Buraya gelirken, bazı şeyleri okuma fırsatım oldu. | Open Subtitles | في طريقي إلى هنا, حصلت على فرصة لبعض القراءة. |
Son zamanlarda onu daha yakından tanıma fırsatım oldu da. | Open Subtitles | لقد حصلت على فرصة لأعرفها بشكل أفضل مؤخرا |
Kuzey Kutbu'nu ziyaret ettiğimde değişen koşulları bizzat görme fırsatım oldu. | Open Subtitles | حظيت بفرصة مشاهدة ظروف تغيير الجليد بنفسي، عندما زُرت القطب الشمالي |
Birkaç hafta önce, Suudi Arabistan'a gitme fırsatım oldu. | TED | منذ عدة اسابيع حظيت بفرصة الذهاب الى المملكة العربية السعودية |
2008 yılında, bir sanatçı misafirliği için Berlin,Almanya'ya gidebilme fırsatım oldu. | TED | في عام 2008، سنحت لي الفرصة للسفر إلى برلين، ألمانيا، لحضور برنامج خاص بالفنانين هناك. |
"All the Queen's Horses" adlı belgeselim için Kathe ile röportaj yapma fırsatım oldu. | TED | وفعليا سنحت لي الفرصة للقاء بها لبرنامجي الوثائقي فرسان الملكة |
Yine de, geçenlerde bir uzaylıyı inceleme fırsatım oldu tek kelimeyle harikaydı. | Open Subtitles | كُلفت مؤخراً بفحص جسد مخلوق فضائي. |
Hayır, kuzeninizin konuşmasını dinleme fırsatım oldu. | Open Subtitles | كلا , حصلت على فرصة لسماع ابن عمك يتحدث |
Sonunda adamın Harvey ile tanışma fırsatım oldu. | Open Subtitles | أنا حصلت على فرصة أخيرا, لمقابلة صديقك (هارفي) |
- Kar kaykayı görüntülerinize bakma fırsatım oldu. | Open Subtitles | حظيت بفرصة لفحص بعض من فيديوهات تزلج الثلوج |
Aslında uzaktayken ilişkiler hakkında düşünmeye fırsatım oldu. Ve... | Open Subtitles | في الواقع، بينما كنت هناك، حظيت بفرصة |
Güvenlik ofisindeki şarapneli araştırma fırsatım oldu. | Open Subtitles | -آسف حظيت بفرصة لأحلل الشظايا من مكتب الأمن |
Evet Bay Torcillo, nihayet ortak dostumuz başkanla görüşecek fırsatım oldu. | Open Subtitles | Torcillo يا عزيزي، لقد سنحت لي الفرصة الحديث مع صديقنا المشترك، |
fırsatım oldu... Ama bunu değerlendirmedim. | Open Subtitles | لقد سنحت لي الفرصة لكني لم أستغلها |
Yine de, geçenlerde bir uzaylıyı inceleme fırsatım oldu tek kelimeyle harikaydı. | Open Subtitles | كُلفت مؤخراً بفحص جسد مخلوق فضائي. |