Benim Asya birliği dediğim, Güneydoğu Asya ulusları arasında bir barışa doğru evriliyor. | TED | إنها تتطور إلى ما أسميه باكس آسيانا، سلام بين دول جنوب شرق آسيا. |
Antropolojiyi etkileyici bulmamın nedenlerinden biri de olguların sürekli evriliyor olması. | Open Subtitles | أحد أسباب إعجابي الشديد بعلم الإنسان هو أن الوقائع نفسها تتطور. |
Antropolojiyi etkileyici bulmamın nedenlerinden biri de olguların sürekli evriliyor olması. | Open Subtitles | أحد أسباب إعجابي الشديد بعلم الإنسان هو أن الوقائع نفسها تتطور. |
Resimleri anlama ve dil üretmeyi anlama üzerine inşa edilmiş olan teknoloji görme engelli insanların görsel dünyaya daha iyi ulaşmalarına yardım eden teknolojiye evriliyor. | TED | التكنولوجيا مبنية على فهم الصور و إخراج اللغة، تتطور التكنولوجيا التي تساعد الناس الذين يعانون من ضعف البصر لتكون اكثر قدرة على الوصول للعالم المرئي. |
Asıl soru şu, sırtlanların beyni neden böyle evriliyor? | Open Subtitles | السؤال هو , لماذا هذه الضباع لم تتطور مثل هذا الدماغ ؟ |
Bir tür bilgi işleme algoritması kameralar da evriliyor. | Open Subtitles | خوارزميات تجميع المعلومات للكاميرات تتطور أيضاً. |
İçimizdeki bu büyüleyici bakteri evreni sağlığımızın tümleşik bir parçasıdır ve teknolojimiz o kadar hızlı evriliyor ki bugün bu bakterileri, tıpkı bilgisayarlara yaptığımız gibi programlayabiliyoruz. | TED | إن العالم الساحر من البكتيريا بداخلنا هو جزء لا يتجزأ من صحتنا، وإن تقنيتنا تتطور بسرعة شديدة حتى أن بإمكاننا اليوم برمجة هذه البكتيريا كما نبرمج الحواسيب. |
Bunun kesinlikle fevkalade bir örnek olduğunu düşünüyorum. İnsan deneyiminin ne olduğunu düşünüyoruz ile insan deneyimi neye evriliyor arasındaki güçlü kopukluğu gösteriyor. | TED | ولقد وجدت هذا أكثر مثال استثنائيةَ على الإطلاق، إنفصال قوي بين أفكارنا عن التجربة الإنسانية مقابل ما تتطور فيه التجربة الإنسانية. |