"endişelenmiş" - Traduction Turc en Arabe

    • قلقة
        
    • قلقاً
        
    • قلقًا
        
    • قلق عليك
        
    • كثير القلق
        
    Önce annemin yanına gitmeliyim. Benim için endişelenmiş olmalı. Open Subtitles أنا يجب أَن أَصل إلى أمي في البيت, ستكون قلقة
    - endişelenmiş olmalısın. - Bu ilk kez olmuyordu. Open Subtitles من المؤكد أنك كنت قلقة لم تكن تلك المرة الأولي 0
    Bak, benim için endişelenmiş, iyi olup olmadığımı görmek için gelmiş, ki evet bu aptalca ama suç değil ya affedilmez bir günah hiç değil. Open Subtitles إنها كذلك، كانت قلقة بشأني وجاءت لترى إن كنتُ بخير وهو غباء، ولكنها ليست جريمة أو خطيئة مميتة
    Biraz endişelenmiş olsa gerek. Özellikle de kendini ordudan attırınca. Open Subtitles حسناً, أعتقد أنه كان قلقاً حاولتَ التهرب من التجنيد
    İşe gitmeyince endişelenmiş. Open Subtitles هي لَمْ تَجيءْ فيها للعملِ، أصبحَ قلقاً.
    Eşinin partide aralarındakini öğrenmesinden endişelenmiş olabilir. Open Subtitles ربما كان قلقًا من معرفة زوجته في الحفل
    Ya kurt görünümünde bir çocuk dünyaya getirirsem olur ya doktorlar şoka girip korkabilir diye endişelenmiş anneciğim. Open Subtitles أمي كانت قلقة حول ولادتي في المستشفى حيث أني ربما قد أُخلق كذئبة.
    Kayıp. Sahibinin eşi aradı eşi eve dönmeyince endişelenmiş. Open Subtitles مفقود، زوجة المالك إتصلت وكانت قلقة على زوجها لأنه لم يعود.
    İyi olduğunu söylüyor. Benim için endişelenmiş. Open Subtitles تقول أنها بخير ، كانت قلقة عليّ
    Çok hızlıydı! Senin için endişelenmiş. Open Subtitles ـ بهذه السرعة ـ إنها قلقة عليك
    - O da endişelenmiş. Open Subtitles كيم اتصلت مرتين كانت قلقة عليك ايضاً
    Annesi arayıp duruyor. Onun için endişelenmiş olmalı. Open Subtitles والدته تتصل به باستمرار إنها قلقة عليه
    California'dan kızı aradı bir süredir ondan haber alamamış, endişelenmiş. Open Subtitles ابنتها اتصلت من "كاليفورنيا" لم تسمع من أمها منذ فترة، وهي قلقة حول هذا..
    Sizin için endişelenmiş. Kendi bağlantıları sonuç vermemiş. Open Subtitles كانت قلقة عليك واستهلكت مصادرها
    Galiba Alice, Venus'ün yeğeninin velayetini almış ve Venüs çocuk için endişelenmiş. Open Subtitles أظن " آليس " حصلت على حضانة لإبن أخ " فينوس " وهي قلقة على الطفل
    - O sırada endişelenmiş miydiniz? Open Subtitles هل تتذكرين أنكِ كنت قلقة بذلك الوقت؟
    Hugo Chavez'i temsil ediyoruz diye endişelenmiş. Open Subtitles كان قلقاً من تمثيلنا هيوغو تشافيز هذه الأيام
    Geçenlerde bir arkadaşımla konuştuk. Kendisi ticari yetiştirme harekatındaki işinden yeni ayrılmış çünkü bu kimyasallarla birebir çalışması istendiğinde çok endişelenmiş. TED تحدثتُ مؤخراً إلى صديقٍ لي ترك لتوّه العمل في هذا المجال لأنه كان قلقاً من المواد الكيميائية التي كان يجب عليه أن يتعامل معها.
    Benim ne kadar endişelenmiş olabileceğimi görebilir misin? Open Subtitles اذاً يمكنك الان ان تعلمي لما كنت قلقاً
    Gitmediğim için endişelenmiş olabilir. Open Subtitles سيكون قلقاً من أنني لم أسجل دخولي
    Frankie yaralanabilecek insanlar için endişelenmiş... Open Subtitles لقد كان (فرانكي) قلقًا من أن يؤذى أحد الأبرياء.
    Patronun aradı. Senin için endişelenmiş. Open Subtitles اتصل رئيسك في العمل إنه قلق عليك
    Bak, endişelenmiş gibi gözükme. Zor kısmı çoktan bitti. Open Subtitles لاتكن كثير القلق,لقد أنتهينا من الجزء الصعب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus