Ayrıca, bazı bulaşıcı etkenler de otizme neden olabilir. | TED | إضافة إلى ذلك، من الممكن أن تكون هناك عوامل معدية و التي يمكن أن تسبب التوحد. |
Okyanus akıntıları çeşitli dış etkenler sonucu oluşur. Rüzgâr, gelgitler, su yoğunluğundaki değişim ve Dünya’nın dönüşü gibi. | TED | تتسبب عدة عوامل في حدوث التيارات المحيطية: الرياح والمد والجزر والفروقات في كثافة المياه ودوارن الأرض. |
diye sorduk. Çeşitliliği ölçmek için altı farklı etkene baktık: menşe ülke, yaş, cinsiyet gibi etkenler ve diğerleri. | TED | أما لقياس التنوع، نظرنا إلى ستة عوامل مختلفة: بلد المنشأ والعمر ونوع الجنس، إلى جانب أمور أخرى. |
Bu etkenler genetik ve beyin patolojisidir. | Open Subtitles | مثل العوامل الوراثية وأيضاً أمراض الدماغ |
Küreselleşmedeki değişimden dolayı, teknolojideki ilerlemelerden dolayı ve diğer etkenler nedeniyle, gerçek şu ki, kuruluşlarımız sürekli adapte olmak durumunda. | TED | وبسبب تغير في العولمة وتغير بسبب تطور التكنولوجيا وعوامل أُخرى، والحقيقة أن منظماتنا مجبرة باستمرار على التكيف. |
Yaşam şeklimizle ilgili etkenler. | TED | بل هي عوامل وأسباب تتعلق بطريقة معيشتنا. |
Depresyon ve anksiyeteye sebep olan çok gerçek biyolojik etkenler var. | TED | توجد بالفعل عوامل بيولوجية حقيقية تؤثر في الإصابة بهما، |
Belki başka bilinmeyen etkenler de olabilir. Hiçbir şeyden emin olamayız. | Open Subtitles | ومن الممكن وجود عوامل اخرى مضاده لا يمكن ان نكون متأكدين من كل شىء |
Diğerleri ise dış etkenler sonucu genlerin değişmesi ile olur. Starzl Mutasyonu bu sınıfa giriyor sanırım. | Open Subtitles | تتغير الجينات بواسطة عوامل خارجية وطفرة ستارزل مستحدثة |
Dinle, kadinlarin tadinin cesitli etkenler yuzunden degisecegini biliyor musun? | Open Subtitles | انتظري.هل تعلمين أن المرأة يمكن أن يكون مذاقها مختلفاً تبعاً لعدة عوامل مجتمعة؟ |
Hayır, hayır. Başka etkenler de vardı sadece. Amerikalı değil misin sen? | Open Subtitles | لا لا , أنا أقصد أنه كان هنالك عوامل اخرى هل أنت لست أمريكي؟ |
Düşünmen gereken başka etkenler olduğunu söylemiştin sen de onlardan birisin. | Open Subtitles | قلتِ بأن هناك عوامل أخرى لإعتبارها وأنتِ عامل |
Fiyat dışında göz önünde bulundurulması gereken başka etkenler de vardı. | Open Subtitles | لقد كانت هنالك عوامل أخرى قد أُخذت بعين الاعتبار إلى جانب السعر |
Bunun sebebinin nörolojik etkenler olduğunu tahmin ediyorsunuz ama dışarıda bir şeyin aylardan beri Janet'ın başına bela olduğunu gösteren pek çok kanıt var. | Open Subtitles | أنت فقط تُخمّن أنّ مصابها بسبب عوامل عصبية لكن هناك عدّة أدلّة أنّ ما أصاب جانيت لعدة شهور يتعدّى المفهوم الطبّي |
Kimyasal etkenler ya da radyasyon gibi. | Open Subtitles | -ما يشير إلى عوامل كيميائية أو إشعاعية -إشعاعية |
- Düşünmediğin diğer etkenler de var. | Open Subtitles | كان هناك عوامل أخرى أنت لا تفكر بها. |
Bu itme etkenleri tek başına kişiyi şiddet yanlısı aşırılıkçı yapmaz çünkü yapsaydı, bu benzer etkenler Roma nüfuslu bir grup için de geçerli olurdu ama onlar şiddetle hareket eden bir grup değil. | TED | وعوامل الدفع وحدها لن تحولكم إلى متطرفين عنيفين، لأنه إن كان هذا حقيقيًا، فهذه العوامل تنطبق على جماعة مثل الغجر، وهم ليسوا جماعة مبنية على العنف. |
Bu düğümlerin oluşumunu dış etkenler değiştiriyor. | TED | إذاً العوامل الخارجية تُغير الكيفية التي يتكون بها عُقد DNA. |
Bu deneylerin sonucunda bazı etkenler açığa çıktı. | Open Subtitles | من هذه التجارب اتضحت لنا بعض العوامل |
İten etkenler temel olarak sizi radikalleşme sürecine, şiddet yanlısı aşırı gruplara katılmaya açık hâle getiren şeylerdir. | TED | وعوامل الدفع هي ما تجعلكم عرضة للتحول إلى التطرف، والانضمام إلى الجماعات المتطرفة العنيفة. |
Bu kadim yamalı biçimin oluşmasında başka etkenler de vardı, mesela sahanın topoğrafyası, kuzeye veya güneye bakması, bir sırtta veya vadi tabanında bulunması; yükseltisi, dağın ne kadar yukarısında olduğu ve hava şartları, bölgedeki kar ve yağmur miktarı, güneş ışığı ve sıcaklık gibi şeyler. | TED | وعوامل أخرى كانت سبباَ في تشكيل هذه الرقعة التاريخية الطبوغرافيا مثالاً، هي ما إذا المكان متجهاً إلى الشمال أو الجنوب هل هو قمة سلسلة جبلية أو قاع واد والارتفاع هو كم يبلغ والمناخ هو ما إذا يهطل على المكان الكثير من المطر والثلج وضوء الشمس والدفء |