"evlenmeyeceğim" - Traduction Turc en Arabe

• أتزوج
• أتزوجك
• اتزوج
• أتزوّج
• أتزوجه
• أتزوّجك
• اتزوجك
• أتزوجها
• اتزوجه
• على الزواج

Bak, yaşım 32 ve bekarım hiç evlenmeyeceğim.
إن عمرى 32 عاماً و لست متزوجاً ، و لن أتزوج أبداً

Kan testine ihtiyacım yok. Hatta evlenmeyeceğim bile.
انا لست فى حاجه لاختبار دم انا حتى لن أتزوج

Annem ve babam sürekli kavga ederdi. "Ben evlenmeyeceğim." derdim ben de.
والدايّ كانا في شجار دائم، وكنت أقول أنني لن أتزوج أبداً.

Dante, bu haçlı seferinde öldüğünü görmek için seninle evlenmeyeceğim.
داتني,لن أتزوجك لأراك 'تفتل أثناء الحملة

Ayrıca bu eyalette eşcinsel çiftler evlenebilene kadar ben de evlenmeyeceğim.
انت تعلمين,وبجانب,حتى يستطيع الشواذ ان يتزوجون في هذه الولايه,انا لن اتزوج

Sevmediğim biriyle evlenmeyeceğim veya ona yardım edişimin verdiği tatmin duygusunu ona yaşatmayacağım.
لن أتزوّج فتاةً لا أحبّها، و لن أعطي ذاك الطاغية شعورَ الرضى بمساعدته.

Bir daha benden üç kat yaşlı biriyle evlenmeyeceğim.
تلك آخر مرة أتزوج أحداً بثلاثة أضعاف عمري

Belli bir zaman hiç evlenmeyeceğim sandım.
من فترة قصيرة كنت أعتقد أنني لن أتزوج أبداً

Yanı sıra, bir gün bir Makedon kadın ile evlenmeyeceğim anlamına gelmez.
وهذا لا يعني أنني لن أتزوج من فتاة مقدونية يومًا ما

Baban seni Veliaht Prens olarak atayana kadar evlenmeyeceğim! - Ama...
فإصغي ألي جيداً لن أتزوج حتى ينصبك والدي أميراً

Ama bu yaşımda, kesinlikle tekrar evlenmeyeceğim.
لكن في عمري ،بالتأكيد لن أتزوج مجددا أيضاً

Bana ben evlenene kadar para vermeyecek, ve ben de hiç evlenmeyeceğim.
هو لن يعطيني شيء حتى أتزوج, وأنا لم أتزوج

Çünkü ne olursa olsun, asla evlenmeyeceğim ben.
أيا كان ما سيحدث وأنا لن أتزوج ، من أي وقت مضى.

Ben 36 yaşıma kadar evlenmeyeceğim karar verdim.
حسناً، لقد قرّرت ألّا أتزوج حتى أبلغ الـ36.

- Şartlarımı biliyorsun. - Seninle evlenmeyeceğim.
ـ أنت تعرفين ظروفي ـ لن أتزوجك

Dante, bu savaşta seni kaybettiğimi görmek için seninle evlenmeyeceğim.
داتني,لن أتزوجك لأراك تقتل أثناء الحملة

- Kimseyle evlenmeyeceğim. - Çiftlikten pay alır belki.
لن اتزوج أحدا ربما تحصل على حصة فى مزرعة

Evlendirme dairesinde çalışıyorum ama asla evlenmeyeceğim.
،أعملُ في مكتبِ الزواج لكنّني لن أتزوّج أبدا

Hey, hey, kesinlikle evlenmeyeceğim tek kişi Darcy.
توقف, توقف, أكثر شخص لن أتزوجه هو (دارسي).

Castle, seni seviyorum ama seninle bir hız treninde uzay boşluğunda ya da bir kaydırakta evlenmeyeceğim.
أحبّك يا (كاسل)، لكنّي لن أتزوّجك على قطار أو في الفضاء أو على زلاقة.

Bunlara katlanamam. Seninle evlenmeyeceğim. Son sözüm bu.
. لا أستطيع أن أمر بذلك . لن اتزوجك

Onunla evlenmeyeceğim, anne.
أنا لن أتزوجها يا أمي

- Onunla evlenmeyeceğim ama eğleniyorum.
لن اتزوجه لكنني اقضي وقتا ممتعا

Gerçekten Collins'le evlenmeyeceğim, değil mi?
لست مجبرةً حقاً على الزواج من السيد (كولينز), أليس كذلك؟