Bu enfeksiyonun devam etmesine neden olursan, dul eşin paramı öder. | Open Subtitles | لو سمحت لهذه العدوى أن تمتد بعيدا، فإن أرملتك ستدفع فاتورتي |
Toplam bir enfeksiyonun geometrisi onların kolonisindeki bizlerin yerlerinin kavramını tekrar değerlendirmemizi gerektiriyor. | Open Subtitles | هندسة وسائل العدوى الجماعية علينا ان نعيد تقييم طريقة إستعمارهم |
enfeksiyonun ilk belirtisinde Sark'ın Sıfır No.'lu Hasta'nın kanını test ettiğini söylediniz. | Open Subtitles | قلت سارك إختبر المريض الدمّ في الإشارة الأولى العدوى. |
Tekrar hastanın kalbini durdurmadan önce soğuk aglütininlere neden olan enfeksiyonun ne olduğunu tartışmamız gerektiğini düşünen var mı? | Open Subtitles | هل يعتقد أحدكم أن علينا مناقشة الإنتان الذي يسبب الارتصاص البارد لدى المريض قبل أن يتوقف قلبه مجدداً؟ |
enfeksiyonun ne olduğunu bilirsek onu nasıl tedavi edeceğimizi de biliriz. | Open Subtitles | عندما نعرف العدوي سنعرف بالضبط ماذا نعالج |
Tularemide ülser ve enfeksiyonun olduğu yerlere yakın kızarıklıklar olur. | Open Subtitles | حمى الأرانب تبدأ بطفح جلدي أو قرحة بالقرب من مكان العدوى |
Bu enfeksiyonun muhtemel kaynakları hakkında Ruslardan bilgi bekliyorum. | Open Subtitles | أنا أنتظر من الروسيين حول مصادر العدوى المحتمله |
Demek ki, beyin hasarına eski enfeksiyonun neden olmuyor. | Open Subtitles | مما يعني أن العدوى العادية لا تسبب خلل المخ |
İnceleyinceye kadar, enfeksiyonun ne kadar çok olduğunu anlayamadık. | Open Subtitles | لم ندرك مدى عمق العدوى قد تغلغلت حتى أن وصلنا إليها |
Eğer enfeksiyonun olsaydı, ateşin yüksek olurdu. | Open Subtitles | إذا كنت تعاني من العدوى كنت لتعاني من الحمى |
Bize enfeksiyonun hazmat protokolünü aştığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تخبرينا أن العدوى اخترقت مادة الألبسة الواقية؟ |
Uğraştığımız enfeksiyonun nasıl bir şey olduğunu bulmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج لإكتشاف نوع العدوى الذي نتعامل معه |
Bu arada, enfeksiyonun için nistatin almayı düşünmelisin. | Open Subtitles | بالمناسبة، يجب عليكِ أن تأخذي النيستاتين لهذه العدوى |
Tabii eski antibiyotiklere devam etmemizi böylece enfeksiyonun yayılıp yalnızca bir parmaktan fazlasını kesmemizi istemezsen. | Open Subtitles | ما لم تكن تريدني أن أبقيكَ على المضادّات الحيويّة القديمة وأدع العدوى تنتشر ويصبح بإمكاننا بتر أكثر من مجرّد إصبع قدم |
enfeksiyonun bir sonraki aşamasının ne olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | لايوجد لدينا أى فكره ما المرحله التاليه من انتشار العدوى |
Bu enfeksiyonun boğazından yayılmaya başlamış olabileceğini gösterir. | Open Subtitles | ويدل على أن العدوى ربما تكون بدأت بالأنتشار إلى الأعضاء الاخرى |
Ayrıca ölümcül virüs enfeksiyonun yayılmasını engeller. | Open Subtitles | تعرض صغير لفيروس مميت آخر يمكن أن يمكنع من إنتشار العدوى |
enfeksiyonun taşın dışına çıkıp böbreklerine yayılmasını önle. | Open Subtitles | كي تمنعي الإنتان والحصاة من الإجهاز على كليتيكِ |
Enfeksiyon kayboldu... ama enfeksiyonun bıraktığı hasar bununla yaşaman lazım. | Open Subtitles | لقد اختفى الإنتان لكنّ الضّرر الذي خلّفه الإنتان سيلازمك بقيّة حياتك |
Virüs etkilerine bağışık kimse olmadığı için yetkililer, enfeksiyonun çabucak yayılmasında çaresiz kaldılar. | Open Subtitles | تصرفت السلطات بسرعه ولكي لا ينتشر العدوي |
Artı taşlar bakteriyel enfeksiyonun göstergesi. | Open Subtitles | هذا بجانب الحصوات يشير لعدوى بكتيرية |