Orada Erickson için çalışırken, sana bir şey oldu mu? | Open Subtitles | هل حدث لك أمر ما هناك أثناء عملك لدى (إريكسن)؟ |
High Star, şirketin CEO'su Howard Erickson'ın emriyle yasa dışı bir operasyon yürüttü. | Open Subtitles | أجرت (هاي ستار) مهمّة غير شرعية بأوامر من الرئيس التنفيذي للشركة (هاوارد إريكسن). |
İçki aralarında, Howard Erickson ve High Star'ı takip ettiğini varsayıyorum. | Open Subtitles | أظن أنك فيما بين تناول المشاريب تتابع (هاوارد إريكسن) و(هاي ستار). |
Erickson, David A asteğmen, A.B.D Donanması 0639552. | Open Subtitles | إريكسون ديفيد بحرية الولايات المتحدة ...0639552. |
Afganistan'da Erickson için çalışırken neler oldu? | Open Subtitles | هل حدث لك شيء ما هناك عندما كنت تعمل لدى اريكسون |
Dedektif Hoffman, ben Özel Ajan Erickson. | Open Subtitles | يا محقق هوفمان هادا العميل أريكسون |
Bay Erickson'un son sözünü söylediğinde gülümsediğinin kayda geçmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد توثيق أن السيد (إريكسن) كان مبتسماً عندما قال ذلك. |
Bay Erickson, size paragöz diyenlere ne söylemek isterdiniz? | Open Subtitles | سيد (إريكسن)، بماذا تردّ على من يصفك بالمرتزق؟ |
Bay Erickson, burada onbeş yılı aşkın bir süre Deniz Kuvvetlerinde görevli olduğunuz yazıyor. | Open Subtitles | سيد (إريكسن)، مذكور هنا أنك كنت من مشاة البحرية لقرابة الثلاثة عقود. |
Buradayım çünkü High Star ve Howard Erickson hakkında araştırma yapıyorum. | Open Subtitles | أنا هنا لأني أبحث أمر (هاي ستار) و(هاوارد إريكسن). |
Howard Erickson ve High Star Güvenlik hakkında ne biliyorsun? | Open Subtitles | ماذا تعرفين عن (هاوارد إريكسن) ومؤسسة (هاي ستار) الأمنية؟ |
Howard Erickson ve High Star firması hakkında bulabildiğin her şeyi bana getirmeni istiyorum. | Open Subtitles | -أهلاً، آنسة (هيوز ). أريد منك تجميع كل المعلومات الممكنة عن (هاوارد إريكسن) |
Her neyse, artık Erickson'ın korktuğunu biliyorsun, | Open Subtitles | المهم، أصبحت تعرفين الآن أن (إريكسن) خائف |
Eski Donanma Askeri Roger Erickson'ı aramıştım. | Open Subtitles | نعم , مرحبا، أنا أعطيت هذا عدد لروجر إريكسون... |
Nihayet kabul ettirdim. Stern, Hawkins Erickson hukuk firması geleceğe adım attı. | Open Subtitles | سيحدث الأمر أخيراً شركة "ستيرن، هوكينز، إريكسون" |
Dün McCann Erickson'daydım. | Open Subtitles | ، كنت في وكالة إعلانات "ماكان إريكسون" بالأمس |
Bay Erickson'un söylediğine göre oradan aldığımız istihbaratın bedeli ödendi. | Open Subtitles | سيد اريكسون قال أن المعلومات الّتي حصلنا عليها من هناك كانت تستحق كل هذا |
Senin Erickson'a bağlı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن علاقتك قوية مع اريكسون |
Howard Erickson'un kaybedecek çok şeyi var. | Open Subtitles | هاوارد اريكسون لديه الكثير ليخسره |
"Hayrete düşürücü." Bunu da Erickson buldu. | Open Subtitles | لقد أتيت أنا بهذة الفكرة " إنّه مذهل " هذايجبأن يكون(أريكسون) |
Virgina Prince, Reed Erickson ve dönüşümünü oldukça halka açık başlıklarla süsleyen ünlü Christine Jorgensen gibi öncüler takip etti. | TED | وتلتها شخصيات أخرى، مثل فيرجينيا برنس وريد إيركسون وكريستين جورجينسن الشهيرة، التي تصَدَّر تحولها العلني عناوين الصحف في عام 1952. |
Babası Cal Erickson General Atomics'in baskan yardımcısı. | Open Subtitles | والده هو كارل ايركسون نائب رئيس لشركة جينرال اتومكس |