Seni altetmek için her yolu dener. Boynu diktir. Çok etkilidir. | Open Subtitles | يهزمك باي طريقة يستطيعها مباشرة للوريد، فعالة جدا |
Bu enerji hareketi çok etkilidir. | Open Subtitles | وحركة الطاقة هذه فعالة جداً حتى أن لها القدرة للتقدم بلا توقف |
Niye bıçak kullanıyor? Silahlar daha etkilidir. | Open Subtitles | إن كان مهتماً فقط بعدد الضحايا فالمسدسات ستكون فعالة أكثر |
Sinir gazı acısız ve etkilidir. | Open Subtitles | غاز أعصاب غير مؤلم ولكنه فعّال لكن لم نتكبد العناء ؟ |
Bu alet 38 kalibrelik, hafif, kısa menzilde etkilidir. | Open Subtitles | هذا مسدس من عيار 38 , خفيف الوزن , و فعّال من المسافات القريبة |
Silah geri dönüşümü gayet etkilidir, çünkü biz insanların güvenini korumaya çalışırız. | Open Subtitles | برنامج إعادة شراء الأسلحة فعال لأننا نبقي على الثقة بيننا وبين المجتمع |
Bizim toz toplama aletimiz sadece taze izlerde etkilidir. | Open Subtitles | أتفهم,رافع الغبار خاصتنا فعال فقط على الطبعات الحديثة جداً |
bu bileşikler şaşırtıcı derecede etkilidir, fakat aynı zamanda dengesiz, öldürücü derecede zehirli, ve sıradan bir markette bulması da zordur. | Open Subtitles | إنها فعّالة جدا لكنّها غير مستقرة أيضا، سامّة إلى حد قاتل وصعب إيجادها في مخزن البقالة |
Hoş değildir, hoşgörülü değildir ama acımasızca etkilidir. | Open Subtitles | ليست رحيمة ليست كلينيكية لكنها فعالة بلا رحمة |
Daha pahalı fakat daha etkilidir. | Open Subtitles | أكثر تكلفة بشكل طبيعي بل أكثر من ذلك بكثير فعالة. |
Çok etkilidir, Korkunçların Korkuncu Hazretlerim. | Open Subtitles | إنها فعالة جدا يا جلالة الرهيب الحاد. |
Çok etkilidir. Bir şeyler yanlış giderse, adam öldürmekten suçlanmayın diye bunları seçtim. | Open Subtitles | فعالة جداً ،وفي حالة تفاقم الوضع |
Kalpler ve zihinler bombalar ve silahlardan daha etkilidir. | Open Subtitles | القلوب والعقول... فعالة أكثر بكثير من الأسلحة والقنابل |
Bir dahaki sefere tuzlu su kullanın kanı temizlemek konusunda çok etkilidir ve koku yapmaz. | Open Subtitles | ... في المرة القادمة استخدم المياه المالحة فعالة تماماً لِـ إزالة الدم ولا رائحة |
Bitkinin savunması o kadar etkilidir ki üç tırtıldan yalnızca biri ilk günü çıkarabilir. | Open Subtitles | دفاع النبتة فعّال جدا حيث أن ثلث يساريع الملكات تتخطّى اليوم الأول |
Hızlı ve çok ağrı verici, bir tutuş şekli basit bir başparmağı bükmekten çok daha etkilidir... | Open Subtitles | -ماذا ؟ سريع ومؤلم بعض الضغط فعّال أكثر من كسر الإبهام |
İçmesi zordur, ama birazı bile oldukça etkilidir. | Open Subtitles | - إنّه صعب الشرب قليلاً ولكنّه فعّال جداً - |
Yüksekten uçarak araştırma tekniği, kaplumbağaları bulmak için de etkilidir. | Open Subtitles | التحليق كتقنية بحث فعال بالمثل لاكتشاف السلاحف |
Bizim oralarda bir gelenek vardır biraz kabadır... ama çok etkilidir. | Open Subtitles | هناك كان لدينا تقليداً، لنقُل أنها غريبةً قليلاً لكنهُ فعال بشكل قوي.. |
Bıçaklar basit, izi sürülemez ve etkilidir. | Open Subtitles | النصال بسيطة، فهي فعّالة و لا يمكن تقفّي أثرها |
Sistem öyle etkilidir ki tek bir kolonide beş milyon birey yaşayabilir. | Open Subtitles | النظام فعالٌ للغاية، حيث تحوي مُستعمرة واحدة 5 ملايين فرد. |