endişeleriniz ve sorularınız olmasını anlıyorum, ve bunları dinlemek için buradayız. | Open Subtitles | افهم , بأنه لديكم مخاوف واسئلة ونحن هنا لنستمع اليها |
Tamam anlıyorum, endişeleriniz var. Ama en zorunu atlattık. | Open Subtitles | أنا أتفهّم يا رفاق أنّ لديكم مخاوف ولكننا مررنا بالأسوأ |
Kademeli olarak endişeleriniz ve paranoyanız üzerinde çalışacağız. | Open Subtitles | لذا فإننا سنعمل على قلقك وارتيابك الشديد تدريجياً. |
endişeleriniz takdir ediyorum ama ilgilenmiyoruz. | Open Subtitles | ،إنني أقدر قلقك بالأمر لكنني لست مهتماً |
Anladığım kadarıyla piyasayla ilgili bazı endişeleriniz var. | Open Subtitles | فهمت ان لديك بعض المخاوف بشأن الأسواق |
endişeleriniz var. | TED | وتعتريكم المخاوف. |
Tamam anlıyorum, endişeleriniz var. | Open Subtitles | انظروا، أعي أن لديكم ما يقلقكم يا رفاق لكننا قد خُـضنا ما هو أسوء من هذا |
Bir düşünün: 2013'te, milenyumun ikinci 10 yılında, eğer bir kanser teşhisi ile ilgili endişeleriniz varsa doktorunuza gidersiniz, kemik taramaları biyopsiler ve kan testleri yaptırırsınız. | TED | تخيلوا ذلك : في عام ٢٠١٣ العقد الثاني من الألفية وقد ساورك الشك بشأن الإصابة بالسرطان فذهبت للطبيب ، وأجريت مسحا للعظام وتحليلا للخلايا، واختباراً للدم |
Gemide yaşam programı ile ilgili bazı endişeleriniz olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أنّ لديكِ بعضَ المخاوفِ في برنامج الإقامة في السفينة. |
Maalesef bunu sizinle görüşemem ama endişeleriniz varsa mahkemeye dilekçe yazma imkanına siz de sahipsiniz. | Open Subtitles | لسوء الحظ لا أستطيع مناقشة هذا معك، لكن إن كانت لديك مخاوف لديك أيضاً الخيار لتقدمي إلتماساً للمحكمة |
Onu hastanız olarak kabul ettiğiniz dönemlerde zihinsel durumuyla ilgili endişeleriniz oldu mu? | Open Subtitles | عندمت استمريت بفحصه بصفته مريضا ...هل كان لديك أي مخاوف حول حالة صحته العقلية؟ |
Bay Sweeney'in tarihi hakkında endişeleriniz olduğunu biliyorum, ama eğer ifadenizde... | Open Subtitles | أعلم أن لديكِ مخاوف بسبب ماضي السيد سويني ... ولكن إن كانت شهادتكِ |
Galiba kargomuzla ilgili endişeleriniz var. | Open Subtitles | أرى أن لديك مخاوف من حمولتنا. |
endişeleriniz sizi bağlamıyor. | Open Subtitles | والأسرى الموالين هناك قلقك ليس قلقنا |
endişeleriniz için teşekkür ederim Bay Westen. Benim için endişelenmenize gerek yok. | Open Subtitles | شكراً على قلقك سيد (ويستن) ولكنني أستطيع أن اعتني بنفسي |
Bay Scott, endişeleriniz anlıyorum. Fakat gemide bu torpidolara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | سيد (سكوت)، أتفهم قلقك ولكننا بحاجة لهذه الطوربيدات على السفينة |
Bay Scott, endişeleriniz anlıyorum. Fakat gemide bu torpidolara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | سيد (سكوت)، أتفهم قلقك ولكننا بحاجة لهذه الطوربيدات على السفينة |
Walt'un dediğine göre dindirebileceğim bazı endişeleriniz varmış. | Open Subtitles | والت) أخبرني أنه لديكِ بعض المخاوف) التي يمكنني أن أطمئنك حيالها |
Gündeme getirdiğiniz endişeleriniz not edildi. | Open Subtitles | المخاوف التي أثرتها سُجلت |
Birazdan endişeleriniz... yok olacak. | Open Subtitles | استعدوا لزوال كل ما يقلقكم |
Birazdan endişeleriniz... yok olacak. | Open Subtitles | استعدوا لزوال كل ما يقلقكم .... |
2013'te, eğer depresyon ile ilgili endişeleriniz varsa doktorunuza gidiyorsunuz ve ne alıyorsunuz? | TED | في ٢٠١٣: إذا ساورك الشك حول الإصابة بأعراض الإكتئاب وذهبت للطبيب ، عندها مالذي ستحصل عليه؟ |
Gemide Yaşam Programı'yla ilgili bazı endişeleriniz olduğunu duygum. | Open Subtitles | سمعتُ أنّ لديكِ بعضَ المخاوفِ في برنامج الإقامة في السفينة. |