Fakat şimdi, sadece yazdan önceki birkaç hafta ve yaz başında bu sayıya 300 bin kişi daha eklenecekti. | Open Subtitles | لكن الآن ، خلال أسابيع قليلة فقط من الربيع وبدايات الصيف ذلك الرقم سيزداد الى أكثر من 300 ألف |
Fakat, şimdi kampa dönmesi ve Macaristan Yahudilerinin öldürülüşüne nezaret etmesi emredilmişti. | Open Subtitles | لكن الآن تلّقى الأمر للعودة إلى المعسكر للإشراف على قتل اليهود المجريين |
Fakat şimdi gerçekten birbirimizi dinleyerek, ki daha önce hiç yapmadığımız bir şekilde, geri dönmek için çok çabalıyoruz. | Open Subtitles | لكن الآن نحن نحاول نحن نحاول بجدية للعودة إلى الطريق الصحيح بالإستماع لبعضنا البعض الشيء الذي لم نفعله أبداً |
Beraber yaşadığınızı ilk öğrendiğimde hiç hoşuma gitmemişti Fakat şimdi sadece arkadaş olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | عندما اكتشفت انكم تعيشون معاً لكن الان اعرف انكم فقط اصدقاء انني اشعر نوعاً ما انني سخيفة |
- Fakat şimdi kanun önünde elindeki silahla yakalandı | Open Subtitles | ولكن الان , هذا القاتل قبض عليه متلبسا بالسلاح فى يده |
Fakat şimdi, Theresa'dakine çok benzeyen ayrılmış ödenek problemiyle şimdi bir organizasyon olarak karşı karşıyaydım. | TED | ولكن الآن، واجهتني نفس المشكلات التي لاقيتها مع تيريزا. من تخصيص التبرعات لأمراض معينة فقط، ولكن الآن تواجهنا كمنظمة. |
Başlarda sanırım eve gitmeyi istiyordum, Fakat şimdi karar verdim ki, bir şeyin parçası olmak isterim, devamlı bir parça, ne demek istediğimi anlarsan. | Open Subtitles | في البدايه كنت أعتقد أني أريد العودة للمنزل لكن الآن قررت الإهتمام بكوني جزء من شيء ما جزء دائم , إذا فهمت ما أقصد |
Bak, konserdeki olayda hatalı olduğumu biliyorum Fakat şimdi bana inanmalısın. | Open Subtitles | أعرف أني أخفقت في الحفلة و لكن الآن يجب أن تصدقني |
Fakat şimdi yavrularının, kritik ilk yıllarını atlatmalarını sağlamak için bir yol bulmalıydı. | Open Subtitles | لكن الآن , عليها أن تجد طريقة لحماية أشبالها خلال عامهم الأول الحاسم, |
Güçlü olmayı deniyorsun, Fakat şimdi bakıma ihtiyacı olan sensin. | Open Subtitles | تحاولين أن تكوني قوية .لكن الآن أنتِ من تحتاجين الرعاية |
Fakat şimdi çok garip hissediyorum, çünkü haftanın birinde dediği şeyi yaşıyorum. | TED | لكن الآن أحس إحساسا جد غريب، لأن أعيش ما قاله سن تسو أسبوعا واحدا. |
Fakat şimdi biz insanlar ve beynimiz evrildik ve evrimi daha da hızlı hâle getirdik. | TED | لكن الآن قد تطورنا نحن البشر وتطور عقلنا، وقد غيرنا التطور بشكلٍ أسرع. |
Fakat şimdi demode oldular. Sorunlarımızla baş edemiyorlar. | TED | و لكن الآن غطاها غبار الدهر. و لم تعد تتعامل مع المشكلات. |
Fakat şimdi senle ben birlik olabilir ve katili bulabiliriz. | Open Subtitles | لكن الآن ، يمكننا أن نتحالف أنت و أنا و نجد القاتل |
Göz alabildiğine. Fakat şimdi bu topraklar, 10 kat daha fazla kar bırakıyor. | Open Subtitles | لكن الآن تلك الأرض ستنتج فائدة أكثر 10 مرات |
Fakat şimdi de ben size biraz Paris'i göstereceğim. | Open Subtitles | لكن الآن هناك جزء صغير من باريس أود أن أريك اياه |
Hikaye çözülürken, Pentagonun playbolarına, bir yenisi daha eklendi. fakat şimdi: | Open Subtitles | يوجد الكثير عن مستهتري وزارة الدفاع الأمريكيةَ بينما القصّة تَتجلّى، لكن الآن: |
Seni öldürecekti Fakat şimdi büyük bir bilgelikle gördü ki, öldürerek sadece seni şehit etmiş olacak. | Open Subtitles | لقد كان سيقتلك، لكن الان, بحكمته فهو يري ان ذلك .سوف يجعلك فقط شهيد |
Fakat şimdi önünde çok iyi bir gelecek var, sevdiği bir kocası,bir evi ve hatta belki bir ailesi. | Open Subtitles | لكن الان لديها مستقبل عظيم ينتظرها, زوج تحبه , منزل , وربما عائلة |
Fakat şimdi... evimize şeytanın müziğini getirdin. | Open Subtitles | ولكن الان انت جلبت موسيقى الشياطين إلى داخل منزلنا |
Fakat şimdi, ileri hesaplamalarla ve gelişmiş internetimizle yenilik yapmak, gerçekten altın çağında. | TED | ولكن الآن مع الحوسبة المتقدمة وكيف تطورت شبكة الإنترنت لدينا، انه حقا العصر الذهبي للابتكار. |
Açıkçası çok da taşınabilir değildi, Fakat şimdi gerçekten de öyle. Büyük büyükbabam dünyadan göçtüğünde, internet geldi. | TED | لم يكن هاتفا جوالا بمعنى الكلمة، للإمانة، لكنه الآن أصبح بالفعل، وبعد أن فارق جدي الحياة، تم اختراع الإنترنت. |
Öyle. Fakat şimdi yol açık. Çıkarma bölgesini görebiliyorum. | Open Subtitles | بالفعل، ولكن الأن الطريق خالي يمكنني رؤية منطقة الأنزال |
Fakat şimdi üzerine giderek katili uyandırdınız ve soruşturmam daha da zorlaştı. | Open Subtitles | لكنك الان نبهت القاتل ان وراءه وتحقيقاتي اصبحت اصعب الان |