Bir fahişeyi radyoda konuşması için işe almak çok yaratıcıymış. | Open Subtitles | ممم التعاقد مع عاهرة .. للتحدث في الإذاعة خياليٌ جداً |
Aşkımızın çocuğunu, aptal, ufak bir fahişeyi... ..saraya geri getirmek için kurban mı edeceksin? | Open Subtitles | هل تضحى بأبنة حبنا من أجل أعادة عاهرة صغيرة سخيفة الى البلاط الملكى ؟ |
Ben de neden manyağın birinin bir fahişeyi öldürüp cesedini bir bowling çantasına tıkmaya çalıştığını anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انا احاول معرفة لم قد يقوم مهووس ما بقتل عاهرة ومن ثم حشوها في حقيبة البولينغ |
Bu utanmaz fahişeyi istemiyorum. Onu alabilirsin. | Open Subtitles | أنا لا أريد هذه العاهرة الوقحة من الممكن أن تأخذها |
Mekana demiryolu kralları ve kauçuk baronları takılır kızarmış biftek yer, arasıra gelen fahişeyi tutarlar ve o gün ne kadar çaldıklarını konuşurlar. | Open Subtitles | مكان تجار سكة حديد ن وسارق بارونات يتدلى كل لحم البقر المشوي، إستأجر العاهرة العرضية وناقش كيف سرقوا ذلك اليوم |
Büyülemekten bahsetmişken, voodoo dövmeli taşak ısırıcı fahişeyi gördün mü? | Open Subtitles | بالتحديث عن القتل، أرأيتَ تلكَ الساقطة ذات أوشام السحر الأسود؟ |
Hiçbir fahişeyi ev kadını yapamazsın. | Open Subtitles | الذي تعلّمته لا تستطيع أن تحوّل أي عاهرة الى ربّة منزل |
Kasabadaki müstehcenliğe o kadar kızdı ki tek bir gecede 13 fahişeyi öldürdü. | Open Subtitles | كان منزعج من الفجور في منطقة البلدة حتى أنه قتل 13 عاهرة |
Tenisçi fahişeyi yakalayıp krikoyla gebertecektim. | Open Subtitles | حسناً, كنت أفكّر في تعقّب عاهرة التنيس.. لأضربها حتّى الموت.. بأنبوب حديديّ. |
Mill Creek'deki katil öldürdüğünde, "Görünmez Adam" da bir fahişeyi vuruyor. | Open Subtitles | عندما يقتل قاتل جدول كريك الرجل الاجوف يقتل عاهرة اخرى |
Kokain suçlamasıyla yargılanan bir fahişeyi neden savunuyordun? | Open Subtitles | لمَ كنتِ تدافعين عن عاهرة بتهمة حيازة مخدّرات؟ |
Neden bir enerji şirketinin baş danışmanı bir fahişeyi savunsun ki? | Open Subtitles | لمَ تدافع مستشارة رئيسيّة لشركة طاقة عن عاهرة بتهمة حيازة "كوكايين"؟ |
Erkekler hepsini alıyor: hem Meryem'i hem de fahişeyi. | Open Subtitles | .. ولهذا فالشباب يحصلون على كل شيء البتول و العاهرة |
Ben bu salak için çalışıyordum, öyle değil mi? O fahişeyi öldürmem için bana yüklü miktarda ödeme yapacağını söyledi... aynı zamanda sürtük kız arkadaşını da gözetleyecektim. | Open Subtitles | أنا أعمل لذلك الحثالة الذي يخبرني بأنه سيدفع لي بكثره لأقتل العاهرة |
Valusya halkı sizi temin ederim sevgili kralımızı öldüren fahişeyi ve onu adaletten kaçıran haini bulacağız. | Open Subtitles | شعب فاليوسا اننا سنجد هذه العاهرة التى قتلت زوجى وحبيبى الوحيد وهذا الدجال الذى جعلها تهرب |
Kıza acımasızca davranıyor yapabildiği her şekilde yapıyor fahişeyi ve sonra tekrar yapmak isterken. | Open Subtitles | . كان هذا هو كل ما أجبرها عليه . قام بالاعتداء على تلك العاهرة لقد ضاجعها بكل الطرق التي . يمكن أن تخطر ببالك وأكثر |
O şişme fahişeyi patlatıp, odanın içinde uçtuğunu izlemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أضرب العاهرة القابلة للنفخ وأرها تطير في أرجاء الغرفة |
Siktir lan. 200 dolar ve bir torba esrarla apartmanımda takılan bir fahişeyi ayarlayabilirim. | Open Subtitles | اللعنة، بـ200 دولار وكيس من الماريوانا، أستطيع توظيف تلك الساقطة |
Ve karım dediğin o 3 dolar değerindeki fahişeyi her öptüğünde sana gülen yüzümü görürsün. | Open Subtitles | و كلما تقبل تلك المومس التي سعرها 3 دولارات التي تسميها زوجتك سترى وجهي يضحك عليك |
Hadi, çocuklar, fahişeyi bırakın gitsin. | Open Subtitles | تعالوا يا أولاد.. دعوا العاهره تذهب انها ليست مهمه |
Ara sıra oraya bir fahişeyi ziyarete gidermiş. | Open Subtitles | يذهب هناك من وقت لآخر لرؤية امرأة مومس يصاحبها |
O da onun ekmek parası. Kirasını onunla ödüyor. Resmen bir fahişeyi dolandırdın sen. | Open Subtitles | إنّه مصدر رزقها الذي تقتات به، إنّك جوهريًّا سرقت مومسًا. |
Burada oturup bir fahişeyi bekliyorum ve sen aniden kapıda mı beliriyorsun? | Open Subtitles | أنني جالس هنا في أنتظار غاوية و أنت تظهرين فجأة على عتبة بابي؟ |
- Düğünde fahişeyi görmedin mi? | Open Subtitles | ألم ترين المومسة في الزفاف؟ |
O zaman git bir fahişeyi düdükle sonra buraya gelip bana her şeyi anlat. | Open Subtitles | إذاً أقضي علي الشرير وجد المال المسروق ثم عُد إلي هنا وأخبرني بكل شيء |
Geçen sene Absaroka'daki çoğu fahişeyi buradan uzaklaştırdık. | Open Subtitles | نحن متأكدين اننا اخرجنا المومسات من ولاية ابساروكا في العام الماضي |