Ama bu veriler onları umut ettikleri gibi istisnai bir sonuca götürmedi. | TED | لكن الأمر لم يؤدي بهم حيث النتائج الاستثنائية التي كانوا يتوخونها. |
Vericiyle takip ettikleri dişi fil parkın içinde ve dışında haftalarca ileri geri dolaştıktan sonra parkın dışında bir yerde duruverdi. | TED | وتلك الأنثى الأم الحاكمة التي كانوا يراقبونها بعد آسابيع من الخروج والعودة للحديقة المحمية توقفت خارج المحمية |
Tek görebildiğim ateş ettikleri bina ve yaklaşmaya çalışan bir tanktı. | Open Subtitles | رأيت البناية التي كانوا يطلقون منها النار، و القائد تمنّيت أن يقترب أكثر |
Sizi terk ettikleri şehirde sıkışıp kalırsınız. | Open Subtitles | انت محصور في المدينه التي يقررون رميك فيها |
Babam taksici oldu, annem de evlere temizliğe giderdi ama Polonya'yı terk ettikleri için bir gün bile pişman olmadılar. | Open Subtitles | حيث عمل والدي كسائق سيارة أجرة وأمي كمنظفة للمنازل لكنهم أبدًا، ولا ليوم واحد قد (ندِما على مغادرة (بولاندا |
Şimdi bazı klasik bestecilerin... ünlü klasik Whispering'i... aranje ettikleri... bir konsere gittiğinizi düşünün. | Open Subtitles | الآن، تخيلوا بأنكم تحضرون حفلة مليئة بالملحنين الكلاسيكيين وجميعهم لديه ترتيب "للـ"الهمس الكلاسيكي المفضل |
Kaç tane insan hayal ettikleri hayatı yaşamaya cesaret edebiliyor? | Open Subtitles | كم من الناس جرؤوا على عيش الحياة التي كانوا يحلمون بها؟ |
Sipariş ettikleri malzemelere bakın. | Open Subtitles | إفحص المواد التي كانوا يطلبونها |
- Sorun sürenin uzaması değil on yıldır takip ettikleri bir seriyi bitirmemi bekleyen okurlarım. | Open Subtitles | -الأمر لا يتعلق بالموعد النهائي . إنه يتعلق بقرائي هناك في الخارج, الذين ينتظرون مني إنهاء السلسلة التي كانوا يتابعونها منذ 10 سنوات. |
Sizi terk ettikleri şehrin çöplüğüne sıkışıp kalırsınız. | Open Subtitles | وتصبح عالقاً في اي مدينة يقررون رميك بها |
Sizi terk ettikleri şehrin çöplüğüne sıkışıp kalırsınız. | Open Subtitles | وتصبح عالقاً في اي مدينة يقررون رميك بها |
Sizi terk ettikleri\~şehirde sıkışıp kalırsınız. | Open Subtitles | وتصبح عالقاً في اي مدينة يقررون رميك بها |
Babam taksici oldu, annem de evlere temizliğe giderdi ama Polonya'yı terk ettikleri için bir gün bile pişman olmadılar. | Open Subtitles | حيث عمل والدي كسائق سيارة أجرة وأمي كمنظفة للمنازل لكنهم أبدًا، ولا ليوم واحد قد (ندِما على مغادرة (بولاندا |
Şimdi bazı klasik bestecilerin... ünlü klasik Whispering'i... aranje ettikleri... bir konsere gittiğinizi düşünün. | Open Subtitles | الآن، تخيلوا بأنكم تحضرون حفلة مليئة بالملحنين الكلاسيكيين وجميعهم لديه ترتيب "للـ"الهمس الكلاسيكي المفضل |