Tanrım, üzgünüm. Şikayet etmek istemiyorum. Kötü sözler söylemek için gelmedim. | Open Subtitles | رباه، أنا آسفة، لا أريد أن أتذمر لست هنا لأقسو عليك |
Sadece sana bağlanıp sonra da kalbinin başka yerde olduğunu fark etmek istemiyorum | Open Subtitles | لا أريد أن أتعمق في هذا وأكتشف فجأة أن قلبكِ في مكان آخر |
Güzel bir yola giriyoruz ve ben gerçekten berbat etmek istemiyorum. | Open Subtitles | لدينا علاقة جيدة فى العمل وانا حقاً لا أريد أن أفقدها. |
Oğlunuz hakkında yazmak istiyorum, ama onu istismar etmek istemiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اكتب عن ابنك لكني لا اريد ان استغله |
- İyi dans ettiğini biliyorum. - Hayır, dans etmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك راقص جيد لا, أنا لا أريد الرقص حقا |
Ama ben insanlardan nefret etmek istemiyorum. Senin gibi olmak istemiyorum. | Open Subtitles | ولكني لا أريد أن أكره الناس، لا أريد أن أكون مثلك |
Sadece ı. Hayatım hiçbir şey ifade etmek istemiyorum, anlıyor musun? | Open Subtitles | أنا فقط، لا أريد أن تكون حياتي بلا معنى، أنت تعلم |
Bu yüzden şempanze gruplarında alfa dişilerin konumunu minimize etmek istemiyorum. | TED | ولهذا لا أريد أن أقلل من شأن منصب إناث الالفا في جماعات الشمبانزي. |
Ruslara başka bir gecikmeden söz etmek istemiyorum. | Open Subtitles | نعم لا أريد أن أخبر الروس أنه سيكون هناك تأخير آخر |
Peki, seni rahatsız etmek istemiyorum bebeğim, faturalarımı sonra alırım. | Open Subtitles | لا أريد أن أزعجك، سيّدتي لكني سآخذ فاتورتي لاحقاً |
Sadece bir gece kalacağım. Bir gece. Çünkü çok masraf etmek istemiyorum. | Open Subtitles | لن أمكث هنا أكثر من ليلة واحدة لأني لا أريد أن تزداد علي النفقات |
Kabalık etmek istemiyorum ama pek konuşkan değilimdir. | Open Subtitles | إسمع, أنا لا أريد أن أكون وقحا لكني لست مولعا بالحديث |
Yoo, yoo, noelini berbat etmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا لا ، انا لا أريد أن أفسد عليك أعياد الميلاد |
Bay Delacroix bu dünyayı kalbimde nefretle terk etmek istemiyorum. | Open Subtitles | سيد ديلاكروا لا أريد أن أغادر الدنيا وهناك أى حقد فى قلبى |
Kabalık da etmek istemiyorum ama sadede gelsek. Max'te Asperger Sendromu var mı? | Open Subtitles | حسناً, آسفه لمقاطعتك دكتور لا اريد ان اكون فضه, لكننا نريد ان نعرف |
Küfür etmek istemiyorum çünkü egzamamı azdırıyor ama ne demek istediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | لا اريد ان اشتم لانها تهيج الاكزيما عندي ولكن تعلمين ماذا اعني |
Polisi meşgul etmek istemiyorum. Zaten yeterince işleri var. | Open Subtitles | أنا لا أريد ازعاجه الرجل لديه مشاكل كافية |
Söyleyeceklerimi söyledim, çünkü duymak istediğini biliyordum öyle demek istemedim ve söylemeye de devam etmek istemiyorum. | Open Subtitles | قُلت الكلمات لأني علمت أنك تريدين سماعهم. ، لكن لم أعنيهم، و لا أرغب بالإستمرار في قولهم |
Ama bunu aşırı analiz etmek istemiyorum. | Open Subtitles | لكن يا إلهي, لا اريد أن أبالغ في تحليل هذا, |
Nerede biliyorsun. Her şeyi berbat etmek istemiyorum, seninkini ödünç alabilir miyim? | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ الظُهُوركاني اتفشخت مبكّراَ جداً في اللعبةِ، لذا هَلْ يُمْكِنُ أَنْ إستعيرْ بتوعك |
İşler ters gittiğinde, yalnız olmadığımı ümit etmek istemiyorum. | Open Subtitles | عندما تسوء الأمور لا أريدُ أن آمل أنني لستُ وحيدة |
Canım, ben de onu terk etmek istemiyorum fakat onu nasıl bulacağım? | Open Subtitles | عزيزتي، أنا لا أُريد أن أتخلّى عنه بل كيف لي أن أجده؟ |
Sana iki, acele etmek istemiyorum, bak ama gitmeliyiz. | Open Subtitles | اسمعا ، لا أقصد أن أستعجلكما لكن لابد أن نذهب |
Bak, kabalık etmek istemiyorum ama seninle konuşmaktan yoruldum. | Open Subtitles | لا أقصد أن أكون فظاً، ولكني سئمت من التحدث معكِ |
Hak etmek istemiyorum, sahip olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أود أن أكسبه. بل أود الحصول عليه فقط. |
Bak, hıyarlık etmek istemiyorum ama aramızın iyi olması olayı olmaz öyle şey. | Open Subtitles | انظري، لا أحاول أن أكون مقيتًا، لكنّ فكرة عودة وفاقنا، لن تتحقق. |
Bak, seni bununla rahatsız etmek istemiyorum ama Marcus'u Çocukları Kurtarın'dan yazın için aradılar. | Open Subtitles | اسمع , لا أريد ان أزعجك بهذا ولكن ماركوس تلقى أتصال من منظمة أنقاذ الأطفال بخصوص |
Noelde oturup ücretsiz yiyeceklerden yerken müşterilere hizmet etmek istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريد أن أجلس وأنتظر الزبائن بينما آكل طعام بالمجان هذا ما تريد فعله |
Hadsizlik etmek istemiyorum ama sizi izliyordum ve sizin de aynısı olduğunuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | ولا أقصد أن أفترض ذلك، لكني كنت أراقبكِ. وأظن ربما تكونين مثلي أيضاً. |