Bu hikayeyi uydurup, kendi hayatınızdan fedakarlıkta bulunmadığınızı nereden bileceğiz? | Open Subtitles | كيف نتأكد أنك لا تختلق ما تقول حتى لا تقوم بهذه التضحية بنفسك؟ |
Birini aldatacaksan azıcık fedakarlıkta bulunacaksın. İzle de öğren. | Open Subtitles | إنّ تودّ خداع أحدهم، فعليكَ التضحية بالقليل، راقبني وتعلّم. |
Biraz zor olacak, ama hepimizin fedakarlıkta bulunması gerek. | Open Subtitles | سيكون الأمر شاقا ، لكن يجب على جميعنا أن نقدم التضحيات |
Evet, görüyorsun hepimiz fedakarlıkta bulunmak zorundayız, | Open Subtitles | لذا ، و كما ترين ، علينا جميعا أن نقوم ببعض التضحيات. |
Almanya için bu kadar çok fedakarlıkta bulunan bir subayla tanışmak bir şereftir. | Open Subtitles | أي شرف هذا لأقابِلَ ضابطاً ضحّى بالكثير لأجل المانيا |
Söylediğini yapıp fedakârlıkta bulunuyorsun ve kurbanlar yaşıyor. | Open Subtitles | إما تفعل مثلما يقول و تقوم بالتضحيات أو لا تفعل ذلك و ينتهي بك المطاف بالجحيم |
Oh, biliyorum, ben sadece, bilirsin, arkadaşlar birbirleri için fedkarlıkta bulunmalı , - Ve ben fedakarlıkta bulunmak istiyorum. | Open Subtitles | أعلم ذلك، لكنك كما تعرفين الأصدقاء يجب أن يضحوا لبعضهم البعض |
Hayatta, hepimiz fedakârlıkta bulunmalıyız. | Open Subtitles | في الحياة علينا جميعاً القيام بتضحيات. |
Böyle bir fedakarlıkta bulunmanı isteyemem. | Open Subtitles | و لا أستطيع ان أطلب منك ان تقوم بمثل هذا النوع من التضحية |
Adamlarıma; onlar için fedakarlıkta bulunmayacak, | Open Subtitles | هل يمكنكِ أن تطلبى من رجالى التضحية بأنفسهم |
Kendimi Kim Kardashian'ın arkadan görüntüsü gibi göstererek çok büyük bir fedakarlıkta bulunuyorum. | Open Subtitles | إذا كان أي شيء، وأنا على صنع التضحية الكبرى عن طريق السماح نفسي تبدو وكأنها نسخة الوراء كيم كارداشيان. |
Sanırım beni her fedakarlıkta bulacaksın. | Open Subtitles | أعتقد أنك سوف تجد لي قادرة على كل التضحية. |
Bunun için ama sizden fedakarlıkta bulunmanızı isteyeceğim. | Open Subtitles | ولكن أريد ان أطلب منكِ التضحية الآن |
O çocuklarla tanıştığımda hayatımdan fedakarlıkta bulunduğumu biliyordum. | Open Subtitles | كما تعلمون ، كنت أعرف عندما التقيت الأولاد ،كنت جعل التضحية في حياتي ، |
Kulübün her üyesi diğerlerinin, onların adına fedakarlıkta bulunması karşılığında hayatta bazı avantajlar elde ediyor. | Open Subtitles | فكل عضو من أعضاء النادى يحصل قدما فى الحياة وفى مقابل ذلك البعض.. يقدم التضحيات وذلك من أجل المصلحة العامة |
Hepimiz hayallerimizi başarmak için fedakarlıkta bulunmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا جميعا تقديم التضحيات لتحقيق أحلامنا |
Yaşadığımız bunca şeyden sonra, bir çok fedakarlıkta bulunduktan sonra, adalet... herşey kapı dışına mı atılacak? | Open Subtitles | بعد كل شيء عانيناه التضحيات التي قمنا بها العدالة .. |
Almanya için bu kadar fedakarlıkta bulunmuş bir subayla biraraya gelmek ne büyük onur. | Open Subtitles | أي شرف هذا لأقابِلَ ضابطاً ضحّى بالكثير لأجل المانيا |
ve sanırım Jim senin için, fedakarlıkta bulundu. | Open Subtitles | وأعتقد جيم ضحّى من أجلك. |
Her gün fedakârlıkta bulunuyoruz, değil mi? | Open Subtitles | نقوم بالتضحيات كل يوم، أليس كذلك؟ |
Otistik bir çoçuğun bakımını... üstlenen insanlar tüm hayatları boyunca fedakarlıkta bulunmak zorunda. | Open Subtitles | الناس يمكنهم أنّ يضحوا بكامل حياتهم من أجل العناية بطفلٍ متوحّد. |
- Bu bebek için sadece ben fedakârlıkta bulunuyorum! - Ne? ! | Open Subtitles | أنا الوحيد الذي يقوم بتضحيات لهذا الطفل - ماذا ؟ |