İşin içine eroini de katarsan büyük ihtimal endokardit ile karşılaşacağız. | Open Subtitles | إن أخذت الهيروين بالحسبان، فنحن على الأرجح ننظر لإلتهاب شغاف القلب. |
Bu sahne , eroini kullanmayı ilk düşündüğün sahne olmalıydı. | Open Subtitles | هذا هو المشهد الذى أردت تعاطى الهيروين فيه لأول مره |
eroini benden aldığını çözdüler ama bana ikinci bir şans verecekler. | Open Subtitles | لقد اكتشفوا أنكِ حصلتِ على الهيروين مني ولكنهم سيعطوني فرصة ثانية، |
Tıbbi kullanıma uygun eroini temin edip hastaların içine saklıyormuş. | Open Subtitles | والذي استطاع الحصول على هيروين طبي الاستخدام وتخبأته داخل مرضاه |
Sadece tadına bakarak eroini tanıyabilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع التعرف على الهروين من طعمه فقط ؟ |
Sokak değeri iki milyarın çok üstünde olan iki ton eroini yurt çapında bedava dağıtmak? | Open Subtitles | اطنان من الهيرويين اللذين تبلغ قيمتهما في الشارع اكثر من مليار دولار واللذين تريد توزيعها في كل انحاء البلاد مجاناً |
Yastığın hemen yanında... iki tane boş paket, şırıngalar... ve eroini eritmek için kullandıkları bir fincan vardı. | Open Subtitles | .. بجوار وسائدهم .. كان هناك حزمتين فارغتين و حقن و كأس لتذويب الهيروين |
Onun eroini İngiltere'ye göndermeden önce burada işlediğini biliyorum. | Open Subtitles | رجل كولمبو الآن أعرف أن كولمبو يورد الهيروين ليكرر هنا |
Tabii, 12 kilo eroini bulsan neler yazılır hakkında. | Open Subtitles | إيجاد خمسة عشر كيلو غراماً من الهيروين يجعل اسمك في كل الصحف. |
Rus mafyasından arakladığı 7 kilo eroini. | Open Subtitles | سبعة كيلوهات لعينة من الهيروين تلك سرقة المافيا الروسية |
eroini satma amaçlı bulundurmaktan tutuklusun. | Open Subtitles | أنت معتقل بتهمة حيازة الهيروين مع نية التوزيع |
Şimdi gözü hiçbir şey görmüyor çünkü ona eroini götürmemiştik. | Open Subtitles | والآن هو غاضب ومنزعج منا لاننا لم ننجح في تهريب الهيروين له ؟ |
Evet. Çocukların eroini sevmesini sağlayan tatlar vardı. | Open Subtitles | أجل لقد كانت كل النكهات المختلفة التي جعلت الأطفال يحبون الهيروين |
Onlar eroini satar, ben de ödemeyi ayakkabılarla yapardım. | Open Subtitles | أجل كانوا يبيعون الهيروين ثم أدفع لهم بأحذية |
Bugün uçacağımı düşünmemiştim, ondan çakmıştım eroini. | Open Subtitles | لم اكن اعتقد اني ساسافر اليوم اذا تعطيت الهيروين |
100 kilo eroini Amerika'ya sokmayı planlıyorsun ve arkanda kimse yok öyle mi? | Open Subtitles | هل تعتقد أنك تستطيع إدخال 100 كيلو من الهيروين للولايات المتحدة.. وأنت لا تعمل لصالح أي شخص؟ |
Adamların kuryesinden gelen eroini Paige Dahl'ın evinde bulduk. | Open Subtitles | وجدنا هيروين من خدمة تسليمهم في شقّة بيج دال |
Vulcan Simmons'un eroini dağıtıcılara aktarmasında ne durumdayız? | Open Subtitles | إذن , أين وصلت بموضوع مطابقة هيروين فولكان سيمونز بالتجار الحاليين ؟ |
Daha da kötüsü Çin elçiliği hata yaptı. Cesetler yakılmadığı için eroini bulacaklar. | Open Subtitles | ستبدأ السفارة بالتحقيق و عندها سيجدون الهروين |
Yeni bir hayat istiyordum. eroini çaldım. | Open Subtitles | وأردت أن أعيش حياة جديدة لهذا قد سرقت الهروين |
eroini gümüş tepside ona sunarsam sen de kafasını alabilirsin. | Open Subtitles | اسلم له الهيرويين على طبق من فضه ويمكنك انت الحصول على رأسه بالمقابل |
Bana çocuklarının mı parayı eroini ve kocanın arabasını aldığını söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقصدين أن تقولى لى أن أطفالك لديهم النقود و الكوكايين و سيارة زوجك ؟ |
Kocan Tim'in parayı ve eroini nereye sakladığını bana söyle. | Open Subtitles | إخبرينى أين خبأ زوجك تيم نقودى و كوكايينى |
Çalıntı eroini birine okutmak için Dewey sana geldi. | Open Subtitles | إذاً " ديوي " إليك يبحث عن مكان للهيروين المسروق |