"evlenmek zorunda" - Traduction Turc en Arabe

    • علينا أن نتزوج
        
    • عليك الزواج
        
    • عليه الزواج
        
    • أن تتزوج
        
    • مضظرة للزواج به
        
    • عليها الزواج
        
    • علينا الزواج
        
    • أن تتزوجيه
        
    • بالزواج بي
        
    Seninle evlenmek istiyorum tabii ama Evlenmek zorunda değiliz. Open Subtitles أعني ، أريد أن أتزوجك بالفعل لكن ليس علينا أن نتزوج
    Seninle evlenmek istiyorum tabii ama Evlenmek zorunda değiliz. Open Subtitles أعني ، أريد أن أتزوجك بالفعل لكن ليس علينا أن نتزوج
    Cinayette sana yardım etti. Onunla Evlenmek zorunda kalacaktın. Open Subtitles لقد ساعدتك فى جريمتك,كان يجب عليك الزواج منها
    Eğer onlara sana tecavüz ettiğini söylersen, seninle Evlenmek zorunda kalacak. Open Subtitles إذا قلت لهم انه اغتصبك؛ فسوف يكون عليه الزواج منك أقول لهم؟
    Hayır, ama bu onunla Evlenmek zorunda olduğun anlamına gelmez... Open Subtitles لا , و لكن هذا لا يعني أن تتزوج بها
    Yoksa Evlenmek zorunda mı kaldınız? Open Subtitles تكوني مضظرة للزواج به أو أيّ شئ،أليس كذلك؟
    Zaten çocuğu olan biriyle Evlenmek zorunda değildi. Open Subtitles وأنا أتساءل أيضا لم يكن عليها الزواج بشخص لديه أبناء
    Birbirimizle Evlenmek zorunda değiliz. Senin için başka birini buldum. - Kim? Open Subtitles أخبار رائعة، ليس علينا الزواج وجدتُ شخصاً آخر
    Konu oraya gelirse, Evlenmek zorunda değilsin ama onu savaşa kırık bir kalple yollayamazsın yoksa hiç geri dönmeyebilir. Open Subtitles ليس عليكِ أن تتزوجيه إن تطلب الأمر لكنك لاتستطيعن تركه يذهب إلى الحرب مع قلب مفطور أو لسوف لن يعود
    Garip olansa eninde sonunda onlardan biriyle Evlenmek zorunda olmam. Open Subtitles ويُحتمل أنْ ينتهي المطاف بأحدهم بالزواج بي
    Geri adım atabiliriz. Evlenmek zorunda değiliz. Open Subtitles يمكننا أن نأخد خطوة للوراء نحن ليس علينا أن نتزوج
    En önce, ilk sorduğuna cevap olarak: Değiştiğimize dair bir şüphe yok, artık âşık olacağımız bir insan istiyoruz ve binlerce yıldır doğru çevre ve iyi ailelerden olan insanlarla Evlenmek zorunda bırakıldık. TED أولاً، بالنسبة لسؤالك الأول: ليس هنالك مجال للتساؤل بأننا تغيرنا ،وبأننا الآن بحاجة شخص لنحب ومنذ آلاف السنين ، يجب علينا أن نتزوج الشخص الصحيح من الخلفية الصحيحة والاتصال الصحيح.
    Sanırım eğer büyükannem yaşarsa, Evlenmek zorunda kalacağız. Open Subtitles أعتقد إذا عاشت جدتي علينا أن نتزوج
    Evlenmek zorunda da değiliz. Open Subtitles ليس علينا أن نتزوج
    Evlenmek zorunda değiliz. Open Subtitles الآن ليس علينا أن نتزوج.
    Merak etme, benimle Evlenmek zorunda değilsin. Bir an önce konuşalım. Open Subtitles لا تقلق , لا يتوجب عليك الزواج بي أو أي شيء , دعنا نتحدث بأقرب فرصة ممكنة
    Ancak o bu kararı verdi diye krala sadık biriyle Evlenmek zorunda değilsin. Open Subtitles لكنه أتخذ قرار للتو يعني ربما ليس عليك الزواج من مؤيد
    - Şüphesiz küçük bir parçası bebek ölüp Evlenmek zorunda kalmayınca rahatladı. Open Subtitles دون شك, جزء قليل فقط أُعفي عندما لم يعد للطّفل وجود ولم يكن عليه الزواج.
    Hangi Avrupalı zümbük, ülkede kalmak için seninle Evlenmek zorunda? Open Subtitles من هذا الفتى الأروبي المنحط الذي توجب عليه الزواج منك ليبقى في البلاد ؟
    O bu sene Evlenmek zorunda ve benim de işim yok. Open Subtitles ييجب أن تتزوج هذه السنة وأنا لا أملك العمل الان
    - Neden? Ben yaşlı bir adamla evlendim, o da yaşlı birisiyle Evlenmek zorunda. Open Subtitles أنا تزوجت من رجل عجوز لذا يجب أن تتزوج هي ايضاَ من رجل عجوز
    O'nunla Evlenmek zorunda kalmadın, değil mi? Open Subtitles تكوني مضظرة للزواج به أو أيّ شئ،أليس كذلك؟
    Yurtdışında sivil bir törenle Evlenmek zorunda kalacak ve birkaç yıl boyunca yurtdışında yaşaması gerekecek. Open Subtitles وسيكون عليها الزواج مدنياً في الخارج وسيتحتم عليها أن تعيش خارج البلاد لعدة سنوات.
    Bu yüzden de hemen Evlenmek zorunda değiliz. Bir yıl ya da daha fazla bekleyebiliriz. Open Subtitles لهذا ليس علينا الزواج قريباً يمكننا الانتظار سنة أو أكثر
    - Hamile olduğunuz için Evlenmek zorunda kaldınız. Open Subtitles لا.لابد أن تتزوجيه لأنكِ كنتِ حامل؟
    Garip olansa eninde sonunda onlardan biriyle Evlenmek zorunda olmam. Open Subtitles ويُحتمل أنْ ينتهي المطاف بأحدهم بالزواج بي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus