"fabrikadaki" - Traduction Turc en Arabe

    • المصنع
        
    • بالمصنع
        
    Bizim ihtiyar, fabrikadaki bazı siyah işçileri organize ederek yerel elemanları kızdırıyor. Open Subtitles عجوزي أغضب السلطات المحلية بمحاولته أن ينظم بحزب للسود في هذا المصنع
    Bana bir hapis hayatı gibi gelen 10-15 işçinin tek bir odada kalması 50 insanın tek bir banyoyu kullanması, gündüz ve gece fabrikadaki çalışma saatlerine göre yaşamaları gibi konular ise hiç gündeme gelmedi. TED مواضيع أخرى لم تطرأ أبدا تقريبا، بما في ذلك الظروف المعيشية التي بدت لي قريبة من حياة السجن: 10 أو 15 عاملا في غرفة واحدة، 50 شخصا يتقاسمون حمام واحد، أيام وليال تحكمها ساعة المصنع.
    Ohio, Toledo'da yaşayan Mike Johnson fabrikadaki işini, Meksika Monterrey'de yaşayan Miguel Sanchez'e kaptırmıyor. TED مايك جونسون في توليدو ، أوهايو لم يفقد وظائفهُ في المصنع إلى ميغيل سانشيز في مونتيري ، المكسيك.
    Fakat fabrikadaki herkes zamanını güzel sanatlar departmanında geçiriyordu. TED ولكن كان كل الذين في المصنع يقضون وقتهم في قسم الفن
    Devam edin, Bay Bond. Bay Ling, fabrikadaki Kızıl Çin ajanı? Nükleer fizyonda bir uzman... Open Subtitles سيد لينج العميل الصينى بالمصنع متخصص بالإنشطار النووى
    fabrikadaki bir patlamada. Halam velayetimi aldı... sonra da David ile evlendi. Open Subtitles انفجار مأساوي في المصنع وعمتي أصبحت الوصية علي
    Bu şartları sağlayabilmek amacıyla da, iznim olmadan hiçbir gardiyan, fabrikadaki çalışma alanlarına girmeyecek. Open Subtitles أأمل أن يتحقق ذلك لن يتواجد الحرّاس في أرض المصنع بعد الان بدون إذني
    Er ya da geç, Tom fabrikadaki değişikliği öğrenecek. Open Subtitles توم سوف يكتشف في نهاية المطاف تغييرات في المصنع.
    fabrikadaki normal çalışma kapasitenin haricinde, şahsi tetikçim olarak da hizmet vereceksin. Open Subtitles بالأضافة إلى عملك فى المصنع ستكون أيضاً القاتل المأجور الخاص بى
    Fakat eminim ki fabrikadaki eski işine geri dönebilirsin. Open Subtitles لكنني متأكد من أنه يمكنك استعادة عملك القديم في المصنع
    Sabah, fabrikadaki makineler aşırı ısınmadılar. Open Subtitles . هذه الات لم ترتفع سخونتها في المصنع هذا الصباح
    Basit hipnoz denetimi, fabrikadaki çalışanlara yaptığımız gibi. Open Subtitles تحكم تنويمي بسيط مثل ما فعلت بعمال المصنع
    Konuştuğum herkes onun fabrikadaki patlamada öldüğünü düşünüyor. Open Subtitles كلّ من تحدّثتُ إليه يعتقد أنه ميّت، لقي حتفه في إنفجار المصنع
    fabrikadaki işimizi biraz evvel kaybettik ve iyi bir uyku çekemiyoruz. Open Subtitles نحن فقدنا وظائفنا في المصنع و نحن لا نستطيع أن نحصل على نوم جيد
    Polis fabrikadaki bir toplantıya baskın yaptı. Open Subtitles قامت الشرطة بشن غارة على مجموعة في المصنع
    Siz fabrikadaki beylerle zaten imzaları atıp satışları yaptınız. Open Subtitles أنت، بجانب رجال المصنع سبق ووافقتم على العمل وكذلك البيعة.
    fabrikadaki berbat çalışma şartlarından ötürü oldu demek isterdim ama daha ziyade Tanrı'nın şakacı bir puşt olduğundan olmuştur. Open Subtitles وإنى لأودّ أن أوعز ذلك إلى بيئة العمل البئيسة في المصنع ولكنّه عقاب الله الذي يبدو أنه يحب أن يكون عادلا
    fabrikadaki polise onları tanıdığımı söylemiştim. Open Subtitles لقد قلت لذلك الضابط هناك في المصنع أني أعرفهما
    Sanırım fabrikadaki atık kimyasallar patlamaya neden oldu. Open Subtitles اعتقد انه كان يوجد نفايات كيماويه قابله للانفجار فى المصنع
    Sanırım fabrikadaki insanlar beni anlamıyor. Open Subtitles ولكن لا أظن أن العمال بالمصنع فهموا كلامى
    Bin! Baba, yaratıcımı fabrikadaki öteki sinir kaskına götürmeliyim. Open Subtitles يجب أن أخذ صانعي إلى تلك الخوذة الآخري بالمصنع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus