضية، لا تقلق. |
Endişelenmeyin, bu şovun bir parçası. Kaldırımda durun. | Open Subtitles | لا تقلقي يا سيدتي، انه جزء من العرض ارجعي للخلف |
600 kişilik yemek hazırlamalısın ve eger onları etkilemeyi başarırsak 5 yıllık sözleşme imzalayacağiz Endişelenmeyin onlar yemeklere bayılacaklar | Open Subtitles | سيكون هناك 600 شخص على الغداء وإذا أعجبهم الطعام سيتعاقدون معنا لمدة خمس سنوات! لا تقلقي سينال الطعام إعجابهم |
Şimdi yüzük için Endişelenmeyin. Sadece sizi geri gönderelim. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأن الخاتم الآن، دعونا نُعيدكم فقط |
Köpek balıkları konusunda Endişelenmeyin beyler. Ölü taklidi yaparsanız sizi rahat bırakırlar. | Open Subtitles | لا تقلقوا بشأن سمك القرش يا رجال فقط تظاهروا بالموت وسيدعونكم وشأنكم |
Hatırlıyorum da birçok gece evde otururken konsantre olup ve odaklanıp Güç'ü hissetmeye çalışırdım Endişelenmeyin, hiçbir şey hissetmezdim. | TED | وأتذكر العديد من الليالي، حيث كنت أجلس في البيت، وأركز فحسب للشعور بتلك القوة، ولكني لم أشعر بشيء لا تقلقوا. |
Sorun yok, Endişelenmeyin bir sorun çıkmayacak. | TED | كل شيء على ما يرام، لا تقلقوا. كل شيء سيكون على ما يرام. |
Tamiratı bitirmek için Endişelenmeyin. Kriz yönetimi, sadece yapın. | Open Subtitles | لاتقلق حول إنهاء التصليحات معالجة الأزمة، لننهي عملنا |
Ama Endişelenmeyin, aslında epey matrak hikâyedir. Hem zaten bana ait bile değil. | Open Subtitles | لاتقلق انها قصة ضريفة الحقيقة هي ليست عني |
Bunun hakkında Endişelenmeyin Bu şeyleri görmesi çok zor | Open Subtitles | لاتقلق بشأنها تلك الأشياء من الصعب ملاحظتها |
Hey, hadi, Endişelenmeyin. | Open Subtitles | بالله عليكما, انظرا لا تقلقا من هذا الأمر |
Sorun yok, Leydim, Endişelenmeyin. Her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | لابأس سيدتي، لاتقلقي كل شيء سيكون على مايرام |
Ama Endişelenmeyin, konuşmamı, cinsiyetçi ve ırkçı makinelerin yönettiği bir dünyaya doğru ilerlediğimizi söyleyerek bitirmeyeceğim. | TED | لكن، لا داعي للقلق. لن ينتهي هذا بإخباري إياكم أننا متجهون نحو عالم تحكمه آلات عنصرية. |
Korkarım siz beni bekletirken ben bu şişeyi bitirmişim, ama Endişelenmeyin. | Open Subtitles | أخشى اني شربت معظمها اثناء انتظاركما لكن لاتقلقوا |
Bunun için Endişelenmeyin. Sizinle tanıştığıma gerçekten sevindim. | Open Subtitles | لا تقلقى بشان هذا انا مسرور لمقابلتيك اخيرا |
Ama Endişelenmeyin millet, hala yayındayız. | Open Subtitles | ولكن لا تخافوا مشاهدينا ما زلنا على الهواء |
Endişelenmeyin. Borularla çalışmak konusunda inanılmaz bir deneyimim vardır. | Open Subtitles | لا تقلقن.لقد اعتدت العمل مع العديد من الأنابيب |
Bana sorarsanız dostlar Endişelenmeyin. | Open Subtitles | مثلي انا يا اصدقائي لا تقلقو كل شيء على ما يرام |
Siz Endişelenmeyin. | Open Subtitles | لا تشغل بالك, بمجرد أن ينشف الطلاء على المقعد |
-Hiçbir şey için Endişelenmeyin Bn. Parr. | Open Subtitles | لا عليك ان تقلقي حول هذا الامر سيده بار |
Evet, şey, bunun için Endişelenmeyin. Kendi başıma zirveye geri döneceğim. | Open Subtitles | حسناً لا تقلقِ علي سأعود وأعتني بأموري الخاصة |