"evimdeki" - Traduction Turc en Arabe

    • منزلي
        
    • بمنزلي
        
    • في شقتي
        
    • في بيتي
        
    evimdeki her şey benim sorularıma cevap verir, çocuklarımdan hoparlörlerime kadar her şey. TED كل شيء في منزلي يتحدث إليّ من أطفالي إلى سماعاتي إلى كل شيء.
    evimdeki pencereler, kurşun geçirmez camla mühürlenmiş durumda. Böyle yaşamak istemiyorum. Open Subtitles النوافذ في منزلي محمية بزجاج مضاد للرصاص، لا أريد العيش هكذا
    Ve evimdeki sinema sistemi için yaşıyorum, öyle bir sistem ki DVD'leri, videoları ve televizyonu yiyip yuttuğum. TED وأيضا شخص يعشق مسرحه المنزلي بجنون، مسرح منزلي ألتهم فيه أقراص الديفيدي المتاحة عند الطلب والكثير من برامج التلفاز.
    evimdeki bütün güvenlik kameralarına erişiminiz var, ama bunun nasıl olduğunu bilmeye hakkım yok öyle mi? Open Subtitles تستطيع الوصول إلى جميع كاميرات الأمن بمنزلي ولا أستطيع أن أعرف كيف؟
    Bir taksi istiyorsan evimdeki telefonu kullanabilirsin. Open Subtitles إذا أردتِ واحداً، يمكنك استخدام الهاتف في شقتي.
    evimdeki o kadını gördüm. Yanlış olan bir şeyler var. Open Subtitles لقد رأيت هذه المرأة في بيتي شيء ما كان خاطئ جدا
    Bugün evimdeki ustalar bir resmime zarar verdi. Open Subtitles هناك بعض العمال في منزلي اليوم لقد أتلفوا لوحة قديمة عندي
    Böbürlenmek istemem ama evimdeki Noel ruhu benimdir Ajan Booth. Open Subtitles لا احب ان اتفاخر و لكن أنا أمثل روح الميلاد في منزلي
    evimdeki buzdolabında seninkinin bir kopyasını tutuyorum. Open Subtitles إنني أحتفظ بنسخة طبق الأصل من ثلاجتك في منزلي
    Ama evimdeki partime gelirseniz çok onur duyarım. Open Subtitles ولكن يشرّفني لو أتيتما إلى حفلي في منزلي
    Yani, evimdeki isyan, masada kırıntı bırakmaktan ibaret. Open Subtitles الفوضى في منزلي , هو ترك فتات على الطاولة
    İşimi şansa bırakmam. evimdeki her odada silah var. Open Subtitles لم اعُد اُجازف هناك سلاح في كل غرفة في منزلي
    evimdeki pılı pırtıyı çıkar, gözlerini boyayıp şu uğursuzları yakalayalım. Open Subtitles ضع الزخرفات في منزلي طمعاً للقبض على هؤلاء اللصوص
    evimdeki ve zihnimdeki kargaşayı temizlediğin için sana teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً لك على تنظيف و ترتيب منزلي و على تصفية عقلي
    Daha çok sorun çıkartmak için mi evimdeki işe girdin? Open Subtitles هل اتخذت هذه الوظيفة في منزلي حتى تثير الفتن؟
    Benim evimdeki tek mobilya demirden bir akciğer tübü. Open Subtitles اثاث غرفة النوم الوحيد الموجود في منزلي هو جهاز التنفس الأصطناعي
    Eğer istersen benim evimdeki diğer odada kalabilirsin. Open Subtitles ان اردت يمكنك المبيت في منزلي في غرفة النوم الفارغة
    Yeni evimdeki ilk gecemde tehditlerle dolu bu korkunç, korkunç notu alıyorum. Open Subtitles أول يوم فى منزلي الجديد و يتم إعطائي هذه الملاحظة البشعة ، البشعة ، بالتاهديد
    evimdeki parti bitti, sonra Susan, Lynette ve Bree etrafı temizlemek için... geç saate kadar bana yardım ettiler. Open Subtitles انتهت الحفلة في منزلي و من ثم بقيت سوزان,لينيت و بري بالبقاء لوقت متأخر ليساعدوني بالتنظيف
    Sanırım bu evimdeki heykel. Open Subtitles أعتقد أن هذا هو التمثال الذي كان بمنزلي
    evimdeki bir şeyi altüst edersen ya da bozarsan, Onu kıçına sokarım! Open Subtitles قم بتخريب شيء واحد في شقتي وسأقوم بادخاله في مؤخرتك
    Ve söylemek zorundayım, evimdeki Ol'pepe le pew hakkındaki gerçeği de biran önce çocuklarına söylemen gerek, Open Subtitles و يجب أن أقول لكِ أنكِ يجب أن تفكري بإخبار أطفالك الحقيقة عن ذاك الفرنسي الذي في بيتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus