Eğer düşündüğün kişiyle evlenirsen her şey yolunda gidecek. | Open Subtitles | اذا تزوجت المرأه التي تفكر بها, كل شيء سيكون على مايرام. |
Bir striptizciyle evlenirsen uzay mekiğini asla uçuramazsın. | Open Subtitles | تعرف أنه لا يمكنك السفر للفضاء إذا تزوجت راقصة تعري |
Eğer beni dinlemeyip, bu adamla evlenirsen, beni hayal kırıklığına uğratırsın. | Open Subtitles | اذا لم تسمعي كلامي و تزوجتي هذا الرجل فستخيبين أمالي |
Sana abla derim eğer veliaht prensi ile evlenirsen. | Open Subtitles | إذا تزوجتي من ولي العهد سأتحدث إليك يا أختي |
- Tanrı aşkına çocuk. Onunla evlenirsen hayatının geri kalanında hep pişmanlık duyacaksın. | Open Subtitles | بحق الله يافتاة , لو تزوجتيه فستندمين طيلة حياتك |
Ve onunla evlenirsen, ölüm bizi ayırmamış gibi olacaktır. | Open Subtitles | و إذا تزوجتها سيكون كما لو أن الموت لم يفرقنا |
Ayrıca benimle evlenirsen, özgür kalırsın. | Open Subtitles | بجانب ، لو تزوجتيني ، ستحافظين على حُريتك |
Eğer Vegas'ta evlenirsen, sadece Vegas'ta evli olursun. | Open Subtitles | اذا تزوجت في فيجاس, فتكو متزوج فقط في فيجاس. |
Jerry, bugün felicia ile evlenirsen sonunuz felaket olur. | Open Subtitles | جيرى أذا تزوجت فيليشيا اليوم ستكون نهايتك مصيبة |
-Kuzeninle evlenirsen tüm çocukların aptal oluyor, öyle değil mi? | Open Subtitles | إذا تزوجت بنت عمك أطفالك سيكونون أغبياء. صحيح ؟ |
Meyhanede evlenirsen, içkiler bedavaya gelir. | Open Subtitles | إذا تزوجت فى حانة يمكنك أن تتناولى الشراب مجانا |
Onun görmesi için devam edersen, görmesi için evlenirsen o zaman düğününe de gelir. | Open Subtitles | وان تزوجت ستراك اذن تلك المرأة ستأتي حتما الى الزفاف |
Bence Ted'le evlenirsen bu yüzden sürekli için içini kemirecek. | Open Subtitles | انا اشعر فقط اذا تزوجتي تيد , رؤية هذا الشيء قد يزعجني على مر السنين |
Adam'la evlenirsen bir daha asla yalnız olmazsın. | Open Subtitles | أتعلمين، إن تزوجتي من الرجل لن تبقي وحيدة بعد الآن |
Asıl sorun eğer konumuna uygun olan bir hükümdarla evlenirsen bir yabancıya İngiltere'nin kontrolünü vereceğin için seni suçlayacaklar. | Open Subtitles | حسناً,المشكله هو أنكِ لو تزوجتي حاكم, فهذا سيعزز من مكانتكِ, ولسوف يلومونكِ على سماحكِ لشخص أجنبي للتحكم بأنكلترا. |
Gerçi İspanya prensi ile evlenirsen olmaz. | Open Subtitles | حلف لربما لن تحتاجينه لو تزوجتي من دون كارلوس. |
Eğer evlenirsen de, ben seninle konuşmayacağım. | Open Subtitles | وأنا لن أتحدث إليكِ مُجدّدا أبداً إذا تزوجتيه |
Ama eğer onunla evlenirsen, artık hemşire olmayacak. | Open Subtitles | لكن إذا تزوجتها ، لن تبقى كممرضة بعد ذلك |
Benimle evlenirsen, hepsine sahip olacaksın. Söz veriyorum. | Open Subtitles | لو تزوجتيني ، ستكون ملكك كلها ، أعدك |
Eğer evlenirsen sana bakıp gülerler. | Open Subtitles | إذا تزوجته , سيسخرون منك ويحدقون النظر هذا جيد . |
Eğer beni dinlemezsen, Ve bu adamla evlenirsen, | Open Subtitles | اذا لم تسمعى كلامى و تزوجتى هذا الرجل |
Portakal satan kızla evlenirsen bir daha Medici olamazsın. | Open Subtitles | (لن تكون فرد من آل (ميديشي لو تزوجتَ من فتاة تبيع البرتقال |
O zaman kadar evlenirsen tabii. | Open Subtitles | إذا تزوّجتها من قبل إذن |
Eğer ünlü rock gitaristi Johnny Winter ile evlenirsen Summer Winter(Yaz Kış) olursun. | Open Subtitles | [لو تزوّجتِ عازِف الرّوك المشهور (جوني وينتِر [شتاء) [سيصبِج اسمكِ (سامِر وينتِر - [صيف شتاء). |
Günün birinde evlenirsen, bir işi ilk yaptığında iyice oyalan. | Open Subtitles | أترى عندما تتزوج و عندما تحاول فعل شئ للمره الأولى عليك بأخذ وقت طويل جدا لفعله |