| Etkileyici bir performans. Özellikle son sözün hoşuma gitti. | Open Subtitles | أداء مثير للإعجاب وانا اعجبت خاصة باللمسة الأخيرة |
| Çok Etkileyici bir yetki seviyesi var. | Open Subtitles | لديه مستوى تصريح عالي مثير للإعجاب جداً. |
| Etkileyici bir kadın. 13 yaşında bir piyano yarışmasını kazanmış. | Open Subtitles | إمراة مثيرة للإعجاب لقد فازت بمسابقة في عزف البيانو عندما كانت في الثالثة عشرة |
| İçi yaraklarla dolu Etkileyici bir ganimet odam var. | Open Subtitles | أملك غرفة تذكارات مثيرة للإعجاب بالفعل مليئة بالقضبان |
| Suç mahallinden fotoğraf yürütmek hem cesurca hem de Etkileyici bir şey. | Open Subtitles | سرقتكِ الصورة من مسرح الجريمة لم يكُن تصرّفاً جسوراً فحسب، بل كان فعّالاً أيضاً. |
| Bay Harrison karşısında Etkileyici bir performans sergilediğinize göre bana karşı da aynısını yapar mısınız? | Open Subtitles | كما كان أدائك مؤثرا من أجل السيد هاريسون ألي الشرف بأن تفعلين نفس الشيء من أجلي ؟ |
| Etkileyici bir tekmildi Kaptan. | Open Subtitles | تقديم جيد أيها الكابتن شكرا لك يا أدميرال |
| Kabul etmekten nefret ediyorum ancak Yıldız Meclisi Etkileyici bir iş çıkarmış. | Open Subtitles | أتعلمون، أنا أكره أن اعترف بذلك، ولكن دائرة النجم قامت بعمل مثير للإعجاب. |
| Partnerinizle yaptığınız şeyin Etkileyici bir çalışma olduğu kesin, Dr. Masters. | Open Subtitles | حسناً، بالتأكيد إنّه عمل مثير للإعجاب قمت به أنت وشريكتك يا دكتور ماسترز. |
| Oldukça Etkileyici bir çift olduk. | Open Subtitles | لابد أن أعترف أننا صنعنا زوج مثير للإعجاب |
| Çok Etkileyici bir karşılaşmaydı. Baskı altında kendini çok iyi kontrol ettin. | Open Subtitles | "لاروسو"، فوزك مثير للإعجاب حقا أظهرت ثقة كبيرة بالنفس |
| Secretariat iki boyla Etkileyici bir zafere imza atıyor | Open Subtitles | إنه "سكرتاريت" بإنتصار مثير للإعجاب وبمقار طولين |
| Ayrıntılar, araştırma. Çok Etkileyici bir hikaye. | Open Subtitles | التفاصيل والبحث، إنها قصة مثيرة للإعجاب. |
| Oldukça Etkileyici bir hikâye. Ama "Çiçek Duş"? | Open Subtitles | فهي حقيقة تعتبر قصة مثيرة للإعجاب ولكن "زهور الإستحمام"؟ |
| Benim hatam, senin ki çok Etkileyici bir yetenekmiş. | Open Subtitles | "إشتريت بيت في "الكاريبي إعتذاراتـي لديك موهبة مثيرة للإعجاب |
| Çok Etkileyici bir kadınsınız. | Open Subtitles | أنتِ إمرأة مثيرة للإعجاب للغاية |
| Suç mahallinden fotoğraf yürütmek hem cesurca hem de Etkileyici bir şey. | Open Subtitles | سرقتكِ الصورة من مسرح الجريمة لم يكُن تصرّفاً جسوراً فحسب، بل كان فعّالاً أيضاً. |
| Çok Etkileyici bir genç bu. | Open Subtitles | كان هذا مؤثرا جدا أيها الشباب |
| Etkileyici bir tekmildi Kaptan. | Open Subtitles | تقديم جيد أيها الكابتن |
| Gizli görevdeki üç FBI ajanını indirmek çok Etkileyici bir şey. | Open Subtitles | أن تقتلَ "٣" عملاءِ "مباحثَ فيدراليّة في مكانٍ سريٍّ" لهو مذهلٌ بالفعل |
| Etkileyici bir koleksiyon. Çok az bulunan baskılarınız var. | Open Subtitles | انها مجموعة مؤثرة لديك مجموعة من الاصدارات النادرة هنا |
| Birbirine ne kadar yakın olduğunu düşünün artık. Çok Etkileyici bir atış. | Open Subtitles | أجل، إنّهما قريبان من بعضهما جدّاً، إنّه تصويب مذهل |
| - Evet. - Oldukça Etkileyici bir özgeçmişin var. | Open Subtitles | لديك سيرة ذاتية مذهلة |