"far" - Traduction Turc en Arabe

    • فار
        
    • البعيد
        
    • المصابيح
        
    • أنوار
        
    • مصباحان أماميان
        
    Herkes Far Rockaway'deki güvenli eve gidiyor. Seninde onlarla gitmeni istiyorum. Open Subtitles (الجميع انتقل للمخبأ السري في (فار روكواي أريدك أن تذهب معهم
    Bu, uyuşturucu kullanan fahişelerin olmadığı Far Rockaway gibi. Open Subtitles هذا مذهل. إنّه أشبه بـ(فار روكواي) دون عاهرات منتشين
    Far Side'a gitmem gerek. Open Subtitles يجب ان اذهب الى الجانب البعيد.
    Kapa çeneni ve arabayı sür. Far Side'a gidiyoruz. Open Subtitles اخرس وقم بالقياده الى الجانب البعيد.
    İçinde pervane var, ısıyı Far lambaları ile veriyor, alarm olarak kapı açık uyarısı kullanılmış. Araba aküsü ile çalışyor. TED تحتوي على مروحة، تحتوي على المصابيح الأماميّة للتّدفئة، تحتوي على أجراس الباب للتّنبيه. وهي تشتغل بالبطاريّة.
    - Burada 69 model Stingray için bir çift ön Far bulabilir miyim demiştim. Open Subtitles كنتُ آمل أن يكون لديك أنوار أماميّة تصميم 69 بمكان ما هنا
    Jules, Far Rockaway'deki polislere sor bakalım, şu mücevher dükkanı gibi dolaşan çocuk hakkında bir şey biliyorlar mı? Open Subtitles (جولز)، اتّصلي بشرطة الأحداث في (فار روكاواي)، وتحققي لو كانوا يعرفون ذلك الفتى الفاسق مع المُرهن المُبهرج بالمُجوهرات.
    Onlar Far Hills, New Jersey'de konumlanmış gözüküyorlar. Open Subtitles يبدو أنّهم أقاموا في (فار هيلز) بـ(نيو جيرسي).
    Karısıyla birlikte, Far Rockaway'de bir hırdavat dükkan işletiyor. Banliyölerden demek. Open Subtitles يمتلك محل مواد بناء مع زوجته في (فار روكاواي{\pos(190,220)}).
    - Evet, Far Cry 4 ve içki sonrası acıkma. Araya ihtiyacım var. Open Subtitles أجل، إنّها تُدعى لعبة (فار كراي 4) والرغبة الشديدة في الأكل.
    Çünkü bu sabah mesajla bir Far Rockaway adresi geldi. Open Subtitles إذ أن رسالة وردتني صباحَ اليوم فحواها عنوان بـ (فار روكاواي) ..
    Kızım hakkında. Far Rockaway'de oturuyor. Open Subtitles إنه بشأن ابنتي (هي تعيش في (فار روكواي
    Biraz reçel ve çörekle beraber Bayan Vandervoort'u Far Side'daki bir kaplıcadan almaya gidiyoruz. Open Subtitles وسناخذها الى الجانب البعيد
    Bu bir yük gemisi, ISS Far Horizon. Open Subtitles 236)}إنّها ناقلة، محطّة الفضاء .(العالميّة (الأفق البعيد
    - Far Horizon izin almadığı bir yere gitmiş. Open Subtitles {\fnAdobe Arabic}سفينة (الأفق البعيد) قصدتْ .مكانًا غير مصرّح لها
    Far Horizon'un hastalık taşıyan bir gemi oluşunu bahsetmeye değer bulmadın mı? Open Subtitles {\pos(190,240)}{\fnArabic Typesetting}''ألم تظنّ قوْل أنّ ''الأفق البعيد سفينة موبوءة جدير بالذّكر؟
    - Far Horizon'un tıbbı kayıtlarına göre hiç kimse şimdiye kadar virüse karşı bağışıklık göstermemiş. Open Subtitles {\fnAdobe Arabic}طبقًا للملفّات الطبيّة لـ(الأفق البعيد)، لم .يُوَفّق أحد باستجابة منيعة ناجحة ضدّ الفيروس {\fnAdobe Arabic}.تحديدًا
    Görünüşe göre her şeyini Far şirketine yatırmış. Open Subtitles يبدو أنها قد وضعت كل شئ فى شركة المصابيح
    Ne yapıyor bu adam? Far görmüş geyik gibi donup kaldı. Open Subtitles إنه متجمد من الخوف كالغزال أمام المصابيح الامامية
    Onu şu Far işine, Jack ile birlikte ben soktum. Sorumluluk hissediyorum. Open Subtitles لقد دفعت بها فى أعمال المصابيح هذه مع " جاك " ، و يجب أن أتحمل مسؤولية ذلك
    Sanırım aynadan arkasında başka bir çift Far gördü ve onu ben sandı. Open Subtitles بعتقادي أنه رأى أنوار سيارة أخرى على مرآه وظن أنه أنا
    İki dandik Far ve "annem yaşlı bir kadın" Open Subtitles مصباحان أماميان سخيفان وثم, "والدتي امرأة مسنة".

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus