- Hey, bu adamlarda espri anlayışı yok. - Bak adamım, bu işten sıkıldım artık. | Open Subtitles | إنهم ليس لديهم روح الدعابة لقد تعبت من هذا الهراء |
Evren her zaman adil oynamayabiliyor ama hiç olmazsa çok iyi bir espri anlayışı var. | Open Subtitles | الكون قد لا يلعب دائما عادلة، لكن على الاقل حصلت عليه جحيم من روح الدعابة. |
Çok konuşkan, girişken. espri anlayışı da var. | Open Subtitles | انه منفتح و سهل المنال و لديه حس الدعابة |
Bilge bir insandı doğru ama aynı zamanda harika bir espri anlayışı vardı. | TED | كان حكيما , لكنه كان يمتلك أيضا حس فكاهي رائع |
Biliyor musun bu aletsizin senden daha fazla espri anlayışı olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | أتعلم , بدأتُ أعتقد بأنّ ذلك التافه يملك حس فكاهة أفضل منك |
Yani bu herifin espri anlayışı varmış, bunu mu demek istiyorsun? | Open Subtitles | اذن هذا الرجل يملك حس الدعابه هل هذا ماتقصده... ؟ |
Yeni ev arkadaşımızın, iyi bir espri anlayışı olması önemlidir. | Open Subtitles | من المهم أن يكون لدى زميلنا الجديد روح الدعابة |
Tanrı'nın güzel bir espri anlayışı var demek isterdim ama Tanrı diye bir şey de yok. | Open Subtitles | كنت سأقول ان الرب يمتلك روح الدعابة استغفر الله لكن لايوجد رب |
espri anlayışı zarar görmüş bir ruhun acılarını gizler. | Open Subtitles | روح الدعابة يخفي الألم من الروح التالفة. |
Benimle gelecek, espri anlayışı olan birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا فقط بحاجة لشخص لديه حس الدعابة ليمضي الوقت معي هناك |
Sanırım kilit nokta, espri anlayışı. Bende bu yok. | Open Subtitles | أعتقد أن حس الدعابة مفتاح ولكني لا أملكه |
Bir adamla görüşüyorum ama adamda espri anlayışı yok. | Open Subtitles | إنني أواعد رجل. ليس لديه حس الدعابة. إنه شيء غير موفق. |
Çünkü, öyle düşünüyorum ki kadınlar aynı evde yaşadığı zaman Tanrı'nın espri anlayışı ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | لأنه ما فهمت , عندما تعيش النساء في بيت واحد, الواضح, أن للقدر حس فكاهي. |
Tanrının espri anlayışı olduğu kesin. | Open Subtitles | يا للعجب يبدو ان الرب لديه حس فكاهي بالتأكيد |
Bir sonraki yılbaşında senin için ne isteyeceğim biliyor musun? espri anlayışı. | Open Subtitles | كما تعرف، سأهديك حس فكاهة بعيد الميلاد القادم. |
Tanrıların kendilerine has bir espri anlayışı var. | Open Subtitles | آلهتي لها حس الدعابه الخاص بها |
Üçüncüsü ve dördüncüsü, evet, bana önem veren harika bir insan ama espri anlayışı hiç yok. | Open Subtitles | وثالثاً، ورابعاً، نعم إنه شخص رائع ويهتم لأمري لكن لم يكن عنده طبع لطيف |
Amiralın espri anlayışı olmadığını kim söylemişti. | Open Subtitles | من قال أن الادميرال لم يكن لديه حس الفكاهة ؟ |
Fark etmemiş olabilirsin ama Amanda Waller'ın espri anlayışı pek iyi değil. | Open Subtitles | قد هرب نظركم، ولكن أماندا الر لا يملك حس النكتة. |
Sanırsın, adamda espri anlayışı var. | Open Subtitles | المرء يعتقد أنه سيمتلك حس دعابة إزاء ذلك |
Gerçekleşmesi mümkün, ama öyleyse Tanrı'nın düşündüğümden daha rahatsız edici bir espri anlayışı var demektir. | Open Subtitles | هذا ممكن. لكن إن كان الأمر كذلك، فيبدو أنّ للسماء حسّ فكاهة مختلّ أكثر ممّا يمكن أن أتخيّل. |
Tabii. Tatlı biri ama espri anlayışı biraz gelişmeli. | Open Subtitles | أجل إنها لطيفة لكن حسها الفكاهي يحتاج جهداَ |
Sizde hiç espri anlayışı yok be. | Open Subtitles | تفتقرون حقًا لحس الدعابة. |
İyiymiş bak bu. espri anlayışı olan adamları severim. | Open Subtitles | هذا لطيف أحب الأشخاص الذين يتمتعون بحس الدعابة |
espri anlayışı. Bu çok önemli. | Open Subtitles | حسّ الدعابة هذا هامّ جداً |
Bilirsiniz, boyu, ağırlığı, ayakkabı numarası, espri anlayışı gibi... | Open Subtitles | تعلم , الطول , الوزن ,' حجم الحذاء حس الفكاهه , هذا النوع من الأشياء |