Kum fırtınasından oluşan katil çakallardan çok Çakaldan oluşan kum fırtınası diyebiliriz, | Open Subtitles | يبدو انها عاصفة رملية مؤلفة من قاتل ذئاب مصنوع من الرمل |
Yani, wow! Yaz fırtınasından hemen sonra esen ferahlatıcı bir rüzgar gibi kokuyordu. | Open Subtitles | يشتمّ بالضبط كرياح جديدة مباشرة بعد عاصفة صيفيّة |
Tek söyleyebileceğim, eğer Shuester'ı terk etmek konusunda ciddiyseniz Sue Sylverter'ın renkli çadırı, onun ırkçılık fırtınasından sizleri memnuniyetle korur. | Open Subtitles | حسنا , كل ماستطيع قوله اذا كنتم جاديين لترك السيد شوستر, قوس قزح سوو سلفستر سيحميكم بكل سرور من عاصفة العنصرية |
Ve bu adamın büyükbabası kutup gecesinden veya kar fırtınasından korkmuyormuş. | TED | ولذلك، لم يكن جد هذا الرجل مرعوب بواسطة ليل القطب الشمالي أو العاصفة الثلجية التي كانت تهب |
Topyekün savaş, Alman halkına zafer getirecek, ve bu çelik fırtınasından büyük ve saf olarak yeniden doğacak. | Open Subtitles | الحرب ستجلب النصر للشعب الألماني وهم سيخرجون عظماء وصافيون من هذه العاصفة الرعدية الصلبه |
Belki beyinleri güneş fırtınasından gelen manyetizmayla erimiştir. | Open Subtitles | ربّما محيت أدمغتَهم الرياح المغناطيسية للعاصفة الشمسية؟ |
Bunun ateşin alevlenmesini kontrol etmek için kullanılan geciktirici maddeden kalan tortu olduğunu varsayıyorum ama yeri çok iyi belirlenmiş bir kar fırtınasından kalan tortular da olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنه من بقايا مثبطات النيران وقد يكون من بقايا عاصفة ثلجية مركزة جداً عاصفة ثلجية محدودة للغاية |
Satürn'de kaydettiğimiz bir yıldırım fırtınası Dünya üzerinde bulunan herhangi bir yıldırım fırtınasından 10,000 kez daha büyüktü. | Open Subtitles | على زحل، قمنا بتسجيل عاصفة برقية كانت أعظم من أية عاصفة برقية على كوكب الأرض بعشرة آلاف مرّة |
Buz fırtınasından sonra ağaçlarda bile asılı görülebiliyor. | Open Subtitles | بعد عاصفة ثلجية, يمكنك رؤيتها في الشارع, متعلّقة |
Biliyorum acayip, ama sadece meteor fırtınasından çok daha cazip. | Open Subtitles | لا أعلم تماماً ، لكنه أعظم بكثير من مجرد عاصفة نيزكية |
Mağaza müdürü, hırsızın önceki geceki dolu fırtınasından şikayet ettiğini de hatırladı. | Open Subtitles | تذكر المدير أن الرجل كان يشتكي من عاصفة برد الليلة السابقة |
Bu nasıl görünürse görünsün burada çok yoğun bir kar fırtınasından bahsediyoruz. | Open Subtitles | لايهم كيف تكون في إعتقادك نحن نتكلم عن عاصفة شتوية كبيرة |
Bu sabah hava durumunu dinlemiştim ama öfke fırtınasından bahsetmiyordu. | Open Subtitles | سمعت الطقس هذا الصباح، ولكن أنها ديدن أبوس]؛ ر أقول أي شيء عن عاصفة القرف. |
Ta ki bir gün Zodanga hükümdarı kum fırtınasından çıkıp gelene kadar. | Open Subtitles | "إلى أن جاء يوم أصبح فيه حكام (زودانغا) محاصرين في عاصفة رميلة،" |
Genç aşıklarken bir kar fırtınasından sonra beni oraya çıkarmıştı. | Open Subtitles | أتعرفون... حينما كنّا نتواعد أخذني للأعلى بعد عاصفة ثلجية |
Kum fırtınasından daha hızlı olabileceğini düşünen tek prenses sensindir. | Open Subtitles | فقط الأميرة التي بأمكانها أنّ تسبق العاصفة. |
Kum fırtınasından sığınmak için en iyi yer haberci kışlasıdır. | Open Subtitles | اذا ستقفون فقط وسأعطيكم مكانآ لكي تحتمون من العاصفة وبعدها ستخرجون اللي النزل الذي بالخارج |
Meteor fırtınasından bahsetmiyorum. | Open Subtitles | . انا لا اتحدث بشأن العاصفة النيزكية |
Meteor fırtınasından sonra korktun ve çekip gittin. | Open Subtitles | . بعد العاصفة النيزكية . خاف و رحل |
Kum fırtınasından kurtulmamızı sağlayacak bir şeyim var! | Open Subtitles | أعتقد أني أملكُ شيئاً من شأنه أن يساعدنا على حجب العاصفة الرملية! |
"Kar fırtınasından dolayı tüm MTA otobüs ve metro seferleri durduruldu. | Open Subtitles | "نظراً إلى العاصفة الثلجية، سيجري تعليق خدمة الحافلات وقطارات الأنفاق |
Sadece bok fırtınasından kaçmak. | Open Subtitles | فقط أن أوطي رأسي للعاصفة |