"faydası yok" - Traduction Turc en Arabe

    • لا فائدة
        
    • لا جدوى
        
    • لا يساعد
        
    • لا يفيد
        
    • لا يساعدني
        
    • لا فائده
        
    • لاداعي
        
    • ليس هناك فائدة
        
    • لن يفيد
        
    • لن يساعدكِ
        
    • لن يفيدك
        
    • غير جيد
        
    • لا تساعد
        
    • لا تفيد
        
    • لافائدة ترجى من
        
    Bu konuya girmenin faydası yok. Zaten seni ilgilendirmez. Open Subtitles لا فائدة من التحدث عن ذلك، فأنت لا تهتمين به على أي حال.
    Beklemenin faydası yok. Aşağı inip onlarla konuşsam iyi olacak. Open Subtitles . حسناً ، أعتقد أنه لا فائدة من الثرثرة يستحسن أن أنزل للتحدث معهم
    Bu beton. Denemenin faydası yok. Diğerine de bakalım. Open Subtitles أنها خرسانه، لا فائدة منها، دعنا نتحقق من الجهة الأخرى
    Arkasından ağlamanın bir faydası yok Yapabileceğin hiç bir şey yok. Open Subtitles لا جدوى من البكاء أكثر من ذلك, لا شيء يُمكنكَ فعله.
    Sürekli hayal aleminde dolaşıyor ve çizdiği o acayip resimlerin de... çocuk gösterilerinin de ona hiç bir faydası yok. Open Subtitles لا يساعد أنه لديه تلك الأفكار في رأسه تلك الرسومات الغريبة ودفن نفسه في برنامج الأطفال هذا
    faydası yok efendim. Tüm ülke ayakta. Open Subtitles لا فائدة من ذلك يا سيدي، فكل البلاد مراقبة
    Süvarileri beklemenin bir faydası yok çünkü şu anda süvariler bizleriz. Open Subtitles لا فائدة من انتظار الفرسان فمنذ الآن، نحن الفرسان
    faydası yok. Bu şey büyülü bir alaşımdan yapılmış. Open Subtitles لا فائدة من ذلك إنها مصنوعة من سبيكة مسحورة
    Ama, biliyorsunuz, dökülen süt üzerinde ağlama faydası yok. Open Subtitles لا فائدة من البكاء على اللبن المسكوب ، بالإضافة
    faydası yok. Hat kesik. Merkeze bağlanamıyorum. Open Subtitles لا فائدة ، الخط مفصول لا يمكنني الاتصال بالمقر
    İşte bu yüzden birbirimize bağlanmanın faydası yok. Open Subtitles لذلك فإنه لا فائدة من محاولة التمسك ببعضنا البعض.
    Ağlayıp sızlanmanın faydası yok, Çavuş. Open Subtitles لا فائدة من البكاء على اللبن المسكوب، أيّها الرقيب
    İstediğimin bu olmadığını söylememin faydası yok. Öyle zorsun ki. Open Subtitles لا جدوى من القول بأن هذا ليس ما أريده ، أنتِ صعبة المراس
    faydası yok, boşuna yakıt harcıyoruz, efendim. Open Subtitles لا جدوى من ذلك , يا سيدى نحن نستهلك الوقود بدون فائدة
    Kendine acımanın da bir faydası yok Xander, tamam mı? Open Subtitles حسناً , الشعور بالأسف حيال نفسك لا يساعد أيضاً , يا أكساندر , حسناً ؟
    Geldiğin için teşekkürler ama bunun bir faydası yok. Open Subtitles شكرا لك لقدومك ولكن هذا من الواضح انه لا يفيد
    Dünyanın ücra bir köşesinde saklanmamın daha iyi bir Avatar olmama faydası yok ki. Open Subtitles القيام بحبسي و إبقائي بعيدا عن العالم لا يساعدني لأغدوا أفتار أفضل
    Fısıldayarak konuştun, ama faydası yok. Open Subtitles هل تعتقدين بأنني لم تسمع؟ تكلمت بخفوت، لكنه لا فائده.
    Üzülmenin faydası yok, icabına bakacağız, ama demedi deme tamam mı ? Open Subtitles لاداعي لأن تغضبي سنعتني بك لكن سأعطيك رأيي فقط،حسناً؟
    Bir faydası yok. Siz gençler benim için fazla zekisiniz. Open Subtitles حسناً , أرى أنه ليس هناك فائدة فأنتم أذكياء جداً أيها الفتيان بالنسبة لي
    Ayağa kalkmanın Kingo'ya bir faydası yok. Open Subtitles لن يفيد نهوضك فى شئ مازالت الحُمى مستمرة
    Kendine acı çektirmenin kaçmana bir faydası yok. Open Subtitles تخلصك من الشعور بالذنب لن يساعدكِ في الفرار
    Saklanmanın faydası yok. Open Subtitles أعلم أنك بالداخل و لن يفيدك محاولة التخفي
    Theo, böyle konuşmanın faydası yok. Open Subtitles ماذا تقول ثيو؟ كل هذا غير جيد للتحدث عنه
    el ilanlarını unutun, 20,000 doların kimseye faydası yok. TED إنس أمر الصّدقات عشرون ألف دولار لا تساعد أحدا.
    Edemez. Başka ilaç istemiyorum. İlaçların bir faydası yok. Open Subtitles لن يفعل، لا أريد المزيد من الوصفات الطبية، أنها لا تفيد بشيئ
    Ama artık bunu söylemenin faydası yok. Open Subtitles لكن لافائدة ترجى من قول هذا الآن.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus